10 Mayıs 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Eğit-donatta kriz! ABD'den programa katılanların Esad’a karşı savaşmasına izin yok. Peki Türkiye ne yapacak?

Eğit-donatta kriz! ABD'den programa katılanların Esad’a karşı savaşmasına izin yok. Peki Türkiye ne yapacak?

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ABD’nin önderlik ettiği, Suriyeli muhalifleri silahlandırıp askeri eğitim verecek program bir türlü etkin hale getirilemedi. Program Ürdün’de kısa bir süre önce başlarken, imzalanan ikili anlaşmaya rağmen Türkiye'de başlayıp başlamadığı bir türlü açık açık ve resmen söylenemedi. Dışişleri Bakanı Cavuşoğlu Kırşehir'de az sayıda da olsa Suriyeli muhaliflere yönelik olarak Türkiye ayağınn başladığını yarım ağızla da olsa söyledi. Bundan sonra ismi açıklanmayan bir Amerikalı yetkili de Türkiye'de eğit-donatın başladığını söylemişti. Görünen o ki eğit-donatın Türkye ayağı üzerinde net ve güvenli bir açıklama gelmemesinin arkasında ABD ile Türkiye arasında eğit-donata katılanların kime karşı savaşacağı konusunda halen devam eden anlaşmazlık yatıyor. Bugünkü Milliyet gazetesinin Daily Beast’e dayandırdığı haberine göre ABD’li yetkililer, eğit-donata katılan Suriyeli muhaliflere Esad’a karşı savaşmayacaklarına dair bir form imzalatıyor. Buna göre eğitime katılacak muhaliflerden Suriye rejimine karşı savaşmayacaklarına dair yazılı garanti isteniyor. Amerikan silahlarını ve askeri eğitimini kabul etmeye hazır isyancı gruplardan Devrim Komuta Konseyi’nin kurucularından olan ve CIA oanyından geçen Mustafa Secari, kendisiyle birlikte Halep’te savaşan 1.000 adamının eğit-donat programından çekildiğini öne sürdü. Secari, edinecekleri askeri eğitim ve silahları Beşar Esad rejimiyle destekçileri Lübnan merkezli Hizbullah’a karşı kullanmayacaklarına dair bir belge imzalamalarının istendiğini anlattı. Secari’ye göre Washington yönetimi ‘sadece ve sadece IŞİD’e karşı savaşmalarında’ ısrar ediyor. Secari “Bir form imzalamamız gerektiğini ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir irtibat görevlisi sözlü olarak belirtti. Bize ‘Kongre’den bu program için parayı sadece IŞİD’e karşı savaşılması için aldık’ dedi. Bu sebep bana inandırıcı gelmedi. Bu yüzden hayır dedik” ifadelerini kullandı. Secari adamlarının ‘devrime ihanet ederek koalisyonun paralı askerlerine dönüşmeyi reddettiğini’ söyledi. El Ez Cephesi’nin lideri Secari ABD’yle açıkça ittifak yaparak El Kaide, rejim, İran ve Hizbullah tarafından hedef tahtasına oturtulacacağını savundu. El Ez Cephesi, El Nusra liderliğindeki Fetih Ordusu’ndan kopmuştu. Hbari veren Daily Beast bu durumda ‘ABD’nin IŞİD’e karşı savaş planının çökme riskiyle’ karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Eğit-donatın temel hedefi yılda 5 bin muhalife eğitim verip savaşmaya hazır hale getirmek... Secari, söyleşide yıllarca CIA ve diğer istihbarat teşkilatlarının muhaliflere yardım ettiğini, Türkiye’deki ‘operasyon komutanlığı’nda çalıştığını da aktardı. *********TÜRKİYE NE YAPACAK?******Peki bu durumda Türkiye ne yapacak? Görünen o ki eğit-donat programının nihai hedefi ve programa kimlerin dahil edileceği noktasında ABD ile Türkiye arasında henüz mutabakat yok. Türkiye IŞİD'e karşı koalisyonda yer aldığını göstermek için programa kerhen evet demiş gözüküyor. Gecikmeli ve kör topal olarak az sayıda muhalifle programın Türkiye'de de başlatıldığı anlaşılıyor ama buradan bir sonuç çıkması mümkün değil. Bu aşamada Türkiye'nin Suudi Arabistan'la Esad rejimine karşı mücadele edecek cihatçı grupları (Fetih Ordusu) destekleme girişimi öne çıkmış gözüküyor. Yine yabancı basında yer alan haberlere göre Türkiye-S.Arabistan-Katar isithbarat örgütleri 10.000'den fazla cihatçıdan oluşan El Kaide bağlantılı grupları Esad'a karşı saldırı başlatmak üzere Suriye sınırında (muhtemelen Hatay bölgesinde) toplamaya başladı. Diğer taraftan IŞİD'in Suriye içindeki ilerleyişi sürüyor. IŞİD Halep bölgesinde Türkiye sınırına doğru ilerleme kaydederken orta ve güney bölgelerde de Batı'ya yani Akdeniz'e doğru yöneldi. Bu yöneliş Esad'ı sıkıştırırken Esad ile IŞİD arasında kalan diğer cihatçı gruplar da IŞİD ile Esad arasına kalacak gibi gözüküyor. Esad IŞİD'in ilerleyişi karşısından IŞİD'le savaşmaktan kaçınarak kendi kuvvetlerinin daha fazla zayiat görmesini engellemeyi ve muhtemel cihatçı grupların (Fetih ordusu) saldırısına karşı direnmeyi hesaplamış olabilir. İşte bu aşamada cihatçı grupların Hatay bölgesindekiSuriye sınırında toplanmaları daha anlamlı hale geliyor. Gidişat Suriye'nin bölünmesine ramak kaldığını göstermektedir. Şimdilerde sahada yapılanlar bölünme sonrası oluşacak devletçiklerin sınırlarının belirlenmesini sağlayacaktır. Yani aktörler kendi paylarına düşecek devletçiklerin sınırlarının içine çekilmeye ve bu sınrıları korumaya hazırlanıyor... Bütün bunlar bile böyle bir savaşta Türkiye'nin işi olmadığını gösteriyor. Çünkü Suriye ve Irak'taki bölünmeler aynı depremde kırılan fay hatları gibi Türkiye'de de kırılma ve bölünmeleri beraberinde getirecektir. Dolayısıyla Türkiye Suriye ve Irak'ta bölünmelere yol açacak hiçbir hareketi desteklememeli, S.Arabistan ile yapıldığı iddia edilen ve El Kaide bağlantılı cihatçıların desteklenmesini öngören politikalardan derhal vazgeçmelidir...
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *