
Cumhuriyet'ten Duygu Güvenç'in haberine göre ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın geçen hafta bir grup ‘Kürt hareketi’ temsilcisiyle bir araya geldi, görüşmeler sadece HDP üyeleriyle olmadı ve siyasi olmayan isimler de yer aldı. Görüşmede Bass, TSK’nin Kuzey Irak’a yönelik operasyonlarından rahatsızlık duyduğunu belirtti. Ancak Bass bu görüşmede, Kürt Hareketi temsilcilerine, Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadelede operasyonlara da katılarak görev almasının önemini aktardı. Türkiye’nin de IŞİD’e karşı operasyonlara önümüzdeki günlerde katılacağını anımsatan Bass, IŞİD operasyonlarıyla birlikte PKK’ye yönelik operasyonların da hız kaybetmesini beklediğini belirtti. Toplantıya katılan bir isim, Bass’ın, “Biraz sabredin, tren rayına oturunca, IŞİD’e karşı operasyonlar başlayınca, PKK’ye yönelik operasyonlar hız kaybedecek;1-2 ay sabredin” mesajı verdiğini anlattı. Büyükelçi, ABD ile Türkiye arasında birçok mutabakat metninin imzalandığını ancak bunlara imza atmaktan çok daha önemlisinin Türkiye’nin gerçek anlamda IŞİD’le mücadele etmesi olduğunu belirterek, “Mutabakat sadece hava saldırılarından ibaret değil; IŞİD’e başkalarının katılmasını önlemek için özellikle Türkiye sınırında alınacak daha çok tedbir var” mesajı verdi. Toplantıya katılanların sitemleri konusunda da Büyükelçi, AB ve ABD’nin eşzamanlı olarak “operasyonlarda orantılılık” mesajı verdiğine işaret etti. **********DEĞERLENDİRME**********ABD'nin IŞİD ve PKK terör örgütüleriyle mücadelede Türkiye'ye karşı iki yüzlü davrandığının tipik bir örneği. Türkiye'ye PKK terör örgütüyle müzakekeriyi dayatırken IŞİD terör örgütünün yoğun bir şekilde bombalanmasına devam edilmesini istiyorlar. ABD'liler Türkiye'nin Dışişleri ve askeri yetkilileriyle paylaşmadığı değerlendirmeleri PKK terör örgütüyle içiçe olan Kürtçü grup ve kişilerle paylaştığını görüyoruz. Kullandığı ifadeler de diplomatik nezaketten uzak. Büyükelçi Bass adeta diyor ki "Türkiye'yi İŞİD'e karşı bir şeyler yapmaya razı etmek çok uzun zaman aldı, henüz daha yapacaklarına başlamadı, bu arada bırakın biraz PKK'yı bombalasın, tabiri caizse hem karar vericilerin hem de toplumun gazı alınsın, biz zaten Türkiye'yi sınır güvenliği kapsamında yapacaklarına angaje edeceğiz, işte o zaman PKK da gündemden düşer, bu da 1-2 ay vakit alacak, sabredin". Bu arada Amerikalı büyükelçi bazı kritik konuları da açığa çıkarıyor. Batı blokunun yani ABD ve AB'nin Türkiye'ye tepki vermekte ortak harekettiğini deşifre ediyor. Zaten kelimesi kelimesine aynı mesajların geldiğini görüyoruz. Diğer önemli konu ise şu: Bilindiği üzere İncirlik Mutabakatı yazılı ve imzalı değil. (lütfen bu konuda bu sitede yayımlanan makalemize bakınız http://www.21yyte.org/tr/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2015/08/05/8264/incirlik-mutabakatinin-stratejik-sonuclari ) İşte sanki bu konuyu örtbas edercesine mutabakat metnine imza atmaktan önemli şeyler var diyerek imza olup olmamasını önemsizleştirmeye çalışıyor. Yine aynı şekilde Türkiye'nin aslında hava harekatlarında yer almayacağını, sınır geçişlerinin IŞİD'e kapatılmasıyla ilgili sorumluluklarını yerine getireceğini tekrar hatırlatarak (daha önce ABD'nin Başkanı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Büyükelçileri de hep aynı talebi dile getirdi) Türkiye'nin IŞİD koalisyonu içindeki rolünü bir kez daha netleştirmiş oldu. Yani AKP iktidar yetkililerinin söylediği gibi "birlikte mücadele edeceğiz, geniş çaplı hava operasyonları yapacağız, İncirlik'ten yapılacak operasyonlar için son söz Türkiye'nin" gibi sözlerin altının boş olduğu da ortaya çıkmış oluyor.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *