12 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı ABD sınır güvenliği bahanesiyle Türkiye'nin Kürt koridoruna müdahalesine set çekiyor!

ABD sınır güvenliği bahanesiyle Türkiye'nin Kürt koridoruna müdahalesine set çekiyor!

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Suriye'deki kriz ve çatışmalar Haziran 2014'te IŞİD'in Musul'u işgaliyle dünyanın bir numaralı gündemi oldu ve olmaya devam ediyor. Suriye'deki savaştan en çok olumsuz etkilenen ülkelerin başında ise kuşkusuz Türkiye geliyor. Türkiye'yi etkileyen konuların başında ise Suriye'nin kuzeyinde ABD güdümünde oluşturulmaya çalışılan PKK/PYD özerk bölgesi ya da diğer adıyla Kürt koridoru geliyor. IŞİD eliyle Irak ve Suriye merkezli olarak bölgede haritalar yeniden dizayn edilmeye çalışılırken bunun ucunun Türkiye'ye de dokunacağını hatta Türkiye'nin bekasına tehditler yaratacağını bu siteden defalarca seslendirmiştik. Ancak bu seslenişimizin doğruluğu ta Haziran 2015'te Tel Abyad'ın PYD'nin eline geçip Cezire-Kobani kantonlarının birleştirilip Kürt koridorunun oluşmaya başladığının en üst düzeyde CB Erdoğan tarafından açıklanmasıyla teyit edilmişti. CB Erdoğan Suriye kuzeyinde yeni bir devlet oluşumuna izin verilmeyeceğini da ifade etmişti. Türk medyasında Türkiye'nin her an Suriye'nin kuzeyine müdahale edileceğine ilişkin harekat planlarını gösteren haberler yapılıyordu. İşte Türkiye'nin Suriye kuzeyine müdahalesinin konuşulduğu bir dönemde hızlı bir adımla İncirlik Mutabakatını uygulamaya koyduran ABD Türkiye'nin müdahale ateşini söndürmüştü. 7 Haziran seçimleri sonrası yaşanan Suruç ve Ankara saldırılarının arkasında IŞİD'in olduğuna ilişkin iddialar 1 Kasım seçimleri sonrasında Türkiye'nin bu sefer yoğun bir şekilde Türkiye-Suriye sınırında Cerablus-Azez hattında Türkiye'ye komşu olan IŞİD'e karşı kara harekatının konuşulduğu bir dönemde ABD'nin üst düzey yetkililerinin Türkiye-Suriye sınırında ortak operasyondan bahsetmesi dikkat çekicidir. Gerek Obama'nın gerekse Kerry'nin açıklamaları Türk medyasında Türk-Amerikan ortak hava operasyonu yapılacağı şeklinde haberleştirildi ve yorumlandı. Halbuki açıklamaların orijinal metinlerinde hava operasyonuyla ilgili tek bir ifade olmadığı, ama söz konusu 98 km.lik sınırı kullanmasına kapatılmasından IŞİD'in ve sınırın güçlendirilmesinden bahsediliyordu. Obama ve Kerry'nin neyi kastettiğini ise ABD'nin Ankara Büyükelçisi Bass açıkladı. Bass, IŞİD'in Türkiye – Suriye sınırının bir bölümünü kontrol ettiğine vurgu yaparak, "Sınır bölgesindeki bu kontrolünden yararlanarak insanları ve malları kaçak geçiriyor, bundan elde ettiği kazanımla Suriye’deki terörizmi finanse ediyor" diyerek sınırın bu hattın Türk-Amerikan ortak operasyonuyla kontrol altına alınacağını ve IŞD'e kapatılacağını belirtiyordu. Kerry Türkiye-Suriye sınırının %75'i IŞİD'e kapalı yani kontrol altında sadece 98 km.lik bölümü IŞİD kontrolünde derken aslında PKK/PYD'nin Suriye kuzeyinde kontrol ettiği bölge sayesinde sınırın %75'lik bölümünün emniyet altına alındığını ama PKK/PYD'nin olmadığı bölgede ise IŞİD tehdidinin devam ettiğini, çünkü Türkiye'nin sınır güvenliğini tek başına sağlayamadığını ima ediyordu. İşte şimdi bu gerekçeyle ve anlaşılan o ki AKP yönetimini de ikna ederek sınır güvenliğini ortak olarak sağlamak üzere Türkiye'ye asker göndermeyi planlıyor. Gönderilecek asker sayısı çok olmayabilir ama Obama'nın açıkladığı direktifte olduğu gibi yeterince Özel Kuvvet askeri Türkiye'de söz konusu 98 km.lik sınır hattı boyunca görevlendirilecektir. Bu operasyonda görevlendirilecek Amerikan özel kuvvet askerleri belki de çoktandır Türkiye'dedir. Bilindiği üzere Amerikan özel kuvvet personeli Suriye kuzeyinde de görevlendirilmişti. PYD bölgesinde zaten var olan Amerikan özel kuvvetleri personeli de personel ve lojistik desteğini büyük ihtimalle Türkiye üzerinden sağlamaktadır. Yani Türkiye'de muhtemelen sadece yabancı (tamamına yakını Amerikalı) hava kuvvetleri değil kara kuvvetlerinden de askerler Türkiye'de bulunmaktadır. Resmi açıklama yapılmadığı için net bilemiyoruz ama haberlere yansıyan açıklama ve faaliyetlerden bu askerlerin ve kullanacakları silah, araç gereç ve sistemlerin ucu açık, imzasız İncirlik Mutabakatı denen bir mutabakat kapsamında İncirlik ve diğer üslere inen Amerikan askeri nakliye uçaklarıyla gelmiş olması da büyük ihtimaldir. *****SONUÇ OLARAK; ABD'nin açıkladığı şekilde Türkiye-Suriye sınırında sınırın güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak ABD ile yapılacak ortak operasyonun gerçek amacı görünürdeki amacından farklıdır. Görünürdeki amaç şuanda dünya genelinde oluşan ve Paris saldırısıyla da doruğa çıkan IŞİD'le savaşın bir gereği ile örtüşmektedir. Evet böyle bir operasyon yani sınır güvenliğinin sağlanması IŞİD'in Türkiye üzerinden lojistik ve eleman desteğini kesecektir. Ama bunu Türkiye kendi imkan ve kabiliyetleriyle yapmalı, sınırların korunması gibi devletin egemenliğinin en keskin işaretlerinden biri olan sınırların korunmasında bu egemenliği yabancı bir ülkeyle paylaşmamalı hatta devretmemeliydi. Mevcut tezkerenin hükümete böyle bir yetki vermesi söz konusu değildir. Daha da ilerisini söylemek gerekirse TBMM'nin zaten devletin egemenliğini başka yabancı bir ülkeyle paylaşılmasına/devredilmesine cevaz verecek bir tezkere çıkarması da düşünülemez. Suriye'nin kuzeyinde ve sınır hattı üzerinde Amerikan askeri olduğu sürece Türkiye'nin sınırı geçmesi sınırı ötesinde harekat yapması mümkün olmayacaktır. İşte bu da ABD'nin bu operasyondan beklediği gizli amaçtır. TSK'nın bölgeye yönelik her türlü planlamasından ve hereketinden haberdar olacak ABD Türkiye'nin sınır hattının güneyine geçmesine izin vermeyecektir. Yani sınır hattının üzerinde görünmez de facto bir uçuşa yasak saha, güvenli bölge oluşacaktır. Bu görünürde IŞİDê karşı iken gerçekte TSK'ya karşıdır. Bu durumda Türkiye de Suriye kuzeyindeki Kürt koridorunun oluşturulmasını sınırın bu tarafından sadece izleyecektir. Böyle şey olur mu demeyin. Sadece sahadaki yaşananlara bakın. IŞİD'e karşı operasyonların komutası ABD'dedir. Strateji ABD'nin stratejisidir. Vaşington'da hazırlanan bir stratejidir. Türkiye kendi elleriyle üslerini, topraklarını komutayı elinde bulunduran ABD'nin askerlerine açmıştır. Bunu yaptıysanız ABD'nin stratejisini ve komutasını da kabul etmişsiniz demektir. Bunu kabul ettiyseniz bu strateji ve komuta dışına çıkmamayı da taahhüt etmişsiniz demektir. Peki bu operasyon sadece bununla mı sınırlı kalır derseniz cevabım "hayır" olur ve yine bu sitede yayımlanmış şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim: http://www.21yyte.org/tr/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2015/11/17/8337/abd-turkiyede-neyin-pesinde-g-20de-obama-erdogan-gorusmesi-ve-aciklamalarin-sifreleri
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *