Türkiye "Güvenli Kaynak Ülke" Mi Yoksa "Güvenli Üçüncü Ülke" Mi?

Mülteci kriziyle ilgili olarak AB, Türkiye'nin "güvenli üçüncü ülke" mi yoksa "güvenli kaynak ülke" mi ilan edilmesi gerektiğini tartışıyor. "Güvenli üçüncü ülke" sınıflandırılmasının bilhassa sığınmacıları ilgilendireceği ifade ediliyor. Bu ülkelerde insanlar iltica başvurusunda bulunabilir ve mülteci statüsü alabilirler. Buna rağmen mülteciler Türkiye üzerinden AB'ye giriş yaparlar ise -bu okuma tarzına göre zaten o ülkede koruma altında olduklarından- bunları tekrar Türkiye'ye sınır dışı etmek mümkün olur. Şu anda Türkiye'deki Suriyeliler mülteci statüsüne sahip değiller, onlar "geçici koruma" altındalar. Dolayısıyla olası bir "güvenli kaynak ülke" sınıflandırılması daha ileri uzanır ve Türkiye vatandaşlarını da ilgilendirir. Bu durumda bir AB ülkesinde -kendi vatandaşları için de kaçma nedeni kalamayacağından- sığınmacı statüsü almak artık mümkün olmayacaktır. Ankara'daki hükûmet için "güvenli kaynak ülke" statüsü almak her bir devlet karşısında kendi ülkesinde insan haklarının riayet edildiğini ve siyasi takibatların yaşanmadığını belgeleyeceğinden, siyaseten kıymete binmek olur. Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat'a göre geçen yıl Türkiye'den AB'ye yapılan iltica başvuruların yüzde 23'ü olumlu sonuçlandı.(Kaynak:DPA,Almanya,18 Ekim 2015)