
Türkiye'nin, IŞİD'e karşı savaş başlatması, Batı'da bölünmeye neden oldu. Washington, Türkiye'nin İD mevzilerinin yanı sıra Kürdistan İşçi Partisi (PKK) teröristlerine de saldırmasını anlayışla karşılarken, Türkiye'nin bu çifte saldırısı, Almanya hükûmeti de olmak üzere tüm AB ülkeleri tarafından eleştiriliyor. Etkileri yakın çevre dışına taşan bu stratejik açıdan zor durum büyük ihtilafa sebep oluyor. Bu da Amerikalılar ile Avrupalıların hangi amaca yönelik hangi araçların kullanılacağı konusunda farklı görüşte olduklarını gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin IŞİD'e karşı hava saldırılarına katılması, Amerikan hükûmetine askerî anlamda önemli avantajlar sunuyor. Böylelikle Amerika’nın, IŞİD'in Suriye'nin kuzeyinde hareket etmesi gibi en büyük stratejik zaafını ortadan kaldırmış olacak. O bölgede Batı'nın sistematik bir biçimde birlikte hareket edeceği güçler yok. Suriye birliklerinin eğitiminde neredeyse hiç ilerleme kaydedilemedi. Washington, IŞİD'i vurabilme uğruna Türkiye’nin Kürt sorununu tırmandırmayı göze alırken Avrupalılar, son zamanlarda fazla bir ilerleme kaydedilemese de Ankara ile Kürtler arasındaki barış sürecini önemsiyor. Peşmergeye silah gönderen bilhassa Almanların, Kürtlerin gayriresmî ortağı hâline geldiği görülüyor.
Önemli olan bu transatlantik ihtilafın daha fazla tırmandırılmaması. Ne de olsa PKK Almanya'da da yasaklı bir terör örgütü. O nedenle Ankara'nın örgüte karşı askerî misillemede bulunma hakkı elinden alınmamalı. Çünkü bu çok cepheli savaşta, kusursuz çözüme ulaşmak zaten mümkün değil. IŞİD'e karşı savaş şimdilerde Avrupalıların da öncelik verdiği bir konu. IŞİD'in, PKK'nın arzuladığı devleti zaten var. Burada IŞİD'den kaynaklanan asıl tehlike, şiddet ve ideolojisini Batılı toplumlara ihraç etmeye çalışması. (Kaynak:Nikolas Busse,Frankfurter Allgemeine Zeitung,Almanya,7 Temmuz 2015)
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *