14 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Kürt koridoru oluşturmaya devam. PYD/YPG Cerablus'a yöneldi!

Kürt koridoru oluşturmaya devam. PYD/YPG Cerablus'a yöneldi!

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Cerablus’ta Fırat Nehri’nin bir tarafında YPG, diğer tarafında ise IŞİD var. IŞİD, sınırdaki binaları havaya uçurarak kent merkezine çekildi. Karkamış halkı endişeli. Suriyeli muhalif gruplardan Suriye Devrimcileri Tugayı ve YPG’nin, IŞİD’in yönetim merkezi Rakka önlerine kadar yaklaştığı, bölgeden şiddetli çatışmalar yaşandığı belirtiliyor. Tel Abyad’dan sonra Kobani üzerinden Cerablus’a ilerleyen YPG güçleri, Fırat Nehri’ne ulaştı. Fırat, Türkiye ile Cerablus’u ayırıyor. Nehrin sağında IŞİD, solunda ise YPG güçleri mevzilenmiş durumda. IŞİD, YPG’nin kente girişini engellemek için kentin dört etrafına hendek kazdı. Kent merkezinde sessiz bekleyiş sürerken IŞİD, Karkamış’a açılan sınır kapısındaki gümrük ve Hastane binasını, YPG’nin eline geçmesi halinde kullanılmaması için havaya uçurdu. IŞİD’li grupların tamamına yakını kapıyı boşaltarak Cerablus’a çekildi. IŞİD, Türkiye’ye giriş-çıkışı engelleme amacıyla kapının giriş kısımına hendek kazdı, mayın döşedi. IŞİD üyelerinin sınıra mayın döşemesi sırasında Türk askeri yetkililerince uyarıldığı, IŞİD üyelerinin ise bulundukları toprağın “İslam Devleti” egemenliği altında olduğunu belirtip, kendilerine müdahale edilmemesini istedikleri öğrenildi. Bu arada TSK’nın özellikle Kilis bölgesine yönelik asker, zırhlı araç ve mühimmat sevk ettiği görüldü. 4 bin 500 nüfuslu Karkamış’ın nüfusu Suriye’den gelen sığınmacılarla bir anda 12 bin 500’e fırladı. IŞİD’in operasyonları, koalisyon uçaklarının bölgeyi sürekli bombalaması Karkamış’ta korku ve tedirginliği artırıyor. Sınır kapısının kapalı olması halkının en büyük gelir kaynağını ortadan kaldırmış durumda. Mehmet Bozkurt adlı vatandaş, “IŞİD, 1,5 yıl önce Cerablus’u ÖSO’dan aldı. O günden bu yana bizlere uyku haram oldu. Cerablus ve çevresi koalisyon uçakları tarafından sürekli bombalanıyor. Seken kurşunlar ilçeye düşüyor. Can güvenliğimiz kalmadı. Çocuklarımız ilçeden göç etmemizi istiyor” dedi. (Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/cerablus-ypg-nin-kusatmasi-altinda/siyaset/detay/2081913/default.htm?ShowPageSkin=1) **********DEĞERLENDİRME**********Tel Abyad'ın PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG'nin eline geçip Cezire ve Kobani kantonları arasındaki coğrafi bütünlüğün sağlanması ve bölgede Türmenlerle Arapların zorunlu göçe maruz bırakılarak demografik yapının değiştirildiğine yönelik bilgilerin alınması üzerine Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde bağımsız bir devletle sonuçlanacak bir Kürt koridoru oluşturulmakta olduğuna ilişkin kaygılarını dile getirmiş ve buna izin vermeyeceğini söylemişti. Buna karşılık Kobani ve çevresinde PYD/YPG'ye hava desteği veren ABD Kürt koridoru oluşumuna ve PYD/YPG'nin önünü açtığına ilişkin iddiaları ret etmiş, demografik yapı değiştiriliyor iddialarını ise görezden gelip geçiştirmişti. PYD/YPG ise kendilerinin Kürt koridoru ve bağımsızlık gibi bir hedeflerinini olmadığını açıklamışlardı. Ama sahadan gelen bilgiler ve görgü tanıklarının anlattıkları ABD ile PYD/YPG'yi yalanlıyor. Görünen o ki ABD hava saldırıları artık Cerablus-Mare hattına kayıyor yani ABD sözde IŞİD'e karşı yeni cephe açıyor ama gerçekte PYD/YPG'nin önünü açıyor. Sahadaki durum diyor ki ABD'nin hava saldırıları nedeniyle eğer IŞİD Cerablus-Mare hattını terk ederse boşluk oluşacak o bölgeleri PYD/YPG dolduracaktır. Basına yansıyan ve PYD/YPG'nin Fırat'ın batısına yani Cerablus'a geçmesini kırmızı çizgi olarak belirlemiş. Fakat AKP hükümetinin Ortadoğu politikasında gelinen durum artık Türkiye'nin caydırıcılığının kalmadığını dolayısıyla kırmızı çizgilerinin bir anlamı olmadığını gösteriyor. Son olarak Kürt koridorunu engellemek için Türkiye'ye giriliyor havasının da sonuçsuz kalması bunun en yeni örneği olmuştur. Yurtdışında böyle önemli bir askeri harekat yapacak bir ülkenin hükümetinin içeride arkasına çok önemli bir destek almış olması gerekir. Yani dış cephede karşılaştıklarınıza karşı güçlü olmak için iç cephede bir birlik bütünlük olması gerekir. Ama seçimden çıkmış, bölünmüş parçalanmış bir siyasi yapıya bürünmüş, muhtemel bir yeni seçime doğru giden ve şuanda geçici bir hükümetle yönetilen Türkiye'nin mevcut durumda iç cephesinin sağlam ve kuvvetli olmadığını dolayısıyla ilan ettiği kırmızı çizgileri korumasının zor olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte Türk insanının ve Türkiye'nin en zor şartlar altında (Kurtuluş Savaşı) ve en son anda (1974 Kıbrıs Barış Harekatı) çok önemli dirilişler ve çıkışlar yaptığını da hatırlayarak mevzubahis vatan olduğunda kendisine karşı oynanan oyunları bozacak güçte olduğunu bilmeliyiz.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *