ABD ve İran Liderlerinden Açıklamalar

İran ile sağlanan nükleer anlaşma sonrası Ayetullah Ali Hamaney yaptığı konuşmada ABD'yi "kibirli" olarak tanımlayıp ülkesinin ABD'ye karşı olan tutumunda herhangi bir değişiklik olmayacağını belirtti. Buna mukabil ABD Başkanı Obama da İran'ın anlaşmaya uymaması durumunda önemli derecede ekonomik bir yıkıma maruz kalacağını belirtti. (http://www.voanews.com/content/obama-iran-nuclear-deal-goes-further-than-any-before/2867526.html) ABD açısından İran'ın nükleer silaha sahip olmaması "güvenliği güvenliğimizdir" şeklinde önemi belirtilen İsrail'in bölge politikaları açısından da önemli. Ancak ABD İran ile özellikle IŞİD tehdidinin ortaya çıkışıyla başlattığı adı konmamış ittifakı açısından da anlaşmayı önemsiyor. Bu açıdan bakıldığında ABD İran'ın Irak'ta ve kısmen de Suriye'de gerçekleştirdiği IŞİD ile mücadelesine ihtiyacı olduğunu politik uygulamaları ile belli ediyor. Buna karşın İran'ın da 2006 yılından beri üzerinde kurulan ekonomik baskının ortadan kalkması için halen dünyanın en önemli ekonomik oyun kurucusu olan ABD'nin onayına ihtiyacı olduğu açık. Her iki tarafın da anlaşmanın imzalanması dolayısıyla politik duruşları açısından sorunlar yaşaması mümkün. Ayetullah Ali Hamaney'in yaptığı açıklama da bu ölçekte ele alınabilir. Ayetullah'ın İran'daki ABD ile anlaşma konusunda şüpheye sahip olan nispeten daha sert tutum belirlenmesi gerektiği görüşüne sahip grubun endişelerini törpüleme girişimi olarak değerlendirilebilir. Benzeri açıklamaların İsrail başbakanı tarafından da yapıldığı görülüyor. Ancak, İsrail örneğinde olduğu gibi sert güç kullanımına dayalı herhangi bir yaklaşımın ortaya çıkma ihtimali de en az bu açıklamalar kadar gerçek duruyor. Dolayısıyla birbirine çeşitli konularda ihtiyaç hisseden ABD ve İran'ın yeni bölgesel dengeler üzerinde mutabakat sağlama yolunda hem kendilerinin hem de müttefiklerinin benzeri açıklamaları sürdürme ihtimali de hayli kuvvetli görünüyor. Bütün bu açıklamalara rağmen gelinen son noktada tarafların yaptığı anlaşmadan "birbirlerinin stratejik çıkarlarına doğrudan bir saldırı gerçekleşmediği takdirde" dönme ihtimali de oldukça zayıf.