13 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı ABD Türkiye'ye mi yerleşiyor? ABD Büyükelçisi: IŞİD'i yeninceye kadar İncirlik'te kalacağız!

ABD Türkiye'ye mi yerleşiyor? ABD Büyükelçisi: IŞİD'i yeninceye kadar İncirlik'te kalacağız!

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John BASS, CNNTürk'te 03 Eylül 2015'te yayımlanan röportajında ağırlıklı olarak IŞİD'le mücadele ve Türkiye'nin PKK operasyonları olmak üzere cemaate yönelik operasyonlar ile tutuklanan yabancı gazeteciler konularına ilişkin ABD tarafının görüşlerini açıkladı. Bass'ın açıklamaları ise Türk medyasında genellikle ABD'nin çözüm sürecinin devamını istediği ya da ABD'den hukuk vurgusu başlıklarıyla verildi. Büyükelçinin açıklamalarına bakılınca bence dikkat çekici olan bu haber-yorumun başlığındaki ifadesiydi. Röportajı yapan gazeteci Hande Fırat'ın "Amerikalılar İncirlik'te ne kadar kalacak?" sorusuna Bass'ın verdiği cevap: "Süre konusunda ise; üstünde uzlaştığımız hedefe ulaşmak için, yani DAEŞ’i zayıflatmak ve nihayetinde yenilgiye uğratmak için ne kadar zaman gerekirse, o kadar burada kalacağımızı düşünüyoruz. O nedenle, bu konuya belli bir zaman dilimi açısından değil, belirlenen hedefler açısından yaklaşıyoruz.". Ve yine "Ne kadar büyüklükte bir güç gelecek Amerika'dan?" sorusuna verdiği cevap ise şöyle: "DAEŞ’e karşı askeri operasyon yürütecek ABD ve diğer potansiyel koalisyon güçlerinin zaman içinde Türkiye’de hatırı sayılır büyüklükte bir varlığa sahip olacağını ve önemli katkılarda bulunacağını tahmin ediyoruz. Kurulacak yapı askeri harekatın nasıl gelişeceğine ve DAEŞ’e karşı en etkili çözümün gerekliliklerinin ne olacağına bağlı olacak.". Anlaşılan o İncirlik Mutabakatı (bazı gazeteciler köşe yazılarında imzalı olduğunu yazsa da Dışişleri Bakanlığının bu konuda resmi bir açıklması olmadığı gibi 07 Ağustos'taki Dışişleri sözcüsü açıklamasına göre ortada yazılı imzalı bir mutabakat yok) ucu açık bırakılmış ne süre ne de askeri ekipman/silah/uçak/personel sınırlaması yok. Halbuki AKP hükümetinin TBMM'den aldığı yetki bir yıl süreli. AKP hükümeti neye güvenerek, neye dayanarak ve bir sonraki TBMM kararının ne olacağını bilmeyerek ABD'ye böyle açık bir çek verebiliyor, anlamak ve kabul etmek mümkün değil. Eğer ABD ileride bu konularda sınırlamalarla sorunlarla karşılaşacağını düşünse (ki geçmişte 1 Mart tezkeresi tecrübesi var, tezkere geçmeden Türkiye'ye gelen Amerikan askeri kuvetlerinin yaşadığı sorunlar var ki bunun çuval olayına yol açtığı tezleri oldukça kabul görmektedir) Büyükelçinin tarifiyle "hatırı sayılır" bir askeri gücü Türkiye'ye yığmaz, yani çok sağlam güvenceler almış olmalılar. Hatırı sayılır bir askeri kuvvet tanımlaması da ilginç. Büyükelçi muhtemelen istihbarat gerekçesinden ziyade Türk toplumundan fazla tepki çekmemek için askeri kuvvetin rakamsal büyüklüğünü açıklamıyor ama Türkiye'ye yerleşecek yabancı askeri kuvvetin oldukça büyük olacağanı söylemeliyiz. Bu durum ise aslında ABD'nin niyeti hakkındaki şüpheleri artırmaktadır. ABD aslında başka bir şeye mi hazırlanmaktadır? Bunun cevabını başka bir yazıda detaylıca inceleriz ancak hemen şimdi kamuoyunun dikkatini çekebilmek için kısaca şunu söyleyebiliriz. Büyükelçinin açıklamalarında Türkiye'de PKK terör örgütüyle tekrar müzakere masasına oturulmasına yönelik baskıcı ifadeleri, Suriye'nin kuzeyinde PYD'ye toz kondurmayan değerlendirmeleri var. Hal böyle olunca yine daha önceki yazılarımızda söylediğimiz gibi IŞİD eliyle bölgeyi dizayn etmeye çalışan ABD'nin bu bağlamda ilk etapta bağımszılıkları olmasa da Suriye ve Türkiye'deki özerk Kürt bölge yönetimlerinin oluşumunu izlemek, denetlemek, kontrol etmek ve gerekirse müdahale etmek için bölgedeki askeri varlığını artırmakta olduğunu söylemeliyiz. Çünkü Büyükelçi Bass "üzerinde anlaştığımız hedefleri gerçekleştirinceye kadar Türkiye'deyiz, bırakıp gitmek gibi bir niyetimiz yok" mealinde ifadeler kullanıyor. Peki Türkiye olarak biz ABD'nin IŞİD stratejisine ne kadar hakimiz, yönlendirme yapabiliyor muyuz, ABD'nin "end state"nin (nihai durum yani Suriye, Irak, Türkiye coğrafyasında neler öngörüyor, nasıl yapılar planlıyor vs) ne olduğunu, bu projenin kapsamını biliyor muyuz? Cevabı kocaman bir hayır. İşin can sıkıcı yanı ise hiçbir şey bilmediğimiz Türkiye'nin bekasıyla doğrudan ilintili bu projenin en önemli safhalarının Türkiye'yi yöneten AKP iktidarının verdiği açık çek ile yapılacak olmasıdır. Ancak görünen şu ki Rus tehdidi nedeniyle (Kırım'ın işgali, Ulrayan'nın de facto bölünmesinden sonra) Doğu Avrupa, Baltık ve Kuzey Avrupa ülkelerinin topraklarını Amerikan askerlerine ve savaş makinelerine açmasıyla söz konusu ülkelere yığınak yapan ABD, IŞİD tehdidi bahanesiyle ve Türkiye'nin davetiyle şimdi de Türkiye'ye yerleşiyor. Kaygı şu ki bu yerleşme sürekli bir hal alacak şekilde gelişmektedir. Eğer bu şekilde devam ederse bu Türkiye'nin kendi eliyle topraklarını Amerikan işgaline açması demektir ki kabul etmek mümkün değildir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *