Ortadoğu’daki Gerginliğin Petrol Fiyatlarını Etkilemesi ve Suudi Arabistan

Alman Ekonomik Haberleri (DWN)’nin bildirdiğine göre, Suudi Arabistan’ın önceki gün 47 kişiyi infaz etmesinin ardından Ortadoğu’da bölgesel anlaşmazlıkların artması yılbaşından itibaren petrol fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Suudi Arabistan’ın infaz ettiği mahkumlardan biri Şii din adamı Nimr al-Nimra idi. Anılanın infazı Suudi Arabistan, İran ve aralarında Türkiye, Pakistan, Hindistan ve Bahreyn dahil bölge ülkelerinde kitlesel protestolarla karşılandı. Riyad, 3 Haziran’da Tahran’daki büyükelçiliğinin protestocular tarafından ateşe verilmesi üzerine İran ile diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurdu. 31 Aralık 2015 Perşembe gününden itibaren Brent tip ham petrolün varili fiyatı % 2.5 aratarak 37.28 dolardan 4 Ocak 2016 itibariyle 38.21 dolara çıktı. Bloomberg, küresel piyasa fiyatlarındaki artış dalgasının, ABD Kongresi’nin Ekim ayında 40 yıldır süren petrol ihraç yasağını kaldırmasını müteakip değeri yükselen ABD WTI kriterlerine göre daha sert olduğunu vurguladı. Fiyat artışı, ABD stoklarının artması, Amerika’nın ihracaat beklentileri ve Suudi Arabistan’ın liderliğindeki OPEC’in üretim tavanlarını düşürmeyeceği kararından kaynaklanan petrol bolluğu korkularına rağmen gerçekleşti. Suudi Arabistan OPEC’in en büyük petrol ihracatçısı, İran ise beşinci büyük ihracatçı. DWN, Suudi Arabistan’ın Şii din adamı Al-Nimra’yı infaz kararının Tahran’ın bu infaza öfkeli bir karşılık vereceğini bilerek aldığını, Riyad’ın İran’daki ılımlılar ve katı tutum sergileyenler arasında anlaşmazlık çıkarmayı hedeflediğini ileri sürdü. (http://sputniknews.com/middleeast/20160104/1032661576/saudi-cause-oil-price-rise.html) Suudi Arabistan’ın bir süre önce İslamcı terörizmle mücadele amacıyla aralarında Türkiye’nin de yer aldığı onlarca ülkeden oluşan bir koalisyon kurma gayretinin arkasında esasen bu rejimin ideolojik arka planını oluşturduğu Vahabi-Selefi dinci terör örgütleriyle mücadeleden ziyade İran’ın desteklediği Şii kesimler ve rejimlerle mücadelede güç toplama stratejisinin yattığı, 2015 yılı itibariyle dünyanın en büyük silah ithalatçısı konumuna gelen Suudi Arabistan’ın azalan petrol gelirlerini çatışmalarla ikame etmeye çalıştığı değerlendirilmektedir.