
Son haftalarda PYD/YPG'nin Cerablus'a yönelik saldırı hazırlıklarına başladığı da medyaya yansımıştı. PYD/YPG'nin batıya ilerleyeceği haberleriyle birlikte eş zamanlı olarak ABD'nin Türkiye ile birlikte yürüttüğü eğit-donat projesinin de iflas ettiğini bizzat Amerikalılar hatta Başkan Obama açıkladı. ABD yeni bir formatta eğiti-donatı sürdürmeyi planlıyor. Buna göre "eğit-donat" projesi "eğit-yetkilendir" formatına dönüşecek yani az sayıda eğitilecek kişi Suriye'ye gönderilerek IŞİD'e karşı savaşacak kuvvetlerin havadaki koalisyon kuvvetleriyle iletişimini ve operasyonel koordinasyonu sağlayacak. IŞİD'le savaşacak gücün ağırlığını ise PYD/YPG oluşturacak. Medyaya yansıyan bilgilere göre PYD/YPG'den en az 20.000, silahlı Arap gruplardan ise 5.000 kişilik bir kuvvetin biraraya getirilmesiyle oluşturulacaktı.
Zaten ne zaman Türkiye'den PYD/YPG ile ilgili olarak "PKK'nın aynısıdır" eleştirisi gelse Amerikalı yetkililer sahada hem Kürt hem Arap savaşçılar var, hava desteğimiz tek bir gruba değil diyerek konuyu geçiştiriyorlardı. Amerikalıların ne kastettiğinin ipuçları New York Times'ın 4 Ekim tarihli haberinde şöyle ifade ediliyordu: Obama'nın Suriye için yeni yaklaşımı, 'komutanları ABD güçlerinin güvenlik testlerinden geçen Arap savaşçılar ile savaşta etkinlileri ve sadakatleri halihazırda test edilen Kürt güçlere' dayanıyor. İşte bunun nasıl olacağı da 12 Ekim'de basına yansıyan bir ittifak haberiyle ortaya çıktı. Yapılan bir açıklamayla YPG (YPJ dahil), Suriye Arap Koalisyonu (Ceyş el Suvar, Burkan el Fırat, El Sanadid, El Cezire Tugayları) ve Süryani Askeri Konseyi'nin 'Suriye Demokratik Güçleri' oluşumu altında birleştiği duyuruldu.
Bu yeni oluşumla birlikte ABD açısından IŞİD koalisyonu yani aslında ABD sadece PYD/YPG'ye destek veriyor eleştirilerini de yok sayacak. Bunun böyle olacağının ilk somut kanıtı da dün (12 Ekim 2015)ortaya çıktı. Buna göre ABD'nin 50 ton silah ve mühimmat içeren kargoyu bir önceki gece havadan PYD/YPG'nin kontrolünde olan Haseke'ye indirdiği, kargonun yukarıda belirtilen yeni ittifak içindeki Suriye Arap Koalisyonuna teslim edildiği belirtiliyor. CNN'in verdiği bu haberde silah/mühimmatın teslim adresi olarak Suriye Arap Koalisyonunun belirtilmesinin arkasında Türkiye'nin tepkisini çekmemek olduğunu söyleyebiliriz. Zaten Türkiye'nin içerideki iç politik çekişmeler ve artan terör nedeniyle başını kaldırıp etrafına bakacak hali de yok. ABD'nin Suriye kuzeyinde kara gücü olarak kullanacağı PYD/YPG'yi merkeze alan imaj değişikliğiyle elinin rahatladığını, Türkiye'den gelecek eleştirilen önünü kapadığını ve Kürt koridorunun önünü açtığını söyleyebiliriz. Uluslararası Af Örgütünden PYD/YPG'nin Suriye kuzeyinde kontrolünü ele geçirdiği yerlerde savaş suçu işlediğine ilişkin bir raporun da aynı gün yayınlanmış olması dikkat çekici. Daha öncede YPG'nin etnik temizlik girişimleri olduğu gündeme gelmiş ama ABD "inceliyoruz, bakıyoruz" diyerek konuyu geçiştirmişlerdi. Şimdi ise Af Örgütünün çok ciddi suçlamalar içeren raporu yayımlandı. Buna rağmen ABD'nin savaş suçu işlediği açıkça belgelenen PYD/YPG'nin önünü açan projelere ağırlık vererek devam etmesi Suriye ve özellikle kuzeyinde Türkiye'yi dışlayan dikkate almayan Türkiye aleyhine bir oyun sergilenmekte olduğunun da bir göstergesidir. Türk hükümetinin Türkiye aleyhine ortaya çıkan bütün bu verilere rağmen halen IŞİD koalisyonuna topraklarını ve üslerini açmaya devam etmesi anlaşılır değildir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *