11 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Suriye’de kimyasal silah kullanımı ve failler...

Suriye’de kimyasal silah kullanımı ve failler...

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Suriye’nin başkenti Şam’ın banliyölerinde 21 Ağustos 2013 tarihinde 1300’ün üzerinde sivilin ölmesine yol açan saldırının video görüntüleri ve tanık ifadelerine dayanılarak kimyasal silahlarla gerçekleştirildiği konusunda genel bir mutabakata varılmakla birlikte, BM denetçilerinin topladıkları örneklerin laboratuvarlarda incelenmesi devam ediyor. Sonuçların açıklanması için bir süre daha gerekecek. (http://www.spiegel.de/international/germany/german-lab-to-analyze-samples-from-alleged-syria-chemical-attack-a-920301.html) Öte yandan Şam’a saldırılmasından yana olan ülkeler, bağlantılı ajanslar ve medya kuruluşları “bunun kimyasal saldırı olduğu ve zalim Esad rejimi tarafından işlendiği” hususunu çoktan kabul etmiş, dünya kamuoyunu da bu yönde iknaya çalışıyor. Fransız İstihbaratı hazırladığı raporda saldırıyı Şam rejimi ile ilişkilendirirken, bunu işbirliği yaptıkları bir istihbarat servisinden aldıkları bilgilere dayandırmıştı. Bu sırada, İsrail Ordusu’na bağlı elektronik istihbarat biriminin (8200 Birimi), “kimyasal silah saldırısının arkasında Suriye yönetimi olduğunu gösteren görüşmeler tespit ettiği” haberleri yayınlanmıştı. (http://www.theguardian.com/world/2013/aug/28/israeli-intelligence-intercepted-syria-chemical-talk) Ardından, Alman Dış İstihbarat Teşkilatı BND’nin, bir Hizbullah yetkilisinin İran Büyükelçiliği (yazıda hangi ülkede olduğu belirtilmiyor) ile yaptığı konuşmasında “Esad’ın sinirlerine hakim olamadığı ve kimyasal silah saldırısı emrini vermek suretiyle büyük bir hata yaptığı” yönündeki konuşmayı yakaladığı bildiriliyor. (http://www.spiegel.de/international/world/german-intelligence-contributes-to-fact-finding-on-syria-gas-attack-a-920123.html) Böylece Fransız Servisi’nin henüz laboratuvar sonuçları açıklanmadan görüntüler ve tanık ifadelerinden kimyasal saldırı yapıldığını kabul ederken, Esad rejimiyle ilişkilendirmeyi İsrail veya Alman servislerinin yukarıdaki istihbarat bilgilerine dayandırdığı anlaşılıyor. Ancak bu değerlendirmenin zayıflıkları gözden kaçmıyor. Şöyle ki dünyanın Şam’a saldırmak için dört gözle kimyasal silah kullanmasını beklediği ve böyle bir saldırıyı cezalandıracağını önceden deklare ettiği bir ortamda Suriye makamlarının kendilerini ele verecek konuları elektronik yollarla tespit edilebilecek kanallardan/ortamlarda konuşmaları mümkün görünmüyor. Öte yandan, Hizbullah yetkilisinin, NSA’in dünyanın her yerinde internet, email, telefon vs. haberleşmesini kayıt altına aldığının her gün sayfa sayfa yazıldığı bu günlerde, İran Büyükelçiliği ile bu tür konuları görüşmesi de mantıklı görünmüyor. Sözkonusu iki görüşmenin ve görüşen tarafların gerçekte var olduğunu kabul etsek, bu kez de istihbarat servislerinin görüşmeleri kendi adamları vasıtasıyla yaptırıp yaptırmadığı konusu sorgulanmalı. Uzun lafın kısası gerçeğe ulaşmak her zaman kolay olmuyor, hele muktedirlerin çıkarları bir ülkede rejim değişikliğini gerektiriyorsa…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *