12 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan…

Seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan…

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos’ta düzenlenen seçim sonuçlara göre % 51,6 oy alarak 12.Cumhurbaşkanı seçildi. Yüksek Seçim Kurulu seçim sonuçlarını henüz resmi olarak açıklamasa da, Erdoğan Cumhuriyet tarihinin halkın doğrudan oy kullanarak seçtiği ilk Cumhurbaşkanı unvanını kazandı. Cumhurbaşkanı Abdullah gün birkaç gün önce Köşkte düzenlenen resepsiyonda henüz göreve başlamadığı için halefine “Seçilmiş Cumhurbaşkanı” olarak hitap etti. Erdoğan iktidarı boyunca; a)icraatları, b)Cumhuriyetin kurucu felsefesi ile kavgası, c)Çağdaş, modern, laik ve demokratik rejimle ihtilafı, d)Yargı kararlarını tanımaması, e)17-25 Aralık’ta gerçekleştirilen ve dört bakanı da kapsayan, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının kendisine kadar ulaşması üzerine ilgili tüm kamu görevlilerini ve yargı mensuplarını görevden alması ve/veya başka görevlere ataması, f)İstanbul’u AKP’nin rant kaynağı gören bir yaklaşımla mega projeler ve haksız emsal artışlarıyla yandaş müteahhitlere ve iş adamlarına peşkeş çekmesi, g)Türkiye genelinde mega projeleri, turizm, denizcilik, madencilik ruhsatlarında Başbakanlığı kilit kurum haline getirmesi, h)Medyayı hukuk dışı biriktirilen paralarla yandaş “Havuz Medyası” haline getirmesi, i)İktidarını sarsma ihtimali olan bazı özel durumlarda TBMM’den kanunlar çıkartması, j)Suriye lideri Beşar Esad’ı devirmek için dinci terör örgütlerine para ve silah verirken, 1983 yılında itibaren ülkemizde 40 bin civarında masum sivilin, asker ve güvenlik görevlisinin ölümüne, milyarlarca dolar harcanmasına sebep olan terör örgütü ve elebaşlarıyla mücadele yerine müzakere yöntemini benimsemesi, k)Devletin geleneksel kurumsal ve bürokratik yapısını bozması, bu amaçla bugün Paralel Devlet Yapılanması (PDY) olarak nitelendirerek cadı avına çıktığı kesimle işbirliği yapması, l)Laik ve karma eğitim sistemini giderek ortadan kaldırması, m)Milli eğitimi, Türkiye’nin modernleşmesine ve kalkınmasını sağlayacak bilim, teknoloji ve üretim alanlarında çağ atlatacak nesiller değil AKP yandaşı seçmen yetiştirmek amacıyla dönüştürmesi, n)Hiçbir görevi ve yetkisi olmayan oğlu Bilal Erdoğan’ın MEB’in dönüştürülme projesinde rol oynaması, o)Potansiyel rakip olarak gördüğü siyasi partilileri ikna veya farklı yollarla partisine katması, p)Siyasi rakipleri için düzenlenen her türlü şantaj ve kumpasa doğrudan ya da dolaylı destek vermesi, r)ABD’nin 2002 yılında başlattığı Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkelerinde Washington’a itaat eden rejimler oluşturma projesine destek vermesi, bunun tamamlayıcısı olan Medeniyetler İttifakı Projesi’nin eşbaşkanlığını yürütmesi, bu kapsamda destek verdiği Müslüman Kardeşler ve diğer dinci partilerin kısa süre içerisinde iktidardan düşmesi üzerine giderek yalnızlaşması, s)Halefi olarak lanse empoze ettiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile uyguladığı mezhepçi dış politikalar sebebiyle Ortadoğu ve Afrika’nın kan gölüne dönmesine sebep olması, t)Suriye’de dinci terör örgütlerine verdiği maddi, silah ve lojistik destek sonucunda bu ülkede binlerce Müslüman’ın kanının dökülmesine, bir milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacının denetimsiz bir şekilde ülkemizin tüm kentlerine yayılarak güvenlik sorunu yaratmasına ve Türk halkının boğazından kestiği iki milyar doların üzerindeki tutarı Suriye’de Esad Rejimini devirmek için harcaması, nedenlerinden ötürü son derece tartışmalı bir geçmişin ardından Çankaya’ya çıkacaktır. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin hakkındaki yolsuzluk dosyaları milletvekilliği dokunulmazlığı nedeniyle işlem yapılmadan bekletilmektedir. Kendisini siyasete taşıyan Erbakan’ı arkadan hançerleyen Erdoğan, bir gün aynı hançerin kendi sırtına da saplanacağı korkusuyla AKP ile ilişkilerini son derece sıkı tutmak istemektedir. Bu nedenle partide bağımsız inisiyatif ortaya koyabilecek Gül, Arınç gibi isimleri değil, siyasi ve ekonomik varlığını kendisine borçlu olan, siyaseten defolu ve/veya akçeli işlerden anlayan bir kişiyi, yani ihanet etmeye kalktığı anda siyasi hayatını sona erdirecek dosyası bulunan bir kişiyi yerine geçirmek istemektedir. Atalarımızdan kalan “Ne ekersen onu biçersin” ve “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” sözleri uzun yıllara ve müteaddit vakalara dayalı olarak tecrübe edilen sözlerdir. Çok partili siyasi hayata geçildiğinden beri bu sözleri sık sık tecrübe etmiş bir toplumuz. Bu özlü sözleri Erdoğan ve AKP özelinde test edeceğimiz günleri bekleyip göreceğiz…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *