
Süleyman Şah Türbesinin terk edilmesi ve orada görevli askerlerin tahliye edilmesine ilişkin Şaht Fırat Operasyonuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı açıklaması aynen şöyle: Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigârı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir. Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir."Şah Fırat" Operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. http://www.tsk.tr/3_basin_yayin_faaliyetleri/3_1_basin_aciklamalari/2015/ba_02.html ***********Genelkurmay açıklamasındaki ifadelere bakarsanız askeri operasyonla ilgili hiçbir bilgi olmadığı gibi aslında siyasilerin yapacağı siyasi bir açıklama olduğu görülmektedir. Aksine operasyonla ilgili askeri detayları ise Başbakan Davutoğlu açıklamıştır (....... Dün akşam eş zamanlı olarak iki operasyon başlatılmıştır. Güçlerimiz sınırdan geçerek Süleyman Şah Karakolu'na gitmişti. Aynı anda tank birliğimiz Eşme bölgesinden geçerek bir toprak parçasını kontrol altına almış ve bayrağımızı bu toprak parçası üzerinden dalgalandırmıştır. .....Tüm operasyonlar Genelkurmay karargahından benim de katılımımla yürütülmüştür. 39 tank, 57 zırhlı araç, 100 araç ve 572 personelle Suriye'ye girilmiştir. Takriben 00.30, yani yarımda birliklerimiz, Süleyman Şah Saygı Karakoluna ulaşmışlardır......). Genelkurmay'ın açıklamasına bakarsanız türbenin olduğu yer Türk toprağı olarak zikredilmekte, yüksek ecdat yadigari emanetlerin getirildiği "geride değerli emanet" bırakılmadığı ifade edilmektedir. Peki o zaman sormazlar mı o zaman Türk toprağı dediğiniz yer (Sülayman Şah karakolu ve türbesinin bulunduğu toprak) kutsal ya da değerli emanet değil miydi de terk edip geldiniz diye? Aynı açıklamada bu naklin geçici olduğu, yıkılan türbe ve karakol toprağı üzerindeki haklarımızın saklı kaldığı belirtilmektedir. O topraklar anlaşmalarla uluslararası alanda kabul ettirilmişti. Suriye'de her şey iyi gider de yıllar sonra barış ve düzen geldiğinde "biz burayı terk etmiştik, şimdi geri istiyoruz" dediğinizde yıkıp giderken bize mi sordunuz, anlaşmayı kendiniz yırttınız demezler mi? Yukarıda belirttiğim gibi bu açıklamadaki ifadeler normal şartlar altında Genelkurmay karargahının yapacağı bir açıklama değildir. Evet askerler siyasi iradenin verdiği direktifi yaparlar. Nitekim tahliye direktifinin gereğini de gerçekleştirmişlerdir ama bu açıklama bu haliyle askerin değil siyasilerin yazdığı bir açıklamadır. Tabi bütün bunlara rağmen hem siyasilere hem askerlere şu soruyu da sormadan edemiyorum. Siz tarihimizde vatan toprağının hiç bu kadar kolay terk edildiği bir olay biliyor musunuz?
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *