Milislerin Kontrolü ve Bağlılıklar Arasında YEMEN ORDUSU

Yemen’in kuzey vilayetlerinin büyük bir bölümünü, güvenlik, askeri ve sivil devlet kurumlarını kontrol altına almalarına rağmen gözlemciler Husilerin iktidarda uzun süreli kalmak için adımlar attıklarını, iktidarda kalmak için uzun mücadelelere girmeye hazırlandıklarını vurguladılar. Geçtiğimiz aylarda Husiler Cumhurbaşkanlığı koruma, sahil savunma ve füze tugayları aralarında olmak üzere askeri tugayların çoğunu kontrol altına aldılar. Geçtiğimiz günlerde Husiler ve Yemen Özel kuvvetleri (önceden Cumhuriyet muhafızları)’de seçkin birlikler arasında şiddetli çatışmalara tanık olundu. Ancak başkent Sana’nın batı girişinde El-Sabbaha bölgesinde bazı askeri komutanların Husilerin garnizonu kontrol altına almalarını kolaylaştırmaya çalıştıklarından bahseden haberlere rağmen o kuvvetlerin ana garnizonunu kontrol altına almakta başarısız oldular. Üst rütbeli askeri kaynak Al-Sharq Al Awsat’a, Husilerin askeri komutanların eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve oğlu Tuğgeneral Ahmet Ali Abdullah Salih’in direktifleriyle kolaylık ve tolerans göstermeleri nedeniyle büyük can ya da mal kaybı olmaksızın tümüyle garnizonları kontrol altına aldıklarını belirtti. Askeri kaynak, Husiler ve Salih arasındaki ittifak nereye ulaşırsa ulaşsın Salih’in kendisini ve oğlunu önümüzdeki süreçte destekleyecek düzenli kuvvetleri korumaları gerektiğini belirtti. Özellikle ülkenin uzun çatışma yolunda olduğu anlaşılıyor. Salih’in elinde kazançlı askeri koz olarak Özel Kuvvetlerden daha iyi bir güç bulunmuyor. Özellikle Özel Kuvvetlerin kurulması üvey kardeşi Ali Salih El-Ahmer sonra oğlu Ahmet’in elinde gerçekleşti. Salih’in bu kozu tamamıyla Husilere vermesi mümkün gözükmüyor. Gözlemciler, Husilerin uzun vadeli çatışmaya girmeye hazırlandıklarını, Sana’yı güçlendirmeye, Sana’nın çevresindeki tüm garnizonları ve askeri komutanları aralarında tehdit, gözdağı, borçlandırma olmak üzere bölgesel ve mezhepsel gibi birçok yöntemle boyun eğdirmeye çalıştıklarını belirttiler. Stratejik önemi nedeniyle ülkenin batı sahilinde bulunan El-Hadide limanı konusunda ihmale tolerans göstermeyeceklerini sözlerine ekledi. Çünkü El-Hadide ana ve stratejik bir liman, devletin bütçesine büyük girdi sağlıyor. Gözlemciler, Husilerin Rus yapımı Scud füzelerini kontrol altına aldıklarını vurguladılar. İran’ın işbirliği ile kullanma ve yönlendirmede zorlukla karşılaşmadılar. Husilerin füze sistemlerini içeriye ya da bölge ülkelerine karşı kullanma imkanının boyutu hakkında birçok sorunun ortaya çıkmasına neden oldu. Ancak uzmanlar, Husilerin bu füzeleri başlangıçta ancak tehdit için kullandıklarını, uzmanlar ülkenin iç savaş durumuna girmesi durumunda Husilerin hava kuvvetleri ve füzeleri hali hazırda Cumhurbaşkanı Abdorabbo Mansur Hadi’nin ana kalesi olan Aden’i vurmak için kullanmayı ciddi olarak düşüneceklerinin uzak bir olasılık olmadığını belirttiler. Yemen’de Husiler güvenlik ve ordu kuvvetleri desteğinde siyasi hasımlarına karşı askeri çatışmalara giriyorlar. Bu güçleri çatışmalarda kullanıyorlar. On binlerce militanını o kuvvetlerin içine soktular. Burada askeri uzmanlar, normal subay ve askerlerin çok olduğunu, birçok seçeneğe sahip olmadıklarını, zira Husilerin askeri komutanları ve personeli yönettiklerini, ancak bazı etkili subaylar tarafından Husileri bazı ordu birliklerinin kontrolünden uzaklaştırmak için bir hareket ortaya çıktığını, bu hareketin barışçıl olmayacağını tersine askeri olacağını, başarılı olursa Yemen arenasında yeni bir gerçeği yaratacağını belirttiler. Al Sharq Al Awsat gazetesinin konuştuğu bazı subaylara göre, Yemen ordusunun çökmesinin en bariz nedenlerinden birisi eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in kendi bölgesi ve çevre bölgelerden kişilerden kendisini destekleyenleri tayin etmek, becerikli subayları günün birinde ordu içinde kendisini yönetimden uzaklaştıracak güçlü askeri hareket yaratmasından korktuğu için diplomat, büyükelçi, vali gibi sivil görevlere tayin etme yoluyla yolundan uzaklaştırmak olduğunu belirttiler. Uzmanlar, Yemen ordusunun Salih zamanında dağılmış olduğunu, Cumhuriyet Muhafızları dışında düzenli ve dayanıklı birlikler olmadığına işaret ettiler. Bu nedenden ötürü, dağılma sürecinin kolay olduğunu, özellikle mali ve idari yolsuzluğun askeri kurumun bedenini çürüttüğünü, subayların ve askerlerin psikolojilerini etkilediğini, Arap bölgesi düzeyinde ilklerden sayılan orduda bu kurumun zayıflamasına neden olduğunu belirtti. Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Hadi’nin 2012 yılı başında iktidarı üslenmesinin akabinde komutan olmadan önce Yemen ordusunun durumu hakkında bilgi sahibi olduğunu vurguladılar. Ancak 30 yıllık miras nedeniyle ordunun yeniden yapılandırılması planında başarısız olduğunu belirttiler. http://www.alsjl.com/n/258472/