
İran Dini Lideri Ali Hamaney yaptığı açıklamada; bazı kesimlerin kendilerine neden Lozan mutabakatı ile ilgili halen bir açıklama yapılmadığı yönde soru sorduklarını belirterek, daha açıklama yapılacak bir noktada olmadıklarını, dolayısıyla böyle bir anlaşmayı ne kabul ediyorum nede karşı olduğumu belirtiyorum ifadelerini kullandı. Esas önemli olan konunun, detaylar hakkında yapılacak müzakereler olduğunu vurgulayan Hamaney, karşı tarafın inatçı ve güvenilmez olduğunu ve önümüzdeki dönemde yapılacak görüşmelerde İran halkı ve müzakere heyetine baskı uygulayabileceklerini belirtti. Hameney sözlerine şöyle devam etti. “Şimdilik ulaşılan nokta ne anlaşma ve ne de anlaşmanın içeriği için güven sağlamıyor. Bu nedenle bu anlaşmayı kutlamanın bir anlamı olmaz. ABD ile müzakerede bulunma konusunda iyi düşünceler içerisinde değilim. Bu konuda yaşadığımız deneyimler bunu ortaya koymuştur ve herkes bu deneyimlerimizin nerden kaynaklandığını ileriki günlerde daha iyi anlayacaktır ancak ABD ile müzakere yapma konusunda olumlu düşüncelere sahip olmasam da, bu müzakereleri tüm varlığım ile destekledim ve şimdi de destekliyorum dedi. İran halkının onurunu ve ulusal menfaatlerini göz önüne alan bir anlaşmayı yüz de yüz desteklediğini dile getiren Dini Lider, kötü bir anlaşmaya varmaktansa hiç anlaşmamak daha iyidir. Bazı kesimler, müzakere detaylarının benim gözetimim altında olduğunu belirtiyorlar ancak bu doğru değildir. Müzakerelere karşı alakasız değilim ancak şimdiye kadar müzakere heyetine hiçbir konuda müdahalede bulunmadım ve bundan sonra da bulunmayacağım. Genel konuları, hatları ve kırmızı çizgileri Cumhurbaşkanı ve bazen de Dışişleri Bakanı’na aktardım ama detaylar tamamen kendileri tarafından belirlenmiştir. Ben müzakere heyetinden hiçbir zaman kuşku duymadım ve hep güvendim ancak bu güvene rağmen, nükleer müzakereler ile ilgili olarak bazı endişelerim var. Bu endişemin kaynağını, karşı tarafın sahtekarlık ve yalan söylemeye alışık olması oluşturmaktadır. Son görüşmeler sonrasında Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamalar bu alışkanlığı gözler önüne sermiştir. Karşı taraf da aynı düşünce içerisinde, benim müzakere yapılmasına karşı olduğumu söylediğim anda ülke çıkarları için böyle bir açıklama yaptığımı zannedecekler. İran’da dini liderlik ve halk arasındaki ilişki karşılıklı güvene dayalıdır ve halk nasıl bana güveniyorsa bende onlara o derecede güveniyorum. Gizli kapaklı hiçbir şey yok ve böylesi bir çalışma yetkililer ve halk arasındaki gönül birliğinin bir göstergesidir dedi. Yaptırımlar ile anlaşmanın aynı anda kaldırılması gerektiğini vurgulayan Hamaney, bu çok önemli bir konudur. Yaptırımların tümü, anlaşmalar ile birlikte kaldırılmalıdır. Yaptırımların kaldırılması eğer yeni bir süreç içerisinde kaldırılacak ise, o zaman müzakerelerde bulunmanın bir anlamı olmaz. Diğer taraftan denetim amacı ile ülkemizin savunma ve güvenlik sınırlarına girilmemesine asla izin verilmemelidir. Müzakere sürecinde dünyanın farklı bölgelerindeki direnişçi kardeşlerimize verdiğimiz destek konusunda da hiçbir aksaklık yaşanmamalıdır ve denetim konusunda hiçbir alışa gelmedik denetim İran tarafından kabul edilmeyecektir ifadelerini kullandı. http://www.mehrnews.com/news/2529927/
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *