Rusya'ya Karşı ABD ve Türkiye’nin Politikası

Rusya’nın Ukrayna’da (Kırım’da) izlediği politika karşısında Rusya’ya karşı askeri müdahale edemeyeceğini bilen ABD, Batı müttefikleriyle birlikte Rusya’ya karşı siyasi, ekonomik ve diplomatik yaptırımlar yolunu seçmiştir. Beyaz Saray G-7 ülkeleri ve AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi birlikte Rusya’nın G-8 üyeliğini durdurma konusunda bildirge yayınlamıştır. Nükleer silaha, güçlü askeri teknoloji ve orduya sahip olan Rusya’ya karşı en etkin politika ekonomik izolasyon olacağı düşünülmektedir. Rusya’nın enerji ihracatının %90’ını Avrupa’ya yapıyor olması, Rusya’nın en zayıf tarafı olmaktadır. Ancak bu durumda en karlı çıkan ABD ile Britanya(İngiltere) olacaktır. Kıta Avrupa’sının enerji ihtiyacının önemli bölümünün Rusya’dan karşılanıyor olması, ekonomik kriz içerisinde olan Avrupa sanayisi için olumsuz gelişme olacaktır. Bu nedenle Avrupa’nın en güçlü ekonomisi olan ve Rusya’ya enerji analında bağımlı Almanya, Moskova’ya karşı yaptırımlar konusunda daha dikkatli olması gerektiğini açıklamaktadır. Avrupa ile Rusya’nın arasını açmak (ilişkilerini bozmak) isteyen Washington, Rusya’ya karşı ekonomik ve diplomatik baskılar üzerinden politikalarını devam ettirecektir. Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi sürekli üyesi olması nedeniyle, kendisine karşı uluslararası bir yaptırım kararının çıkmasına da izin vermeyeceğine göre, Rusya’ya karşı yaptırımlar ABD’nin müttefikleriyle sınırlı kalacaktır. Bu konuda Batı ile soğuk ilişkiler yaşayan ve %80 doğalgaz ithalatıyla Rusya’ya bağlı olan Türkiye, Rusya ile olan ilişkisini devam ettirecektir.