12 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı PKK'nın Kobani bahaneli terörünün tek kazananı Öcalan

PKK'nın Kobani bahaneli terörünün tek kazananı Öcalan

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Irak-Suriye Tezkeresi TBMM'de kabul edildiğinde kendisini ziyarete gelenlere Kobani konusunda "Kobani düşerse Türkiye'de darbe olur" tehdidini içeren verdiği mesajla ilgili bu sitede yayımladığım haber yorumda "" Öcalan'ın tehdit ve şantaj kokan açıklamasına rağmen Hükümetten "çözüm süreci en iyi aşamasındadır" açıklamaları da geldiğine göre Kobani'de Öcalan'ın taleplerinin karşılanması büyük olasılık gözüküyor."" diye öngörüde bulunmuştuk. Dün itibariyle ortaya çıkan gelişmeler ile bugün Milliyet ve Radikal gibi gazetelerde çıkan haber ve köşe yazılarında açıklanan gelişmeler önceki tespitimizi doğrular niteliktedir. Kobani'de IŞİD ilerlemektedir, PKK/KCK/DBP/HDP'nin çağrılarıyla sokakağa çıkan terör örgütü yandaşları dört gündür Türkiye'yi yaktılar, yıktılar, 30'un üzerinde kişinin ölümüne yol açtılar. Sonunda yine hükümet ve HDP çareyi Öcalan'a gitmekte buldular. Öcalan artık bir bilendeğil tek bilendi ve sorun çözücüydü, hükümetle PKK/KCK/HDP arasında adeta arabulucuydu. Türkiye'yi dehşete düşüren görüntülerin yaşanmasına ve kardeş kavgası mı başlıyor endişlerinin artmasına rağmen Öcalan'dan ve HDP'den terörü sonlandırn, yakmayı yıkmayı bırakın gibi bir telkin ve çağrı gelmediği gibi olaylara ilişkin en ufak bir üzüntü belirten bir ifade de yoktu aksine Kobani'yle hiç alakası olmayan çözüm sürecinin diyalog ve müzakerelerinin hızlandırılması talebi geldi. Bunun anlamı şuydu; Öcalan'ın şartlarını düzeltin. Nitekim Öcalan da olaylar başlamadan önce verdiği son mesajda 15 Ekim'e kadar beklerim sonrasını görürsünüz diyerek yine tehdit etmişti. Dolayısıyla bu tehdit ve şantajlar üst üste gelince hemen sonuç verdi, artık Öcalan dışarıyla daha rahat haberleşebiliyordu, ayrı bir devletin müzakere heyetinin başkanıymış gibi şimdilik bulunduğu adadan çıkamasa da anlaşılan o ki ada içinde özgür bir ortama kavuşacak, peşinde dolaşacak sekreteryası adaya yerleşecek, şimdilik sınırlı da olsa belli oranda haberleşme imkanlarına kavuşacak, sadece avukatları, HDP'liler, ailesi değil Öcalan'ın uygun göreceği ya da çağıracağı her türlü heyet adaya gidebilecektir. Bunlar muhtemelen 15 Ekim ertesinde uygulamaya girecektir. Bundan sonraki hedef Öcalan'ın adadan tamamen çıkarılmasıdır. HDP'llerin geçmişteki açıklamalarına bakılırsa bunun da 2015 Nevruzu'undan önce gerçekleşmesini beklemeliyiz. Bunda da yöntem aynı olacaktır. Tehdit ve şantaj yetmezse Kobani bahanesnde olduğu gibi yine teröre başvurularak istenenler alınabilecektir. Ancak Öcalan'ın adadan çıkması yani serbest bırakılmasını sağlamak için tehdit, şantaj ve dört beş günlük terör değil başka bir bahane yaratılarak daha büyük ve kapsamlı kalkışmalar olacağını söylemek artık hiç de zor bir öngörü olmasa gerek. Başka ne bahaneleri kaldı diyenlere de şunu soralım. Çözüm süreci başladığından yani Ocak 2013'ten Eykül 2014'e kadar çözüm sürecinin içinde Kobani diye birşey olduğunu duyan oldu mu? Var idiyse bile Öcalan hariç kimse bilmiyormuş . Bu da şu demektir çözüm süreci ve yol haritası sadece Öcalan'ın ağzından çıkan şeylerdir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *