Türk-Amerikan İlişkilerinde IŞİD Faktörü

Türkiye'de özellikle bugün gündemde bulunmayan Kürecik Radarı dolayısıyla tarihinde hiç olmadığı kadar iyi olarak nitelenen ancak Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu neticesinde gergin bir seyir halinde olan Türk Amerikan ilişkilerinin ittifak özelliği tartışılmaya başladı. The Washington Post gazetesinden Liz Sily'nin Türkiye ABD ilişkilerinin 60 yıllık ittifakının sorgulandığı yazıda (http://www.washingtonpost.com/world/middle_east/for-turkey-and-us-at-odds-over-syria-a-60-year-alliance-shows-signs-of-crumbling/2014/10/29/9fa07c49-0546-4afd-b6ad-cf6fa70e7fe4_story.html) Özellikle Ayn El Arap'ta yaşanan olaylar dolayısıyla Ankara ve Vaşington'un yaklaşımlarının birbirine taban tabana zıt olduğu görüşü dile getiriliyor. Kısa bir süre önce büyükelçilik görevini tamamlayan Riccardone de yaptığı açıklamada Türkiye ile ABD müttefik değilse iki ülkenin de büyük sorunları var anca Türkiye en önemli müttefiğimiz şeklinde konuştu. Türkiye'nin otoriterleştiği konusunda görüş birliğine sahip olunan ABD'de IŞİD'e müdahale konusundaki görüş ayrılıklarının ise ikili ilişkilere tam anlamıyla olumsuz yansıdığı görüşü belirtildi. Türk Amerikan ilişkilerinin genel seyrine bakıldığında zaman zaman gergin dönemlerin yaşanmasına rağmen ABD'nin uluslararası ekonomik politik alanındaki önemi, Türkiye'nin 1947 ile netleşen tutumuu ve NATO üyeliği gibi güncel politik analizin çok daha gerisine giden tarihi süreç ile birlikte ABD tandanslı oluşturduğu kurumsal yapı ile ikili ilişkilerin gerilmesine rağmen herhangi bir hükümetin Vaşington ile ekonomik ve askeri ilişkileri kesmesi ya da yeniden planlaması gibi bir durum görünmüyor.