
Rusya hakimiyeti Ukrayna'nın doğusunda başlatılan bölücülük faaliyetlerini desteklemeye devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı bu ayın başlarında yaptığı açıklamada, bölgedeki Rus halkını korumak için Rusyanın oraya ordu gönderebileceğini söylemiştir.
Ukrayna etrafında oluşan kriz Batı-Rusya ilişkilerini giderek daha da gerginleştirmektedir. Geçtiğimiz gün uluslararası haber ajansları Rus bombardıman uçağı "Tupolew Tu-95" Kuzey Denizi'nde NATO üyesi Hollanda ve Büyük Britanya'nın hava sahasını ihlal ettiği haberini açıkladı. Rusya'nın bu adımları dahil biraz önce Amerika sınırlarına savaş gemileri göndermesi Rusya hükümetinin Batı'ya güç gösterisi olarak değerlendirilmektedir. Birçok gözlemcilere göre, Ukrayna krizi sırasında Batı'nın kararsız tutum sergilemesi Moskova'yı her gün daha da cesaretlendirmektedir.
Siyasi analitiklere göre, ABD yönetiminin Rusya ile ilgili politikası fiaskoya uğramıştır: "Obama iktidara geldikten sonra Amerika Rusya ile ilişkileri çatışma çerçevesinden işbirliği düzeyine yükseltmek siyaseti yürütmeğe başlamıştır. Obama bu yolla küresel güvenliği sağlamak, Rusya'yı tedricen değiştirmek mümkün olacağını düşünmekteydi. Bugünkü durumla Obama'nın Rusya'ya yönelik politikasının yanlış olduğu ortaya çıktı. Rusya Cumhurbaşkanı'nın cesaretli olmasında bu faktörün rolü az değil. Putin Obama'nın savaştan çekindiğini, Avrupa Birliği`nin ise esnek siyaset yürüde bilmediğini anlıyor. Öte yandan, Putin emin olmaktadır ki, Rusya ekonomisi ne kadar Avrupa`ya bağlıdırsa, bir o kadar da Avrupa ekonomisi Rusya`yla bağlı olmaktadır. Yani ciddi ekonomik sansürler olduğu takdirde her iki tarafın zarar göreceği gerçektir ve Putin Avrupa Birliği'nin bunu yapacağına o kadar da inanmamaktadır. İşte Rusya`yı cesaretlendiren faktörlerden biri de budur. Fakat Rusya`nın bu yöndeki cesareti birdenbire oluşmamıştır. Rusya bu olaylar için uzun zaman hazırlık geçmiştir. Bunu anlamak için Putin`in askeri modernizasyonla ilgili kararını hatırlamak yeterli. Rusya etkin bir ordu oluşturma stratejisi yürütmektedir. 2020 yılına kadar savunmaya 650 milyar dolar harcamayı planlamasıyla Rusya`nın askeri alanda yeni sürece girdiğini söyleyebiliriz.
Görünen o ki, artık Batı ile Rusya arasında köprüler yakılmıştır ve ilişkiler daha önceki gibi olmayacaktır. Onu da gözden kaçırmamak gerekmektedir ki, artık ABD'nin Rusya'ya yaklaşımı tamamen değişmiş ve bu stratejik tercih uzun süreli olacaktır. Yani sonunda yenilen tarafın yine Rusya olacağı muhakkaktır .
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *