
ABD Büyükelçisi John Bass, büyükelçilikte verilen resepsiyonda konuştu. DHA'nın haberine göre bölgedeki IŞİD tehdidi hakkında konuşan Bass, "Varsayımsal konulara değinmeyeceğim ama Türkiye ve ABD Suriye'nin kuzey batısında ve Türkiye'nin sınırında IŞİD'e karşı ortak endişeleri var. Tıpkı Suriye'nin merkezinde ve diğer bölgelerdeki IŞİD varlığından endişe duyduğumuz gibi her iki ülkeye yönelik bu tehdit konusunda birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Diğer birçok ülke ile olduğu gibi. Bizim açımızdan çok önemli olan birşey var o da, Suriye'de sınır bölgesini kim kontrol ediyorsa birincisi IŞİD'le mücadele etmeli ve IŞİD'in o bölgeyi kontrol etmesini engellemeli.". Bass sözlerini şöyle sürdürdü: "IŞİD'in sınırdaki varlığı Türk Hükümeti'nin yoğun çabalarına rağmen IŞİD'in kayıplarının önemli bir bölümünü Türkiye'den kaçakçılıkla kapatmasını sağlıyor. İkincisi demokratik ve toprak bütünlüğü korunmuş bir Suriye ilkesine bağlı olmak. Üçüncüsü de o bölgenin vatandaşlarının kendi işlerini yürütmesine izin vermek ve çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş kişilerin kendilerini güvende hissettikleri zaman evlerine dönmelerine izin verilmesi. ABD yönetimi ve Türkiye'nin bu ilkelere çok tutarlı bir bakışı var. Bu konudaki beklentilerimizi PYD'ye iletmekte çok netiz. Son zamanlarda PYD'nin IŞİD'i çıkardığı bölgede bunlara bağlı kalması noktasında bu beklentileri iletmekte çok netiz." ***********DEĞERLENDİRME**********Amerikan B.E. Bass tam bir diplomat gibi konuşmuş, inceden inceden mesajlarını vermiş ama bütünüyle bakıldığında aslında Türkiye'ye yönelik sert bir tutum var. İşte o mesajlar: B.E. Bass'ın açıklamalarından çıkan ilk mesaj sınır güvenliğinin sağlanması bağlamında Türkiye ile PYD aynı kefede yani eşit muhatap. ABD Türkiye ile ikili ve müttefikli ilişkisini sürdüyor evet ama bölge gerçekleri nedeniyle ABD PYD'yi de muhatp alıyor, zaten mesajlarımızı PYD'ye iletiyoruz derken onları muhatp aldıklarını da söylemiş oluyor. Diğer tarfatan ABD'nin derdiIŞİD'le mücadele ve bölgenin güvenliğibunu kim yaparsa bizim açımızdan meşrudur diyor. Yani sınırda güvenliği kim sağlarsa sağlasın yeter ki IŞİD'le mücadele etsin ve IŞİD'i o bölgeden kovsun. Şu aşamada bunu yapan kim? Büyükelçiye göre PYD. Aksine Türkiye'nin yapamadığını söylüyor, bunu yaparken de diplomatik nezaket içinde Türkiye elinden geleni (!) yapıyor deyip peşinden Türkiye'yi suçluyor, bunu da IŞİD'in halen Suriye'de kaybettiklerini kaçakçılıkla da olsa Türkiye üzerinden aldıklarıyla kapatıyor diyerek yapıyor. Diğer bir deyişle IŞİD her türlü ihtiyacını Türkiye'den karşılıor demek istiyor. Diğer bir mesajında ise Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine müdahale etmesine karşı olduklarını gösterircesine de "o bölgenin vatandaşlarının kendi işlerini yürütmesine izin verilmeli diyor. Yani orada kanton ya da özerk yönetim kuruluyorsa bırakın istedikleri şekilde yönetilsinler (Suriye'nin toprak bütünlüğü içinde diyor, zaten PYD de sözle de olsa ayrı bir devlet kurmak (!) gibi bir amacımız yok diyerek Büyükelçinin bu söylemine alt yapı hazırlamış oluyor), öyle Suriye'nin kuzeyinde yeni oluşumlara izin vermeyiz falan demeyin diyor. Çatışmalar nedeniyle bölgeden göç edenlerin (ki Türkiye bunların özellikle Tel Abyad bölgesinde PYD'nin zorunlu göç yaptırarak demografik yapıyı değiştirdiğini söylüyor ama Büyükelçi çatışmalar nedeniyle gidenler diyor) istediklerinde geri dönmesine izin verilmesi gerektiği konusunda PYD'ye görüşlerimizi iletiriz diyor. Görüldüğü üzere bu görüşlerimizin yaptırılmasını sağlarız gibi bir yaklaşımı yok sanki PYD daha üstün bir güçmüş gibi görüşlerimizi iletiriz diyor. PYD'ye karşı bu kadar alttan alan Büyükelçi ise Türkiye'ye inceden ve derinden mesajlar veriyor hatta IŞİD'in her türlü ihtiyacını halen Türkiye'den sağladığını söylerek suçlamalarda bulunuyor. Türkiye'yi rahatlacak gibi gözüken tek ifadesi "toprak bütünlüğü korunmuş Suriye"dir ki gelinen durumda aynı Irak'ta olduğu gibi hiçbir geçerliğliği kalmamıştır, standart diplomatik bir ifadedir, karşılığı yoktur, yok hükmündedir. Yaklaşımı bu olan ABD'nin Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesine sıcak bakacağını (izin vereceğini(!)) düşünmek hayal perestlik olur. Tabi bu arada aynı ABD'nin biz Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'e karşı hava saldırısı yapıyoruz, PYD'nin önünü açmak gibi bir niyetimiz yok açıklamasını da inandırıcı bulmak mümkün değildir. Görünen o ki Suriye'nin kuzeyinde iyi bir ekip (ABD-PYD) çalışması yürütülüyor.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *