
Türkiye-Suriye sınır hattında Şanlıurfa/Suruç Bölgesi’nde IŞİD-PKK/YPG arasında süren çatışmalar artık o kadar yakınımızda ki atılan mermiler, havan topları Türkiye topraklarına düşüyor. Bu esnada PKK ve bağlantılı grupları ne yapıyor;
-Havanın kararmasıyla birlikte şehirlerde geceleri Molotof kokteyli, taş, havai fişek gibi maddeler atarak eylemler gerçekleştiriyorlar,
-Okul yakmaya devam ediyorlar,
-Sınır hattında, güvenlik birimleri sınır güvenliğini sağlamaya çalışırken “IŞİD’i protesto” adı altında, güvenlik birimlerine saldırıyorlar.
Bu tabanı da mobilize eden gördüğümüz gibi Meclis’te yine tabanını, yasal zeminde temsil etme yetkisine sahip HDP’li milletvekilleri ve diğer kamu görevlileri. Gültan Kışanak ve Aysel Tuğluk’a, son olarak Osman Baydemir eklendi. Taşlı, havai fişekli sözde protesto gösterisi yapan grubun kendi attığı havai fişek, içlerinde bulunan bir bayanın başına isabet etti. Osman Baydemir de söz konusu şahsı hastaneye götürürken; “İşte zulüm budur” dedi. Kendileri çalıyor, kendileri oynuyorlar. Kendilerinin yaptıkları eylemden yine kendileri zarar görürken suçlu tabii ki de Türkiye. Eğer bir çözüm sürecinden bahsedilecekse öncelikli olarak tarafların arasında güvenin tesis edilmesi gerekmektedir. Daha öncelikli olarak da tarafların birbirine güvenmeye ve inanmaya niyetlerinin olması şarttır. PKK ve HDP tarafından güven ortamı yaratılma çabasını bırakın, bu tarz bir güvenin oluşmasına neden olabilecek her türlü ortam yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu durum da zaten sürecin bir tarafının çözüme niyeti olmadığını göstermektedir. Amaçları çok açık ve nettir; çatışmadan beslenerek, şiddet üzerine kurulu kültürlerini sürdürecek ortamlar yaratmaktır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *