
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Maalesef Ankara'da Gar'ın önündeki kavşakta ardı ardına meydana gelen iki bomba (canlı bomba ihtimali yüksek) patlatılmasıyla meydana gelen terör saldırısında şuana kadarki resmi bilgilere göre, Sağlık Bakanının açıklamasına göre 86 kişi, vatandaşımız hayatını kaybetti, 200 civarında vatandaşımız yaralandı. Hayatını kaybedelere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağolsun. Olay çok sıcak, incelemeler devam ediyor, olayın nasıl meydana gelmiş olacağına dair resmi açıklamalar henüz yapılmadı. Ancak medyaya yansıyan genel bilgilerin ele alınmasıyla şu değerlendirmeleri yapabiliriz: Saldırıya maruz kalanları oluşturan gruplar, saldırı yeri (etkinlik öncesi toplanma alanı), toplanma alanında alınan/alınmayan emniyet tedbirleri, grubun toplanma sonrası yapacağı etkinlik açısından bakıldığında adeta Suruç'un kopyası olan ama Suruç'tan çok çok daha şiddetli bir terör saldırıyla karşı karşıyayız. Suruç'tan farklı olarak Suruç saldırısı Türkiye'nin sınırında ki bir ilçede meydana gelmişken bugünkü saldırı Türkiye'nin başkanti Ankara'nın göbeğinde meydana gelmesi dikkat çekicidir. Peki başkentin göbeğinde çok sayıda insanın ölmesinin hedeflendiği anlaşılan bu çok şiddetli terör saldırısının hedefi ne olabilir, kime ne mesaj verilmek istenmiştir? Bunun için biraz öncesine dönmek gerekiyor. 7 Haziran sonrası süreçte terör saldırılarının başlayacağı emarelerinin olduğu bir dönemde 11 Temmuz'da PKK'nın barajları bahane ederek çözüm sürecinin sona erdiği saldırılara başlayacağını açıklamasından sonra 20 Temmuz Suruç saldırısı bahane edilerek PKK terör örgütü yeni bir terör sarmalını başlattı. Geçen 3 aya yakın sürede 130'dan fazla asker, polis ve korucu şehit edildi ve yüzlercesi yaralandı. Türkiye PKK terör gündemine odaklanmışken İncirlik Üssü ABD'ye açıldı, ABD İncirlik dahil Diyarbakır, Malatya, Batman hava üslerine de askeri personel ile savaş uçaklarını konuşlandırmaya başladı, Türkiye IŞİD'e karşı fiilen Suriye'de IŞİD'e karşı operasyonlara başladı. Yani PKK terörüyle mücadele ve erken seçim nedeniyle içine kapanmışken Türkiye'nin sınırlarının dışında Türkiye açısından hayati olaylar gelişmeye başladı. Suriye'de Türkiye'nin bekasına güvenliğine aykırı yapıların oluşumu (Kürt koridoru) son sürat devam etmektedir. Suriye'deki savaşa Rusya'nın da dahil olmasıyla oradaki durumun rengi değişirken Rusya ile Türkiye arasında hava sahası ihlali nedeniyle ABD ve NATO'nun da tahrikkar girişimleriyle artan bir gerilim yaşanmaktadır. Bunun yanında TSK'nın operasyonlarıyla önemli zayiatlar veren PKK terör örgütünün her zaman olduğu gibi zor duruma düştüğü anlarda yaptığı şekilde sözde ateşkes çağrısı yapacağı haberleri gelmeye başlamış, çok ilginçtir ki Ankara'daki saldırıyla birlikte PKK/KCK'dan sözde ateşkes durumuna geçildiği açıklaması yapılmıştır. Bu hatırlatmalardan sonra bugünkü terör saldırısının hedefi ve mesajlarını şöyle sıralayabiliriz: (1) Saldırının arkasındaki güçler (a)Türkiye'yi sadece sınırda yada doğu/güneydoğuda değil istersek ülkenin yönetildiği başkentinin göbeğinde sizi vururuz, bu kadar güçlüyüz mesajı vermekte (b) Türkiye'nin başını kaldırıp sınırının hemen dışında meydana gelen bölgenin yeniden dizaynının yapıldığı olaylarla ilgilenmesini istememektedir. (2) Saldırı o kadar şiddetli, zayiat o kadar büyük ki, gerektiğinde benzer saldırılarla, seçime giden Türkiye'nin seçimlerinin ertelenmesi, demokratik yapının, kamu düzeninin tamamen bozulmasının sağlanarak Türkiye'de yönetim boşluğunun yaratılıp büyük kaos yaratılabieceği mesajı verilmek isteniştir. (3) Saldırının yapıldığı gün KCK/PKK'nın sözde ateşkes çağrısının ilan edilmesiyle saldırının arkasında PKK'nın olamayacağı, PKK'nın barış isteyen taraf olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Ama IŞİD tarafından yapıldığı iddia edilen Suruç saldırısının PKK'nın yeni terör sarmalını başlatmak için bir bahane olarak kullanıldığını düşündüğümüzde bugünkü saldırının arkasındaki güçler PKK dahil olmak üzere çok yönlü olarak araştırılmalıdır. (4) Ayrıca, KCK/PKK'nın sözde ateşkes açıklamasıyla aynı gün yapılan bu saldırıyla PKK'dan gelen sözde barış çağrısına devlet olumlu cevap vermezse daha ağır terör saldırıların yapılabileceğiyle bir tehdit mesajı da verilmiş olmaktadır. (5) Suruç'un arkasında kim varsa Ankara'da yapılan saldırının arkasında da aynı güçler vardır. (6) Oluşturmak istediği algı, vermek istediği mesaj bu kadar komplike ve büyük olan bu saldırının basit bir terör eylemi olarak geçiştirilmesi mümkün olmayıp, bölgenin dizaynında rol almak isteyen yabancı ülkelerin gizli servislerinin belki de ele ele verip yaptırdığı bir terör saldırısı olma ihtimali yüksek olup hiç de gözardı edilmemelidir. (7) Türkiye'nin iç ve dış politikasına yönlendirici etki yapan Suruç saldırısından hükümetin ve devletin ilgili kurumlarının neden hiçbir ders almadığı ve hemen hemen kopyası olan başka bir saldırının hem de devletin ve hükümetin tüm kurumlarının bulunduğu başkentin göbeğinde tekrarlanmasına yol açıldığı hususu mutlaka her yönüyle incelenmeli ve kamuoyuna açıklanmalıdır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *