
Birleşmiş Milletler (BM) görüşmeleri için New York’ta bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Barzani'ye yakın haber sitesi Rudaw’a yaptığı açıklamalarda çok tartışılacak ifadeler kullandı. Haberde Başbakan Davutoğlu'nun Rojava’da bir Kürt bölgesinin oluşturulmasına ‘ılımlı muhalefetle birliktelik’ durumunda destek vereceklerini söylediği belirtiliyor. Davutoğlu'nun ifadesi ise şöyle: "Suriye Kürtleri, Türkmenlerle Araplar gibi akrabamızdır. Ilımlı muhalefetle birlikte oldukları sürece her türlü kazanımlarını destekleriz.". PYD’ye ilişkin ise Davutoğlu, “Ancak aynı zamanda Esed’le ittifak halinde olup ondan destek alan ve Türkiye’ye saldıran PKK’yla ilişkisi bulunan PYD’nin Esed rejimi ve PKK’yla ilişkilerini kesmesi konusunda açık tutum sergilemesi gerekiyor” açıklmasını yaptı. Görünen o ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin karar vericileri arasında özellikle PYD konusunda bir fikir birliği yok. CB Erdoğan son aylarda sürekli olarak PYD de PKK gibi bir terör örgütü derken BB Davutoğlu eylem ve söylem de sürekli değişkenlik gösteriyor. Diğer taraftan AKP iktidarının PYD liderliğini siyasi muhatap alıp Türkiye'de ve dışarıda resmi görüşme yaptıklarını biliyoruz. BB Davutoğlu daha iki gün önce yine NewYork'ta Türk basın mensuplarına yaptığı açıklamada PYD ve PKK aynı, PYD de kandil'den besleniyor derken bugün hiç de mümkün olmayacak bir şey söyleyerek PYD Kandil'le ilişkisini olmadığını söylerse destekleriz diyebiliyor. Bu bir cümleye geçiştirilebilecek kadar basit bir olay mı? PYD bizim Kandil ile PKK ile bir bağımız yok dese hemen inanacak mısınız? Diğer taraftan BB Davutoğlu sanki Suriye Kürtleri PYD yönetimi altında değilmiş, Suriye'nin kuzeyindeki Kürtlerle PYD arasında hiçbir ilişki yokmuş, ayrı unsurlarmış gibi bir kabulden hareketle Suriyeli Kürtler Suriyeli ılımlı muhalefetle birlikte olurlarsa, burası önemli, her türlü kazanımlarını destekleriz diyebiliyor. Suriyeli Kürtlerin kazanımları nedir? Suriyeli Kürtlerin kazanımları denilen Suriye'nin kuzeyinde PKK tarafından ilan ettirilmiş PYD kontrolündeki kantonlar ve bunların coğrafi olarak birlişemesiyle büyük ölüçüde gerçekleşmiş ancak tamamlanması için uygun zaman ve fırsatın beklendiği Kürt koridorudur. Diğer bir ifadeyle PYD/YPG yönetiminde Suriye'nin kuzeyinde oluşturdukları ve şimdilik Cerablus'ta duran anacak son açıklamalara göre burayı da alıp batıya Afrin kantonuyla birleşmeye giden Cezire-Kobani kantonları arasındaki Kürt bölgesidir. Yani BB Davutoğlu şuana kadar oluşmuş olan bölgeyi zimnen kabul etmiş oluyor ve adeta eğer Suriyeli Kürtler (uluslararası arenada kabul edilen temsilcileri PYD/YPG'dir) şu geçiş döneminde Cerablus-Azez hattını da ele geçirirse onu da kabullenmek zorunda kalacağının mesajını veriyor. Bu mesajı alan PYD/YPG'yi durdurmak mümkün mü? Çünkü zaten ABD'nin PYD/YPG'ye desteği açık, BM toplantılarında Rusya da desteğini açıkladı. Bu iki gücün desteğini almış PYD/YPG'nin ilerleyişini Türkiye durdurabilecek mi? Aslında doğru politika ve stratejiyle Türkiye'nin bunu durdurma imkan ve kabiliyeti var ancak esas soru AKP iktidarının böyle bir isteği ve hedefi var mı? Dolayısıyla BB Davutoğlu'nun bu açıklamasındaki ""Ilımlı muhalefetle birlikte oldukları sürece her türlü kazanımlarını destekleriz"" ifadeleri çok tehlikelidir. Çünkü Suriye kuzeyindeki Kürt koridoru (ya da batı Kürdistan) bir PKK projesidir ve PKK oradaki kolu (PYD/YPG) vasıtasıyla ABD-Rusya onayıyla ve Türkiye'nin göz yummasıyla bu hedefini gerçekleştirdikten sonra bu sefer ağırlığını Türkiye'ye verecek ve Türkiye'nin doğu/güneydoğusunda hedeflediği bölgeyi oluşturacaktır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *