
AKP iktidarının Ortadoğu ve özelinde Suriye politikasının çöküşünün son halkası maalesef gerçekleşecek şekilde ilerliyor. Buna göre Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge kurma planları da suya düşecek gibi gözüküyor. ***KÜRT KORİDORU VE İNCİRLİK MUTABAKATI***Hatırlanacağı üzere 16 Haziran 2015'te Tel Abyad'ın IŞİD'in elinden alınmasıyla Suriye kuzeyinde PKK'nın ilan ettiği Cezire ve Kobani kantonları coğrafi olarak birleşmiş, bu durum Suriye kuzeyinde Kürt kıoridoru oluşuyor kaygısı yaratınca Türkiye Suriye'nin kuzeyine müdahale edecek algısı oluşturulmuştu. Türkiye'nin Suriye kuzeyine girmesini istemeyen ABD derhal konuya müdahil olmuş ve İncirlik Üssünün açılmasını hızla gündeme getirerek IŞİD operasyonlarına açılmasını sağlamış, bu süreçte Türkiye'nin Suriye kuzeyinde operasyon yapmamasını istemiş Türkiye de bunu kabul etmişti. Böylece STürkiye'nin Suriye'ye Kürt koridorunu önlemek üzere müdahalesi gündemden düşürülmüştü. Bununla birlikte AKP iktidarının kamuoyunda yarattığı algıyla İncirlik Mutabakatıyla Suriye kuzeyinde PYD/YPG'nin batıya doğru ilerlemesini önlemek maksadıyla Cerablus-Azez hattında bir güvenlik bölgesi oluşturulacağı, PYD/YPG'nin Fırat nehrinin batısına yani Cerablus'a geçmesine izin verilmeyeceği mutabakatına varıldığı medyada haber yapılmıştı. Bununla birlikte, o günlerde PYD/YPG'lilerin açıklamalarında zamanı geldiğinde Cerablus'un ele geçirileceği ifade edilmiş şimdilik durdurduklarını belirtmişlerdi. ABD tarafı ise sürekli olarak PYD/YPG'nin IŞİD'e karşı karadaki en önemli müttefikleri olduğunu ve terörist örgüt olarak görmediklerini açıklayıp desteklerinin süreceğini açıkladılar. ***KÜRT KORİDORU PLANI HALEN DEVREDE***Geçen zaman gösteriyor ki PYD/YPG'nin Cerablus'u ele geçirerek batıya doğru ilerleyişi ve Afrin kantonuyla birleşme hedefi halen masada ve fiilen de üzerinde çalışılıyor. Özellikle Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan ve özel haberler yapan Independent gazetesinin deneyimli Orta Doğu yazarı Patrick Cockburn, Suriyeli Kürtlerin, kuzeyde sınır kenti Cerablus'u IŞİD'in elinden alma planları yaptığını yazıyor. Haberde, Cerablus'un Suriyeli Kürtlerin eline geçmesi durumunda Avrupa'dan ve diğer bölgelerden IŞİD'e katılmak isteyen cihatçıların Suriye'ye geçişinin de imkânsız hale geleceği belirtiliyor. "Cerablus'un kaybedilmesi IŞİD'i soyutlar ve son dört yıldır herhangi bir engelle karşılaşmadan Türkiye'den Suriye'ye geçen binlerce fanatik İslamcı savaşçısını getirmesine de bir son verir. IŞİD bu yabancı gönüllüleri, askeri stratejinin de önemli bir parçası olarak sık sık bomba yüklü araçlarla intihar bombacısı olarak kullanıyordu." diye yazan Cockburn her ne kadar bu durumun Türkiye'yi öflelendieceğini yazsa da PYD/YPG'nin Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarfaıı tamamen ele geçirmesinin Batı dünyasına yönelik faydalarını sayarak Batı'nın böyle bir gelişmeye sıcak bakacağını ve destekleyeceğini de ima etmiş oluyor. Cockburn PYD/YPG'nin Cerablus'u ele geçireceği öngörüsünü dayandırdığı açıklamalrdan biri şu: Independent'a konuşan Kobani kantonunun dış ilişkilerden sorumlu bakan yardımcısı İdris Nassan, "Cerablus'u özgürleştirme planlarımız var. Cerablus, Daeş'in Türkiye sınırındaki son geçiş noktası" dedi. Nassan, YPG komutanı Sipan Hamo'nun da "Cerablus'a yönelik saldırı ABD ile işbirliği içinde olur çünkü biz uluslararası koalisyonun bir parçasıyız. Bizimle işbirliği içinde savaşıyorlar" sözlerini aktardı. **********SONUÇ OLARAK*****AKP iktidarı ABD tarafının sürekli yalanlamasına rağmen İncirlik mutabakatı çerçevesinde güvenli bölge konusunda da bir mutabakatın olduğunu, IŞİD'ten temizlenecek bölgeye PYD/YPG haricindeki hem IŞİD hem de Ead karşıtı ılımlı güçlerin yerleştirileceğini iddia etti. ABD ise Suriye'de karadaki tek muktedir gücün PYD/YPG olduğunda ısrarlı yani Cerablus-Azez arasındaki güvenli bölgenin kontrolünün PYD/YPG'ye geçmesine pek de ses çıkarmayacağı havası oluşturmaktadır. Eğit-donat projesinin fiyasko ile sonuçlanması da AKP iktidarının elini zayıflatmaktadır. Diğer taraftan Rusya'nın da çok hızlı ve sert bir girişle Esad'a yönelik siyasi ve askeri desteği ile Suriye'deki askeri varlığını artırması da Kürt koridorunun arkasında olduğu bilinen ABD ile PKK/PYD'nin elini çabuk tutmaya zorlayacaktır. Dolayısıyla Independent gazetesideki Cockburn imzalı haberi ciddiye almakta fayda var. Ancak Türkiye'nin 1 kasım seçimleriyle ve artan PKK terörü nedeniyle içine kapanması nedeniyle sınırlarının hemen dışındaki gelişmeler üzerinde etkili ve yönlendirici olmasını zorlaştırmaktadır. Her ne kadar PKK'nın TSK'nın operasyonları sonucu etkisiz hale getirilen teröristlerinin yerine Türkiye'deki saldırılarını artırmak için Suriye'deki PKK'lı teröristleri Türkiye'ye transfer edeceğine ilişkin istihbarat raporu olduğu belirtilen haberler basında yer alsa da (bu haberlerle Suriye kuzeyinde PKK/PYD/YPG'nin herhangi bir girişimde bulunamayacağı ima edilmeye çalışıyor) hem AKP iktidarının hem de PKK'nın çözüm sürecine yeniden dönmek için arayış içinde oldukları ve yabancı aktörlerin de bu konuda bastırdıklarını dikkate aldığımızda PKK'nın Suriye kuzeyinde kazanmış olduğu pozisyonu bozacak bir adım atması şu aşamada beklenmemelidir. PKK açısından Türkiye'deki pozisyonu sürdürülebilir ama hazır uluslararası konjktür uygunken Suriye kuzeyindeki hedefini gerçekleştirmesi önceliklidir. Dolayısıyla Türkiye'nin karar alıcıları yurt içinde ve Irak kuzeyinde PKK'ya karşı operasyonlar yaparken Suriye kuzeyindeki gelişmeleri yakından takip etmeli, bunu PKK'yla mücadelenin bir parçası olarak görmelidir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *