Alman Siyaseti Çatırdıyor mu?

Almanya’ya son aylarda gelen binlerce sığınmacı Alman Hükümeti’ni oldukça zorlayıcı bir hal almıştır. 24 Ekim’de sığınmacı ve göçmenlere ilişkin yeni bir tasa tasarısının yürürlüğe girmesine rağmen bunun var olan problemi çözmeye yeterli olmayacağı dile getirilmektedir. Bavyera Eyaleti Başbakanı ve CSU (Hristiyan Sosyal Birlik Partisi) lideri Horst Seehofer, Angela Merkel’in sığınmacı akışını bir an önce durdurması ve sınırlandırması gerektiğini söylemiştir. Seehofer, gelen sığınmacıların Avusturya üzerinden Bavyera’ya ulaştığını belirterek Avusturya Hükümeti’yle bu konuda görüşmenin Merkel’in görevi olduğunu hatırlatmıştır. Ayrıca, Balkanlar üzerinden gelen kontrolsüz göçlerin de durdurulmasının elzem olduğunu belirtmiştir. Gerekli tedbirlerin alınmaması halinde Bavyera Eyaleti’nin kendi tedbirlerini alacağını söyleyen Seehofer ’in talebinin Merkel tarafından çok fazla ciddiye alınmadığı görülmektedir. Sığınmacı krizinin, geleneksel olarak bir blok halinde hareket eden CDU ve CSU’yu ayrışmaya götürebileceği ve bu durumun Almanya’yı hükümet kriziyle karşı karşıya bırakabileceği yönünde ciddi endişeler bulunmaktadır. Hristiyan Demokrat Birliği Partisi (CDU) içerisindeki birçok ismin de sığınmacı politikasında Merkel’le ters düştüğü ve toplumda sığınmacı karşıtı hareketin yükselişte olduğu düşünüldüğünde, Merkel’in işinin çok da kolay olmayacağı öngörülebilmektedir.