IŞİD'le mücadele bahanesiyle Barzani Peşmergelerince işgal edilen Kerkük'e hileyle resmen el konulmasında ya da ilhak edilmesinde son bir hamle yapıldı.... ARAPÇA'DAN SONRA KÜRTÇE KERKÜK'TE RESMİ DİL OLDU... Geçen hafta Kerkük Valisinin talimatıyla Kerkük'te Arapça yanında Kütçe resmi dil olarak kabul edilmiş, Nevruz gerekçesiyle de Kerkük'te resmi binalara Irak bayrağı yanında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ya da onları kullandığı ifadeyle Kürdistan bayrağının asılması sağlanmıştı. Bu uygulamanın sürekli hale gelmesi için de bugün (28 Mart) Kerkük il meclisinde onaylanması planlanmıştı. Türk Dışişleri bu gelişmeleri "yadırgadığını" belirterek geçiştirirken BM bunun çok tehlikeli gelişmelere yol açabileceği uyarısında bulunmuştu. Irak Türkmen Cephesi başta olmak üzere Türkmenler de bunu kabullenmeyeceklerini söylemişlerdi. Bağdat yönetimi de Irak anayasası gereğince Kerkük'te resmi binalarda sadece Irak bayrağının asılabileceğini hatırlatarak Kürdistan bayrağının asılmaması gerektiğine ilişkin yeni bir genelgeyi Kerkük valisine göndermiş, ayrıca Kerkük'teki memurların maaşlarını ve merkezi bütçeden Kerkük'e düşen payın gönderilmeyeceğini bildirmişti... IKBY BAYRAĞI RESMEN KERKÜK'TE GÖNDERDE... Ancak bütün bu karşı duruşlara rağmen Kerkük Valisinin talebi yani Kerkük'te Irak bayrağı yanında IKBY bayrağı asılması Kerkük il meclisi tarafından Türkmen ve Arap gruplarının boykot etmesine rağmen onayladı. Bu gelişmeyle 2003'ten buyana Irak'ta gerçekleşmesinden korkulan Kerkük merkezli etnik bir çatışmaya dönüşmesinden endişe edilmelidir. Türkmenlerin ve Bağdat yönetiminin kabul etmediği bu gelişmeyi Türkiye'nin kenardan izliyor olması dikkat çekicidir. Kerkük'ü kendisine bağlayacak Barzani'nin elde edeceği ekonomik kaynakla bağımsızlık ilan etmeye bir adım daha yakınlaşacağını söyleyebiliriz.. Türk Dışişleri bu son gelişme üzerine ikinci bir açıklama yapmak durumunda kaldı. Ancak kamuoyundan gelen tepkiler de dikkate alınmış olacak ki bu sefer Kerkük'teki gelişmelerin "endişe verici" olduğu belirtilmiş. Tabi bu açıklamada yer alan Kerkük'te IKBY bayrağının asılmasının Irak anayasasına aykırı olduğu ifadesiyle Barzani'nin Türkiye ziyaretinde gönderlere IKBY bayrağı çekilmesinin Irak anayasasına uygun olduğu şeklindeki savunmaların da geçersiz olduğu itiraf edilmiş olunuyor... KERKÜK'TE ETNİK ÇATIŞMA RİSKİ ARTTI... Ancak özellikle İran'ın buna razı olması beklenmemelidir. İran'ın onun yanında yer alan Talabani'nin partisi KYB üzerinden Sincar'da, Mahmur'da, Kerkük'te yerleşmiş, Barzani yönetimine sızmış PKK'yla IKBY'ye el koymak üzere harekete geçmesi hiç de sürpriz olmayacaktır. Bu aynı zamanda Türkiye'yi de içine çekecek yeni bir çatışma ve PKK'nın hakimiyetinin genişlemesinden başka bir şey değildir. Bu süreçte ABD'nin ikili oynadığını görmeliyiz. Görünürde Türkiye-IKBY ortaklığını desteklerken aynı zamanda İran'ın KYB ve PKK ile işbirliği yaparak IKBY'ye karşı harekete geçmesine göz yummaktadır. Hal böyleyken Türk hükümetinin Barzani'nin Kerkük'e el koymasına ses çıkarmamasının, bilakis destekler bir tutum sergilemesini kabul etmek mümkün değildir... TÜRK HÜKÜMETİ BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'I DESTEKLER Mİ?... Aslında daha önceki yıllarda AKP hükümetlerinden Bakan seviyesindeki açıklamalarda Iraklı Kürtlerin bağımsızlık kararı alması halinde karşı çıkılmayacağına ilişkin görüşler ifade edildiğini biliyoruz. Anlaşılan o ki mevcut AKP hükümeti de aynı tutumu sürdürüyor. Barzani'nin ziyaretinde İstanbul ve Ankara'da göndere IKBY bayrağı çekilmesi bunun en somut göstergesidir. Böyle olunca da Hükümet, Barzani'nin kazanımlarını kendi kazanımı olarak mı görüyor ve/veya konunun Türkiye'de referandumla ilişkisi var mıdır soruları da akla gelmektedir. Eğer hükümet Barzani'nin kazanımlarını Türkiye'nin kazanımı olarak görüyorsa bu bir hayaldir ve bu hayalden derhal vazgeçilmelidir. Türkiye'nin PKK terörüyle mücadelesinde Irak kuzeyinde tek bir somut tedbir almayan, aksine Kürtlerin birbirlerine artık silah çekmeyeceğini, (PKK'lı teröristlerin iadesiyle ilgili olarak) başkalarına tek bir Kürt kedisi bile verilemeyeceğini söyleyen Barzani'nin veya Talabani'nin Türkiye lehinde en ufak bir tavır alması beklenemez... TÜRKİYE'YE KURULAN TUZAK VAR... Aslında bu hayalden de öte Türkiye'ye kurulan bir tuzaktır. Çünkü Kerkük'ün IKBY'ye katılması ABD güdümünde içinde FETÖ ve PKK'nın da yer aldığı küresel işbirliğinin sonucu olan bir projedir ve ileride Türkiye'den de toprak parçası alarak büyüyecek bağımsız büyük Kürdistan'ın en önemli kilometre taşlarından biridir. Dolayısıyla Barzani'nin Kerkük'ü ilhak etmesi önce bölge etnik/mezhep savaşına yol açacak, bilahare Suriye ve Türkiye'den toprak koparılmasını hedefleyen kirli bir oyun, tuzak ve hatta Türkiye'ye saplanmak istenen bir hançerdir. Bunun için de derhal ekonomik ve siyasi yaptırımlarla Barzani'nin Kerkük'ü ilhakının önüne geçilmeli, Bağdat yönetimiyle işbirliği esas alınmalı ve bu tuzak hemen bozulmalıdır. Çünkü iki gün önce bu sitede yayımladığımız yazımızda ifade ettiğimiz gibi KERKÜK DÜŞERSE TÜRKİYE DÜŞER. Türkiye belirttiğimiz beka ve güvenlik tehditleriyle karşılaşacak olmasının yanında eğer Kerkük konusunda gelişmeleri sadece basın açıklamalarıyla geçiştirip IKBY yani Barzani yönetimi yanında tavır alırsa Türkiye'nin Bağdat yönetimiyle de arasının bozulacağını, iplerin kopacağını, benzer şekilde İran ile de krizler yaşanacağını maalesef göreceğiz.

Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *