
--Arap Ayaklanması Hayal Kırıklığıyla Sona Erdi. Sadece Bir Ülke Umut Veriyor--
Tunus’ta henüz bütün oylar sayılmış değil, henüz mantıklıların bağırıp çağıranlar ve aşırılıkçılar karşısındaki galibiyeti kesinleşmedi. Lakin herşey küçük Mağrip ülkesinin laik güçleri tercih ederek demokrasi çizgisinde kalacağını gösteriyor. Esasen bu durumun bütün gözlemcileri iyimserliğe yöneltmesi gerekir ancak bölgedeki gelişmeler pek de umut verici değil. Cezayir’deki ilerleme donmuş durumda ve yeni kuşak siyasetçileri bekliyor. Libya, kaosa doğru ilerliyor ve düşman milisin kuşatmasından kendisini kurtarmayı bile beceremiyor. Mısırlılar sadece ordu liderinin katı emirlerinin boyundurluğu altına girmek için Müslüman Kardeşlerden kurtuldu. Daha doğuda ise çok daha kara bulutlar toplanıyor: Suriye’deki iç savaş, Irak'ta da sabit bir yer edinen İslam Devletinin insan düşmanları için bir boşluk yarattı. Kısacası bu bölge karanlığa bürünüyor ve sadece küçük Tunus bir umut ışığı veriyor.
Lakin aşırı çoşku göstermekten kaçınılmalı. Kesin olan: Bu, bölgede ihtilalden sonra barış içinde geçen ikinci seçimdi, laiklik yanlıları çoğunluğu sağladı, erkek ile kadın eşitliği ve inanç özgürlüğü anayasaya yazıldı. Şeriat, siyasi düzen ilkesi olarak saf dışı bırakıldı. Yine de yeni hükûmeti, üstesinden gelinmesi gereken birçok zorluk bekliyor. Zayıf ekonomi, basit sözler verecek kişilerin zeminini besliyor. 2500’den fazla Tunuslu genç, cihatçıların Suriye ve Irak’taki savaşına katılmış durumda ve izlenen yolu gerekirse şiddet kullanarak engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapan iç siyasi güçler asla yorgun düşmüş değiller. Lakin tehlikeler, kaydedilen ilerlemeler hususunda yanıltmamalı: Tunus, haklı bir devrimin demokratik bir hükûmete geçişini sağlamak için çok önemli bir adım daha attı. Bu, özellikle de tekil bir gelişme olduğu için saygı duyulacak bir şeydir.(Kaynak:Silke Mülherr,Die Welt,Almanya,29 Ekim 2014)
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *