
Orta Doğu'da önemli iki bölgesel güç aynı amanda birbiri ile çatışan çıkarlar dolayısıyla da rakip konumda olan İran ve Suudi Arabistan'ın temel çatışma alanları bölgenin de güvenliği için bir tehdit oluşturuyor. Bu noktada batı yakasında Suudi Arabistan'ın doğu yakasında da İran'ın bulunduğu ve dünyanın önemli petrol geçiş noktalarından biri olan Basra Körfezi güvenliği her iki ülkeyi ilgilendirdiği gibi önemli petrol tüketicisi büyük güçleri de ilgilendirmektedir. ABD'nin Suudi Arabistan ile olan ilişkilerine rağmen İran ile de ilişkilerin geliştirilmesi Riyad aleyhinde bir durumu oluşturmuştur. Ayrıca, yaklaşık bir yıldır devam eden Yemen gerginliği de Suudi Arabistan-İran ilişkileri açısından önemlidir. Suudi Arabistan, Yemen'de hükümet güçlerine destek verirken; İran da Şii-Zeydi Husi kabilesini desteklemektedir. Böylece Suudi Arabistan'ın güney sınırında İran varlığı ile tehdit edilen bir askeri yapılanma mevcut olmaktadır. Ayrıca Suudi Arabistan'ın Katif vilayetindeki Şii nüfus da İran-Suudi Arabistan çekişmesinin önemli noktalarından birini teşkil etmektedir. Bu faktörlere ek olarak, İran'ın nükleer görüşmeler ve Suriye olayı ile başlayan uluslararası arenadaki yükselişi ve kabul görüşüne rağmen Suudi Arabistan hem yönetime bağlı sorunlar hem de petrole dayalı ekonomisinin kötüye gidişiyle önemli stratejik problemlerle karşı karşıya kalmak üzeredir. Dolayısıyla bölgenin önemli güçlerinden İran şu şartlar altında Suudi Arabistan'ın karşısında küresel ve bölgesel olaylarda daha güçlü bir konumda durmaktadır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *