
Mülkiyete ilişkin kriterler görüşülmeye başlanıyor ancak iki kesimlilik kavramı üzerinde uzlaşı sağlanamadı...
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 3.5 saatlik Liderler görüşmesini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda değerlendirdi.
Akıncı, açıklamasında, bugüne kadar gelen konular hakkında görüşlerini ifade ettiklerini belirterek, müzakerecilerin katılımı ile çalışmaların beraber yürütüldüğünü, ardından da tüm heyetlerle son durumu gözden geçirdiklerini kaydetti.
Akıncı, “müzakerecilerimize verdiğimiz talimat, önümüzdeki günlerde mülkiyete ilişkin kriterler konusuna başlamaları oldu” diyerek, Liderlerin de daha önceden açıklandığı gibi 30 Ekim'de yapılacak olan bir sonraki toplantı sonrası Kasım ayından itibaren daha yoğun bir şekilde müzakereleri sürdürme niyetlerini teyit ettiklerini kaydetti.
Akıncı, ölerince ciddi bir süreç olduğunu belirterek, mutabakatlar ve ayrılık noktaları olduğunu belirterek, “tüm mesele, bu farklılıkları gidermektir. Bu kolay bir süreç değildir. Tüm gücümüzle bu süreci başarıya ulaştırmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
“BURADA İKİ KESİMLİLİKTEN NE ANLADIĞIMIZ ÖNE ÇIKIYOR”
Akıncı, Rum liderliğinin son dönemlerdeki açıklamaları ve “kırmızı çizgiler” ile ilgili bir soru üzerine, sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı şunları kaydetti:
“Bu konuda kırmızı çizgi diye bir şey konuşulmuyor. Bu konuşulanlar aradaki görüş farklılıklarını nasıl aşabiliriz, nasıl kapatabiliriz… yani iki taraf da bu konuyu çözmek için çaba harcıyor.
Biliyorsunuz maalesef bir çözüm olmadan bir taraf AB’nin üyesi oldu. Dolayısıyla AB müktesebatına biraz fazla referans yapılıyor ama hatırlanacağı gibi 2014 11 Şubatı’nda varılan ortak mutabakat belgesinde bir yandan AB ilkelerine bağlı kalınacağı ifade edilirken aynı zamanda bir BM parametresi haline gelmiş olan iki kesimli ve iki toplumlu federal yapıya, siyasi eşitliği içerecek olan federal yapıya da bağlı kalınacağı, çözümün bu niteliğinin de korunacağı çok açık ve net bir şekilde ifade edildi.
Burada sanıyorum iki kesimlilikten ne anladığımız öne çıkıyor, ben ne anladığımı çok defalar izah ettim, tekrarlamama gerek yok. Onlar da kendi ne anladıklarını anlatıyorlar. Onları da zaten görüyorsunuz, basında çıkıyor. Dolayısıyla o noktada bir uzlaşma olduğunu yani bu kavramların ne anlama geldiği konusunda bir uzlaşma olduğunu söyleyecek durumda değiliz şu an itibarıyla.”
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *