
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’deki din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde “Sünni inanışının öne çıkarıldığı ve Alevi ailelerin çocuklarının da bu dersleri almaya zorunlu kılındığına” ilişkin şikayeti ‘oybirliğiyle’ haklı buldu. AİHM, “Türkiye’nin bir an evvel dini eğitiminde, ailelere, inançlarını belirtmeye zorlanmadan seçme hakkının” verilmesi yönünde düzeltme yapılmasını istedi. 7 hakimli AİHM heyeti, Türkiye’nin, orta eğitimde uyguladığı din derslerinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) eğitim hakkını düzenleyen 1 No’lu Protokolü’nün 2’nci maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Kararda, “Mahkememiz, Türk eğitim sisteminin, din eğitimi konusunda, ailelerin inançlarına saygı gösterecek uygun metotları halen yürürlüğe koymadığını tespit etmiştir. 1 No’lu Protokol’ün 2’nci maddesi ihlal edilmiştir” denildi.DERHAL AVRUPAİ SİSTEME GEÇİN
Kararda, AİHM kararlarının uygulanması zorunluluğunu düzenleyen 46’ncı maddeye de atıfta bulunularak, Türkiye’ye bu konuda adım atma yükümlülüğü hatırlatıldı. Türkiye’nin din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yaptığı değişikliklerin yeterli olmadığı; Anayasa’nın laiklik ilkesi de anımsatılarak, devletin dini alanda yaptığı düzenlemelerin “tarafsız ve adil olması gerektiği” vurgulandı. Bu konuda Avrupa’da uygulanan sistemlere de yer veren AİHM kararında, Avrupa’da din dersinin zorunlu olmadığı ya da bu ders yerine başka alternatifler sunulduğu hatırlatıldı. Türkiye’nin din eğitimi konusunda hâlâ Avrupa standartlarını yakalamadığı vurgulanan kararda, Türkiye’ye derhal Avrupa’dakine benzer bir sisteme geçmesi gerektiği uyarısı yapıldı ve “Hasan ve Eylem Zengin davasında olduğu gibi ihlalin yapısal problemden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Türkiye durumu düzeltmek için hiç gecikmeden harekete geçmelidir. Özellikle öğrencilerin, anne ve babalarının dini ya da felsefi görüşlerini açıklamadan din ve ahlak derslerinden muaf olabilecekleri bir sistem sunmalıdır” denildi. Aileler maddi ya da manevi tazminat talebinde bulunmadığı için AİHM de tazminat cezasına hükmetmedi.
1000’İ AŞKIN AİLE BAŞVURMUŞTU
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde tek yönlü eğitime zorlandıklarından şikayet eden Alevi inancına mensup aileler, 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) başvurarak bu uygulamanın kaldırılmasını ve kendi inançlarının da eğitim müfredatında yer almasını istemişti. MEB, başvuruyu reddedince sayıları 1000’den fazla olan aileler Ankara İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma davası açtı. Ancak bu başvuru da “Alevilik bir din değil, kültürdür” denerek reddedilince, aileler bu sefer davayı Danıştay’a götürdü. Danıştay’ın Ağustos 2010 tarihindeki ret kararı ile iç hukuk yollarını tüketen aileler, Şubat 2011’de AİHM’ye başvurmuştu.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *