Barzani bağımsızlık hayalini canlı tutuyor: Bağımsız Kürdistan yolda! Peki gerçekten öyle mi?

Mesut Barzani'nin ABD ziyaretiyle ilgili beklentileri ve aldığı cevaba ilişkin ilk değerlendirmelerimizi yine bu sitede yayımlamış___ http://www.21yyte.org/tr/fikir-tanki/9827/bolge-baskanligini-kaybetmek-uzere-olan-barzaniye-abdde-devlet-baskani-muamelesi-ama-bagimsizlik-baska-bahara ___ve kendi bölgesel yasal düzenlemeleri nedeniyle bölgesel yönetim başkanlığı önümüzdeki Ağustos ayında sona erecek olan Barzani, Başkan olarak devam edebilme konusunda ABD'nin desteğini alabilmeyi bu ziyaretinin ana maddesi olarak belirlemişti ve görüşmelerde bağımsız Kürdistan dosyasının ana gündem olacağı kamuoyuna pompalanmıştı. Ancak kendisine Devlet Başkanı muamelesi yapan ABD'li yetkililer toplantıda bağımsızlık konusunun görüşülmediğini, IŞİD'le mücadelenin ana konu olduğunu açıkladılar. Hatta ABD yönetimi hem görüşmeler öncesinde hem de sonrasında şimdilik Irak'ın birlik ve toprak bütünlüğünden yana olduklarını açıkça söylemişlerdi. Hal böyle olmasına rağmen Barzani Amerikalı yetkililerle yaptığı görüşmelerden sonra Amerikan düşünce kuruluşu Atlantic Council'de yaptığı konuşmada "Beyaz Saray’daki görüşmelerimizin çok başarılı geçtiğini Kürt halkına iletmek istiyorum" demekle yetindi ve geçen yıl yaptığı bağımsızlık referandumu konusu hatırlatıldığında ise "Kürt halkına kendi kaderini belirleme hakkının referandumla verilmelidir. Ne zaman olacağını söyleyemem ama bağımsız Kürdistan geliyor. Referandumumuz olacak ama şimdi IŞİD ile mücadeleyle uğraşıyoruz, o nedenle ertelendi ama yapılacak" dedi. Böylece aslında Barzani ABD yönetiminin bağımsız Kürdistan'a henüz yeşil ışık yakmadığını da itiraf etmiş oldu. Bütün batılı ülkelerin ve ABD'nin IŞİD'le mücadelenin yıllar süreceğini açıkladığını da dikkate aldığımızda Barzani'nin dillendirdiği bağımsız Kürdistan'ın yakın gelecekte mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Barzani yönetiminin ABD'den Peşmergeye doğrudan silah yardımı yapılması konusunda da istediğini alamadığı, ABD'nin Peşmeregeye gönderilecek Amerikan askeri yardımının Bağdat üzerinden gitmesi politikasını değiştirmemesinin arkasında da Peşmergeye gidecek doğrudan asker yardımın Irak'ın parçalanmasını hızlandıracağı endişesi olduğu da dikkate alındığında ABD'nin henüz Iraklı Kürtleri kullanacağı projelerinin tamamlanmadığını söyleyebiliriz. Bu bağlamdaki en önemli proje de IŞİD'e karşı Peşmergenin kara gücü (ABD'nin paralı askeri) olarak kullanılmasıdır. Fakat ABD bu şekilde kendi hedeflerini gerçekleştirmeye ulaşırken Peşmerge üzerinden küresel değerler uğrunda, Ayn El Arab (Kobani)'da olduğu gibi sözde vatan toprağı uğruna mücadele eden bir Kürt ulusu yaratılması ve uluslararası toplum tarafından benimsetilmesinin de önü açılmış olmaktadır. Ayrıca geçecek süreç içerisinde bölgede ilan edilecek bağımsız Kürdistan'ın coğrafi sınırlarının (Musul'un (en azından kuzey bölümlerinin, Akdeniz'e bağlayacak şekilde Suriye'nin kuzeyinin dahil edilmesi) da netleşmesi sağlanmış olacaktır. Tabi bu arada Türkiye'de 7 Haziran seçimleri sonrasında oluşacak ortamın ve bunun muhtemel sonuçlarının da görülmesi gerekecektir. HDP'nin barajı geçip geçememesi, PKK'nın geniş çaplı bir ayaklanmaya girişmesi de bağımsız büyük Kürdistan'ın geleceğiyle ilgilidir. Barzani belki de küçük olsun benim olsun düşüncesinden hareket edip Irak'ın kuzeyindeki bölgede ilan edilecek bağımsız devlete razı olabilecek iken PKK'nın hedefi onların dört parça olarak gördükleri büyük Kürdistan'dır. Böyle olunca teröristbaşı ve Barzani arasında hem gizli hem de açıktan bir mücadele devam etmektedir. Muhtemelen Barzani HDP'nin (yani PKK'nın) seçimlerde barajı geçerek büyük siyasi güç olarak çıkmasını istememektedir. Çünkü Türkiye'de yaşayan Kürt kökenlilerin sayısının Irak'takilerden fazla olduğunu düşündüğümüzde (her ne kadar HDP/PKK kesinlikle Kürtleri temsil etmese de, yaratılan algı öyledir ve Türkiye'de maalesf hem iktidar hem ana muhalefet partisi de bu yanlış algıyı desteklemektedir) bağımsız Kürdistan'ın nasıl ve nerede olacağı konusunda teröristbaşı kendisini Barzani'nin üstünde görmekte, kendini söz sahibi ilan etmektedir. Kürt ulusal konferansının toplanamamasının arkasında da bu sorun yatmaktadır. Görüldüğü üzere bağımsız Kürdistan sadece Barzani'nin istemesiyle gerçekleşecek bir hayal değildir. Barzani'nin bağımsızlığı gündemde tutmasının arkasında "bağımsızlığı ancak ben getirtirim onun için ben Başkan olarak devam etmeliyim" propagandası vardır. Ama ABD'nin çıkarları ve PKK'nın durumu (tabi ki burada Türkiye'de 7 Haziran sonrası oluşcak yeni bir hükümet ortamında Türkiye'nin PKK'ya karşı alacağı köklü tedbirler etkili olacaktır) hayalin gerçekleşmesini belirleyecek faktörlerdir. Tabi bu arada Türkiye'nin da dahil olduğu Suriye'de sıcak çatışmaların yayılması olasılığı da gözardı edilmemelidir.