29 Nisan 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Bölgede Özerklik (Kürt Schengeni)

Bölgede Özerklik (Kürt Schengeni)

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
--Ne Komşuları Ne de Büyük Güçler Bir Kürt Devletinin Kurulmasını İstiyor. Irak’ın Parçalanması ve Suriye’deki İç Savaş Kürtlerin Özerklik İlan Etmesi İçin Yeni Fırsatlar Doğuruyor-- Türkiye ve Suriye ile Irak’taki Kürt bölgeleri hakkındaki haberleri takip edenler tüm bölgenin alev alev yandığını düşünmek zorunda. Türk Hava Kuvvetleri, Kuzey Irak’taki Kürt kamplarını bombalıyor. Türkiye’deki Kürt bölgelerinde bulunan birçok şehir ve köylerde yıllar süren ateşkesten sonra tekrar savaşılıyor. Suriye’deyse İslam Devleti (IŞİD) terör birlikleri Kürtlere karşı savaşıyor. Fakat şu anki durum, Kürtlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesinin ardından ilk defa bu kadar iyi bir konumda bulunduklarının üzerini örtüyor. Kürtler 1918 yılına kadar genelde Osmanlı hükümdarlığı altındaydı. Kürt halkının küçük bir bölümü de Pers İmparatorluğu sınırları içindeydi. Kürtlerin çilesi Osmanlı İmparatorluğu’nun bölünmesinden sonra başladı. Aşiret bazlı bir yapıya sahip olan Kürt toplumu o dönemde ortak bir millî menfaati dile getirmeyi başaramadı ve İmparatorluğun bölünmesi esnasında bir şey elde edemedi. İngiliz ve Fransızlar tarafından belirlenen sınırlar daha çok Kürtlerin dört ülke sınırları içerisinde bulunmalarına neden oldu: Türkiye Cumhuriyeti, Irak, Suriye ve İran. Bu ülkelerin kendisi millî kimlikleri için savaşıyorlardı ve Kürtlere azınlık hakları tanımaya hazır değillerdi. Merkezî hükûmetler şiddetli bir şekilde özerlik çabalarına karşı müdahale ediyorlardı. Türkiye, İran ve Irak’taki Kürt direnişleri şiddetli bir şekilde bastırıldı. Kürt kimliği tanınmadı ve Kürt halkının devlet içerisinde herhangi bir rol alması engellendi. Suriye’deki Kürtlerin büyük bir bölümüne Suriye vatandaşlığı bile verilmedi ve bu nedenle hiçbir hakları bulunmuyordu. Kürtlerin yaşadıkları bölgelerde 60’lı yılların sonu 70’li yılların başına kadar ölüm sessizliği hâkimdi. Iraklı Kürtler bunun ardından Iraklı Diktatör Saddam Hüseyin ve İran Şahı arasındaki çatışmaları ilk olarak bir direniş için kullandı. Iraklı Kürtlerin lider figürü Barzani aşiretinin reisi ve bugünkü Özerk Kürt Bölgesel Yönetimi’nin lideri Mesud Barzani’nin babası Mustafa Mullah Barzani’ydi. --Pragmatik Politikacılar Kürt Schengen Bölgesi İçin Çalışıyor-- İranlı Kürtler de İran’daki devrim sayesinde direnişe girmeye cesaret etti. Fakat Irak’taki Saddam Hüseyin gibi Devrim lideri Humeyni de Kürtlerin her türlü özerklik girişimini kanlı bir şekilde sonlandırdı. İranlı Kürtler hâlâ Tahran’daki Şii yönetimi tarafından baskı altında tutuluyor fakat Iraklı Kürtlerin durumu dikkate şayan bir şekilde iyileşti. Eğer ABD’nin George W. Bush’un emri üzerine yaptığı Irak işgalinin bir kazananı varsa, o da Kürtlerdir. Kürtler ABD’nin büyük desteğiyle Irak’ın enkazlarından bugün bir devletin birçok özelliğini taşıyan bir özerklik bölgesi inşa etmeyi başardı. Suriye’de Esad rejimine karşı direnişin sonucu olan parçalanma süreci, Suriyeli Kürtlere Iraklı kardeşlerinde de olduğu gibi Türkiye sınırı boyunca bir nevi özerklik bölgesi oluşturma fırsatı verdi. Bu özerk bölge Esad ordusu tarafından tolere ediliyor ancak sözde İD tarafından aralıksız saldırıya uğruyor. Suriyeli Kürtler özellikle de nüfuz sahibi Kürt birliği PKK tarafından destekleniyor. Ortadoğuda sayıları yaklaşık 10 milyona ulaşan kürtlerin en büyük grubu Türkiye’de bulunuyor. Türkiye’de yaşayan Kürtlerin sayısı Irak ve İran’da yaşayan Kürtlerden üç kat daha fazla. Suriye’de sayıları yaklaşık bir milyona ulaşan Kürtlerden bahsetmeye gerek bile yok. Türkiye’deki Kürtler için önde gelen grup PKK’dır. PKK ve yasal Kürt partisi HDP’nin Türk Devleti’yle yapacakları pazarlığın sonuçları Irak ve Suriye’deki Kürtler için de belirleyici olacaktır. Erdoğan hükûmeti, Türkiye Devleti ve PKK arasındaki savaş, haziran ayı sonunda tüm şiddetiyle tekrar başlamadan önce PKK ile neredeyse bir anlaşmaya varmıştı. Gizli sürdürülen müzakereler hakkında edinilen bilgilere göre müzakerelerde özerklikten çok güçlendirilmiş özel idare yönetimi hususu ele alındı. Her iki taraf da bu sorunun askerî yollarla çözülemeyeceğini biliyor. Bu nedenle Türkiye’de kasım ayında planlanan seçimler sonrasında tekrar müzakere masasına oturacaklarını umut edebiliriz. Bir Kürt devletinin kurulması hayaline, Irak ve Suriye’nin bölünmesiyle bir adım daha yaklaşılmış olabilir ancak bu hayal gerçekçi değil. Irak ve Suriye hâlihazırdaki durumları karşısında parçalansa bile bölgedeki Türkiye ve İran gibi güçler bağımsızlığını ilan etmiş bir Kürt devletiyle mücadele etmeye devam edecektir. Bu Kürt devleti belirleyici güçler tarafından da desteklenmeyecektir. Pragmatik Kürt politikacılarının gerçekçi gördüğü alternatiflerden birisi de bir tür Kürt Schengen bölgesi. Türkiye, Irak ve Suriye’deki Kürt bölgeleri arasında açık sınırlar ve bu bölgelerin farklı şekillerde kendini yönetme seviyesi. Yılların siyasetçisi Sertaç Bucak Türkiye, Kuzey Irak ve Suriye’deki Kürt bölgeleri arasında bir ekonomik bölge oluşturulmasını umut ettiklerini söylüyor. Buna istinaden ilk girişimler daha şimdiden ekonomik açıdan gelişmekte olan Kuzey Irak Özerk Kürt Bölgesel Yönetimi ve Türkiye sınırındaki Kürt bölgesi tarafından yapıldı. Kürt Schengen bölgesi için gerekli unsurlardan biri de Kürtlerin Ankara ile dostane ilişkiler içinde olması, zira dünyanın arta kalanıyla ekonomi alanında yapılacak alışverişlerin büyük bir bölümü Türkiye toprakları üzerinden yapılmak zorunda. Türkiye de Kürt bölgelerini bir tehlike olarak değil kendi topraklarıyla hareketli Arap bölgesi arasında bir tampon bölge olarak görmeli. (Kaynak:Jürgen Gottschlich,Die Tageszeitung,Almanya,29 Ağustos 2015)
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *