
Suudi Arabistan ülkenin kuzeyinde Irak ile olan 800 km uzunluğundaki sınır boyunca daha önce ilan etmiş olduğu tampon ya da yasak bölgenin genişliğini iki katına çıkararak 20 km. yaptı. Suudi Arabistan böylece Irak ve Suriye'deki kaos ve çatışma ortamının yayılmasıyla kuzeydeki sınırlarından sızarak kendi ülkesine özellikle petrol sahalarına yönelebilecek IŞİD tehdidini ve İran destekli Şii grupların muhtemel tehditlerini engellemeyi planlıyor. Bu maksatla giriş-çıkış ve geçişlerin yasak olduğu tampon bölgede devriye dolaşmak üzere çok sayıda birlik sınır boyunca görevlendirildi ve devriyeler yoğunlaştırıldı. **********YORUM********** Eğer çok gelişmiş teknolojik sistemlerle donatılmış uzaktan rahatlıka izlenebilen entegre sınır sisteminiz yoksa Suudi Arabistan'ın seçtiği yöntem iyi br örnek olabilir. Sınırlardan yasal geçişlerin nasıl ve nerelerden yapılacağı bellidir, bunlar sınır kapılarıdır. Hemen yanıbaşında iç savaşların, çatışmaların yaşandığı devletler eğer sınır güvenliğini ciddiye alırlarsa uygulanacak yöntemlerden biridir. Ama çok uzun sınırlar (Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırları gibi) için pratikte tam olarak uygulanması yani bütün sınırın kapsanması zordur. Bununla birlikte böyle bir uygulamanın yoğun bir medya kampanyasıyla ilan edilmesi (yani sınır boyunca bu bölgelere girmek yasaktır, tespit edilen herkes terörist olarak değerlendirilecek ve tespit edildiğinde etkisiz hale getirilecektir açıklamasıyla) caydırıcılık taşıyacaktır. Çünkü Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırlarındaki kaçak geçişler ve terörist geçişlerinin hangi noktalarda yoğunlaştığı bellidir. Dolayısıyla uygulamanızda yani devriye ve kontrollerinizde o noktalara ve civarlarına daha fazla ağırlık verirsiniz. Türkiye özellikle batı kamuoyundan gelen IŞİD ve benzeri cihatçı örgütlere destek olunuyor suçlamalarından da kurtulmak istiyorsa ilk etapta Suriye sınırında bilahare PKK terör örgütüne karşı olmak üzere Irak sınırında benzer uygulamaya geçebilir. Böyle bir uygulama sadece yerde çok fazla artacak personel ve devriye sayısıyla değil havada da insanlı-insansız istihbarat uçaklarının ve uydu gözetleme imkanlarının da devreye sokulmasını gerektirecektir. Maliyeti çok olacaktır ancak sınırın hemen öbür tarafındaki istikrarsızlıkların ve tehditlerin sınırı geçmesi engellenebilecek ve ölçülemeyecek değerde kazancınız olacaktır. Muhakkak ki S.Arabistan-Irak sınırı hem coğrafi yapı hem de sınırın iki tarafındaki halkın birbiriyle olan içiçe geçmişliği ile yerleşim yerlerinini sınıra çok yakın olması gibi açılardan Türkiye-Suriye sınırından çok farklıdır. Ancak bu özellikler dikkate alınarak planlanabilmesi mümkündür ve şuanda yaşanan olağanüstü ortam nedeniyle incelemeye değer bir sınır güvenlik yönetimi olarak gözükmektedir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *