
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, dün akşam katıldığı bir televizyon programında, Wall Street Journal’de yayınlanan MİT yorumuna ilişkin, Türkiye’nin daha kişilikli, daha bağımsız politika izlemesinin belirli çevreleri rahatsız ettiğini, İsrail istihbaratı ile işbirliği yapılmadığı ya da irtibatın sürdürülmediği durumlarda Türkiye’nin lekelenmeye çalıştığını ileri sürmüş. (http://siyaset.milliyet.com.tr/-fidan-a-karsi-israil-oyunu-/siyaset/detay/1777036/default.htm?ref=OtherNews) Ancak Ankara’nın, Suriye politikaları nedeniyle çıkmaza girdikçe, İsrail ile en mesafeli olması gereken dönemde dahi irtibatı kesmediği anlaşılıyor. MİT tarafından tekzip edilmeyen bir haberde bir süre kopukluğa uğrayan Türkiye-İsrail arasındaki istihbarat ilişkilerinin yeniden kurulduğuna işaret edilirken, MOSSAD’a yakınlığı ile bilinen DEBKA internet sitesi, iki istihbarat servisi arasındaki görüşmelerde Suriye ile ilgili istihbarat paylaşımında mutabık kalındığını, MOSSAD Başkanı Tamir PARDO’nun bir süre sonra MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bir araya geleceğini duyurmuştu. (http://www.aydinlikgazetesi.com/mansetler/21220-turkiye-israil-istihbarat-ittifaki.html) Nitekim haber doğru çıktı ve Tamir PARDO’nın Haziran ayı başlarında Türkiye’ye geldiği, muhatabı ile Suriye, İran ve Gezi Parkı Olayları konusunda fikir alışverişinde bulunduğu ortaya çıktı. (http://www.aktifhaber.com/mossad-baskani-turkiyeye-geldi-fidanla-gorustu-803465h.htm). Bu görüşmenin Başbakan Erdoğan ve MİT Müsteşarı’nın Mayıs ayında Beyaz Saray’da Başkan Obama’ya Suriye’nin kimyasal silah kullandığı yönündeki bilgi ve belgeleri takdim etmeleri sonrasına rastlaması ayrıca önemlidir. İsrail’in Mart ayı sonlarında Başkan Obama’nın telkiniyle Mavi Marmara saldırısı nedeniyle Türkiye’den özür dilemesi (http://www.cnnturk.com/2013/dunya/03/22/israil.mavi.marmara.baskini.nedeniyle.ozur.diledi/701207.0/), Türk tarafının istediği miktarda tazminat ödemeyi kabul etmesi, ancak uluslararası alanda emsal teşkil etmemesi için “tazminat” adı dışında başlık formülü araması (http://www.sabah.com.tr/Dunya/2013/10/09/israil-tazminati-kabul-etti-ancak) hususları ile birleşince, Başbakan Yardımcısı Atalay’ın ya gündemi takip etmediği ya da İsrail ile işbirliği yapılmasına karşın tabanın olası tepkilerini yatıştırmayı hedeflediği değerlendirilmektedir. Bölgemizde ABD-İsrail karşıtı rejimlerin (Irak, Libya, Suriye vs.) durumu ortadayken, Washington ve Brüksel’den siyasi-ekonomik destek almaya çalışıp, bölgede bu merkezlere ve stratejik ortaklarına karşı politika geliştirmenin pek gerçekçi olmayacağı açıktır...
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *