14 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Erdoğan’ın Tahran ile Riyad Arasındaki Seçimi

Erdoğan’ın Tahran ile Riyad Arasındaki Seçimi

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Ray El-Yevm gazetesinin yazarı Abdulbari Atvan, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran ziyareti ve İran’ın üst düzey yetkilileri ve Rehber Hamanei ile görüşmesi hakkında bir yazı yayınladı. Atvan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Arabistan’ın mali önerisi ile İran ile stratejik ticaret arasında bir seçim yapmanın arasında kaldığını belirtti. Arabistan rejimi Pakistan, Mısır ve Türkiye gibi bazı önemli ülkeleri Yemen savaşında kendi saflarına çekmeye çalıştığı bir sırada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi bir ziyaret çerçevesinde ve iki yılın ardından bir kez daha Tahran’ı ziyaret ettiğini vurgulayan Artan, bu ziyaret iki ülke arasında Irak, Suriye ve en son Yemen gibi bölgenin ağır dosyaları üzerine köklü anlaşmazlık yaşandığı bir sırada gerçekleştiğini belirterek, bölgede yaşanan özel şartları şöyle sıraladı: 1. Son zamanlarda bölgede “Sünni ittifakı”nın kurulmasından söz ediliyor. Arabistan, Katar ve Türkiye ve Arabistan’ın müttefiklerinin yer aldığı bu ittifak, bölgede Şii İran’ın nüfuzu ile mücadele etmek istiyor. 2. Erdoğan’ın ziyareti, İran ve 5+1 grubu Lozan nükleer bildirisini yayınlandığı ve tarafların nükleer mutabakata vardığı bir sırada gerçekleşiyor. Sağlanan uzlaşma İran’a dayatılan iktisadi yaptırımları kaldırması bekleniyor. 3. Amerika ile İran Irak dosyasında bir nevi dolaylı işbirliğine yöneldiği gözleniyor. Tikrit’te Amerikan savaş uçakları Irak ordusu ve İran’ın desteklediği halk güçleri ile birlikte hareket ediyor. Suriye konusunda da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Beşar Esad ile müzakere etmekten söz ettiği gözleniyor. Atvan şöyle devam ediyor: Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen ay İran’ı en sert ifadelerle terörü desteklemekle suçlayarak Tahran yönetiminden Yemen’de desteklediği grupları geri çekmesini istediğinde, İran ile ilgili tüm kırmızı çizgileri aşmış oldu. Bu sözler İran parlamentosunda milletvekillerinin en sert tepkisi ile karşılaştı ve Erdoğan’ın İran ziyaretinin iptal edilmesi istendi. İran Dışişleri Bakanlığı da Türkiye’nin Tahran Maslahatgüzarı’nı çağırdı ve Erdoğan’ın sözleri hakkında açıklama istedi. Burada akla gelen soru, Erdoğan’ın İran ziyaretinin neden iptal edilmediği sorusudur. Neden İran parlamentosu ve medya organlarının Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerine karşın, Erdoğan yine İran ziyareti üzerinde ısrar etti? Bu soruya cevap ararken, ilkin Erdoğan’ın Arap liderler gibi pasif hareket eden bir lider olmadığı belirtilmelidir. Erdoğan siyasetle iktisadı birbirinden ayrı ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutuyor. Erdoğan bu ziyaretinde bir iktisadi misyon çerçevesinde hareket ediyor. Erdoğan yaptırımlar kaldırıldıktan sonra İran bölgenin büyük bir devleti, büyük bir piyasa ve sınırsız petrol ve doğalgaz ihracatçısı olacağını biliyor. Bu durum iki ülke arasında 30 milyar dolar ticaretten başka, Türk firmalara da İran ile geniş işbirliği imkanı sağlayacaktır. Erdoğan bir işadamı gibi görünmekten asla çekinmiyor. Erdoğan çeşitli ülkelerin piyasaları Türk firmalarına açılmasını istiyor. Erdoğan tüm ziyaretlerinde beraberinde büyük bir iktisadi heyet de götürüyor. Erdoğan, İran ve Amerika’nın yakınlaşması Türkiye üzerinde de büyük etkisi olacağını biliyor. Erdoğan ayrıca Amerika’nın üzerinde daimi bir müttefik olarak hesap açamayacağını da biliyor ve bu şartlarda İngilizlerin izlediği “Eğer rakiplerini yenemiyorsan, onlara katıl” politikasını izliyor. Tüm bunlar Erdoğan’ın İran’ı ziyaret etmesine sebebiyet veriyor. Neden olmasın? Yoksa Amerikalılar 36 yıl tehdit ve yaptırımın ardından İran’a yönelmediler mi? Siyasi gerekçeler Abdulbari Atvan’a göre, iktisadi konuların yanında, durumu daha karmaşık ve daha da hassas hale getiren bazı siyasi meseleler de vardır. Irak ve Suriye meselesi ve en son Yemen dosyası, durumu daha da karmaşık hale getiren dosyalardır. Erdoğan’ın seçenekleri Birinci seçenek: Erdoğan Arabistan’ın “Sünni İttifak”a katılma talebini kabul ederek, Şii İran ile mücadele etmelidir. Ancak bu seçeneğin büyük riskleri söz konusudur. Bu seçenek İran ile dolaylı savaşa girmek demektir ve Türkiye’nin iç durumunun bir kaç parçaya bölünmüş olması itibarı ile Ankara’yı siyasi ve güvenlik tehditleri ile karşı karşıya getirecektir. İkinci seçenek: Pakistan’ın izlediği yolu izlemek ve Sünni ittifaka katılmaktan çekilmektir. Üçüncü seçenek: Yine arabuluculuk yapmak ve barış güvercini rolünü ifa etmektir. Bu arada Arabistan veliahd prensinin halefi Muhammed Bin Naif’in Türkiye’yi, tam da Erdoğan’ın İran ziyaretinden 24 saat önce ziyaret etmesi, çok önemli bir gelişme olmalı. Muhammed Bin Naif’in ziyaretinin içeriği bilinmiyor, ama bilinen kesin gerçek şu ki, Arabistan Yemen’de sırf hava akınları ile zafer elde edemez, nitekim karada Ensarullah hareketi ve müttefikleri büyük zaferler elde ediyor. Arabistan Türkiye’yi bu ittifakın içine çekerek kendi ağırlığını arttırmaya çalışıyor ve Türkiye’den bu talebi kabul etmediği takdirde en azından arabulucu rolünü üslenmesini istiyor. Suud hanedanı bu amaca ulaşmak için Erdoğan’a oldukça cazip mali tekliflerde bulunuyor. Tüm bunlar Erdoğan’ın Tahran ziyaretinin amacında rol ifa ediyor. Kısacası Erdoğan kader belirleyici meseleler için Tahran’ı ziyaret ediyor.//www.farsnews.com
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *