
Rusya'nın Suriye'deki "terorist" hedeflere karşı düzenlediği saldırıların ardından ABD'nin rahatsızlığı giderek yükselirken; Türkiye de Rusya'ya karşı temkinli açıklamalarla tepkisini gösteriyor. Bu noktada ABD'nin de temkinli yaklaşımına dikkat etmekte yarar var. Zira ABD, Rusya'nın Esad muhalifi Cephet en Nusra gibi grupları bombalamasına karşı çıkarken IŞİD hedeflerinin vurulmasını da zımnen kabul ediyor. Dolayısıyla hem ABD hem NATO hem de Türkiye düşük ses tonu ile Rusya'nın faaliyetlerini kınama yoluna gidiyor. Bu yaklaşımın temelinde ABD ve Rusya'nın ortak düşmanı olan IŞİD'in olması yatarken; Türkiye'nin tepkisinin kısıtlı olmasında en önemli faktör de Mart 2011'den beri sürdürmeye çalıştığı mezhep odaklı ve kara harekâtı gerektirecek bir askeri müdahale talep eden politikasının uluslararası mahfillerde kabul görmeyişi. Sonuç olarak Rusya stratejik hedeflerini gerçekleştirmek için harekâtına devam ederken; Batı yarı küre ülkeleri de sembolik olarak tepkilerini dile getirecek. Ancak, Rusya'nın Esad'ın gidişini yönetme hedefi dışında bir bölgesel hakimiyet politikası geliştirmeye başlaması bir noktadan sonra ABD-Rusya vekaleten savaşını Suriye topraklarında canlandırabilir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *