06 Mayıs 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı ABD, PKK/PYD bölgesine havadan 50 ton silah/mühimmat indirdi! Peki Ankara'daki bombaları kim patlattı?

ABD, PKK/PYD bölgesine havadan 50 ton silah/mühimmat indirdi! Peki Ankara'daki bombaları kim patlattı?

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Amerikan askeri nakliye uçaklarının, Suriye'nin kuzeyinde Haseke bölgesine dün gece 50 ton cephane indirdiği bildirildi. Haseke, Kürt savunma gücü YPG ve YPJ ile Arap müttefiklerinin kontrolündeki bir bölge ve Cizire kantonu adı verilen yönetim biriminin parçası. CNN'in haberinde silah ve cephanenin dün YPG ve YPJ ile resmen ittifakını açıklayan Suriye Arap Koalisyonu'na iletildiği, bu grubun güvenilirliğinin ABD tarafından kontrol edilmiş olduğu da kaydediliyor. CNN'in haberine göre, savaş uçaklarının eşlik ettiği C-17 nakliye uçaklarının ulaştırdığı 112 balya silah ve cephane, Obama yönetiminin eğit-donat sonrası muhalif gruplara yardım için alternatifler arama sürecinin ilk adımı olarak görülüyor. İndirilen balyalarda küçük silah ve cephane ile el bombası gibi malzemeler bulunduğu kaydediliyor. Henüz resmi açıklama yapılmadığı için adının gizli kalmasını isteyen bir Amerikalı yetkili CNN'e haberi doğruladı ve "Bütün balyalar dost güçlerin eline geçti" dedi. (Kaynak: http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/10/151012_abd_kurtlere_sil) *********DEĞERLENDİRME*********Bu haberde yer alan haberle eğit-donat projesini rafa kaldırıp yeni bir formatta sürdüreceğini açıklamış olan ABD yeni formatın ilk uygulamasını gerçekleştirmiş olduğunu görüyoruz. Amerikan CNN televizyonunun haberinde silah ve mühimmatın indirildiği yer olarak Haseke, teslim edilen birim olarak ise Suriye Arap Koalisyonu adı belirtiliyor. Anlaşılan o ki ABD tarafı yine kelime oyunlarıyla Türkiye'den gelebilecek tepkileri azaltmayı da hedeflemiş. Halbuki Haseke PYD/YPG'nin ilan ettiği Cizire kantonu içinde yer alıyor ve kontrol PYD/YPG'nin elinde. Diğer taraftan ne ilginçtir ki bugün yine PYD/YPG'nin Suriye Arap koalisyonuyla ittifak yaptığı ve Suriye Demokratik Güçleri adı altında birleştiği açıklanmıştı.İşte havadan indirilerek teslim edildiği iddia edilen Suriye Arap Koalisyonu işte PYD/YPG ile ittifak yapan grup. ABD'nin silah ve mühimmat desteğinin bu açıklamayla eş zamanlı gerçekleşmesi de anlamlı. Böylece daha Türkiye bu yeni ittifaka ilişkin yorum yapmadan bir oldu-bittiyle silah ve mühimmatlar da PYD/YPG'ye teslim edilmiş oldu. Tabi bu süratli gelişmede Rusya'nın Suriye'de artan etkisiyle birlikte ABD ile arasında oluşan rekabet ve rol kapma yarışının da etkili olduğunu söylemeliyiz. ABD PYD/YPG'nin yanına bazı Arap grupları monte ederek "savaşanların sadece PYD/YPG olmadığı" algısı yaratmaya çalışıyor. Halbuki öngörülen yeni ittifakta PYDYPG'nin en az 20.000, Arap grupların ise 5.000 kişilik bir kuvvet vermesi öngörülüyor. Yani kontrol PYD/YPG'de olacak, mühimat ve silahın çoğu PYD/YPG'ye gidecek. ((Tabi yurt içinde 3 aydır terör estiren PKk'nın patlayıcılarının ve silahlarının büyük bölümünün Suriye kuzeyinden getirildiğini bildiğimize göre bu yeni silah ve mühümmatların da PKK'nın eline geçmesi ve Türkiye'de asker ve sivillere dönmesi büyük ihtimaldir.)) Bu yolla yenii ttifakın Cerablus ve batısına doğru geçip Kürt koridorunu oluşturmasının önündeki Türk engelini de aşmayı planlıyor. Görünen o ki ABD Türkiye'yi yine aldattı. Bütün bu gelişmelerden sonra AKP iktidarının İncirlik ve diğer üslerin halen ABD'ye açık tutulmasını nasıl açıklayacağı da merak konusu. Muhtemeldir ki AKP iktidarı da desteklenen gücün müşterek bir Suriye gücü olduğuna ikna olmuş gibi davranacaktır. Çünkü yeni ittifak kuruluş amacını açıklarken "Suriye'nin içinden geçtiği aşamanın hassasiyeti ve askeri ve siyasi cephelerde yaşanan hızlı gelişmeler Kürtler, Araplar, Süryaniler ve tüm diğerlerinin, bütün Suriyelilerin bir araya geldiği bir askeri gücü gerekli kılmaktadır" denilmişti. Yani alt yapı, üst yapı hazırlanmış, minareyi çalan kılıfına uydurmuş, bize de inanmak zorundasınız diyecekler herhalde. Bu arada tabi Ankara'daki büyük terör saldırısının niçin şimdi ve bu kadar şiddetli olduğunu, sonuçlarının ne olabileceğini değerlendirirken, Türkiye iç politikaya ve iç sorunlarına angaje edilirken, sınırlarının hemen dışında Türkiye'nin istemediği şeylerin nasıl gerçekleştirildiğini de fiilen görmüş oluyoruz. Ve tabi ki ABD'nin bu hareketinin Türkiye'de ve bölgede olacakların sadece küçük bir parçası olduğunun da farkına varmalıyız. Böylece Ankara'daki patlamanın IŞİD'li mi yoksa PKK'lı teröristler tarafından yapıldığını bulmaktan ziyade patlamanın arkasındaki üst aklı bulmanın daha önemli olduğunu anlamalı, arkadaki ilişkileri ve tuzakları ortaya çıkarmalı, ona göre yeni kararlar almalıyız.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *