
Obama’nın Suriye’de yaptığı onlarca hata var. Fakat bir tanesi Amerika’nın Ortadoğu’daki çıkarları açısından diğerlerinden daha önemli. Hem Obama hem de Kongre için Suriye’deki iç savaş hiçbir zaman sadece Suriye’den ibaret olmadı. Suriye’yi Washington için önemli kılan temel faktör İran. Suriye’de atılan her adımın İran’da nasıl okunacağı, nükleer müzakereleri nasıl etkileyeceği Obama’nın Suriye politikasının temel direği oldu. Bunun en son örneği iki haftadır Kongre’de yapılan Suriye tartışması. Suriye’ye müdahale kararı İran üzerinden tartışılıyor. Müdahale taraftarları eğer müdahale edilmezse İran’ın bundan cesaret alacağını ve nükleer programı konusunda taviz vermeyeceğini savunuyor. Müdahale karşıtı cephe ise müdahalenin İran’daki radikalleri güçlendirip, nükleer programa desteği artıracağını söylüyor.
Bu kadar İran odaklı bir Suriye politikasının İran’ı çözüm sürecinden dışlaması büyük bir çelişki fakat Obama yönetimi geçen haftaya kadar tam olarak bunu yapıyordu. Oysa İran, Suriye meselesinde Rusya’dan çok daha önemli bir rol oynuyor. İran Esad’a lojistik, askeri ve finansal destek veriyor, Devrim Muhafızları’ndan Besic milisleri Suriye içinde Esad’ın güçleriyle muhaliflere karşı savaşıyor. Fakat İran’ın desteği bundan ibaret değil, iki rejim arasında anti-emperyalist, üçüncü dünyacı ideolojik bir ittifak da var. Bu ittifakla bölgedeki Batı-karşıtı blokun önünü çekiyorlar. Tüm bunların ötesinde İran’ı Esad’a bağlayan stratejik bir faktör var. Rusya için Esad rejiminin düşmesi varoluşunu tehdit eden bir durum değil. Fakat başta dini lider Ayatollah Ali Khamenei olmaküzere İran içindeki şahin kanat Esad’ın devrilmesinin İran rejiminin de varlığına bir tehdit olduğunu düşünüyor.
Tahran muhatap alınmalı
İşte bütün bu sebepler İran’ı Suriye iç savaşında en önemli aktörlerden biri yapıyor.Bu yüzden içinde İran olmayan bir çözüm süreci bence mümkün değil. Amerika Suriye meselesinde İran’ı da muhatap alır ve müzakerelere angaje ederse bir taşla iki kuş vurabilir. Suriye cephesinde başlatılan bir Amerika-İran diyaloğu İran’la yürütülen nükleer müzakerelerde de Amerika’nın işine yarayabilir.
Obama için İran’la temiz bir sayfa açmanın tam zamanı. İran’ın dış politikasını büyük ölçüde dini lider Khamenei belirliyor ve İran’ın ne Suriye ile ne de nükleer programıyla ilgili politikasında radikal bir değişiklik beklemek gerçekçi değil. Fakat Ruhani’nin cumhurbaşkanı seçilmesiyle başlayan süreç Amerika için bir fırsat penceresi olabilir. Ruhani ve eski cumhurbaşkanı Rafsancani’nin başını çektiği liberal kanat İran’a uygulanan ambargonun ekonomiye vurduğu büyük darbeden rahatsız ve ülkenin hem bölgedeki hem de dünyadaki izolasyonunu kırmak istiyor. Bunun için ufak da olsa cesur adımlar at abileceğini geçen hafta gösterdi. Ruhani ve Rafsancani Suriye’de kimyasal silahların kullanılmasını şiddetle kınadıklarını söylediler veTahran’da cılız da olsa Esad’a koşulsuz destek politikasında değişiklik talep eden sesler yükselmeye başladı. Geçen hafta Ruhani herkesi şoke eden bir twitt’te tüm Yahudilerin yeni yılını kutladı. Kısacası Ruhani liderliğinde bir grubun bölgeyle ilişkilerinde yeni bir döneme girme çabası içinde olduğu açık.
Obama bu fırsatı değerlendirebilir. Suriye müzakereleri Amerika-İran ilişkilerinde yeni bir dönem başlatabilir. Obama’nın geçen hafta Suriye’nin kimyasal silahlarını kontrol altına almak için Ruhani’ye birlikte çalışmayı teklif ettiği bir mektup gönderdiği söyleniyor. Bu bölge için önemli bir gelişme, tabii devamı gelirse. //Kaynak: Gönül TOL - http://www.aksam.com.tr/yazarlar/gonul-tol-/iranamerika-yakinlasmasi/haber-245045
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *