19 Nisan 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Türkiye ve İran Arasındaki Gizli İstihbarat Anlaşması Ne Anlama Geliyor?

Türkiye ve İran Arasındaki Gizli İstihbarat Anlaşması Ne Anlama Geliyor?

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
MOSSAD'a yakınlığıyla bilinen DebkaFile sitesi, Türkiye ile ilgili yeni bir iddia ortaya atarak Türkiye ve İran’ın, “gizli istihbarat işbirliği anlaşmasını imzaladıklarını” öne sürdü. Debka'nın iddiasına göre Türkiye, NATO ülkesi olmasına rağmen İran ile ilgili casusluk konusunda üçüncü ülkelerde işbirliğini yapmayı durdurmayı taahhüt etti. AKP hükümeti, bununla birlikte İran sınırının Türk tarafında İran hakkında istihbarat toplayan ajanların faaliyetlerini sonlandırmayı da kabul etti. Debka anlaşmanın MİT’in başında bulunan Hakan Fidan ile özel görevlerden sorumlu İran İstihbarat Bakan Yardımcısı Khosrow Hosseinian arasında altı hafta süren görüşmelerde hazırlandığını öne sürdü. // Kaynak: http://www.debka.com/article/23410/Turkey-and-Iran-sign-secret-intelligence-cooperation-pact-Ankara-rolls-up-anti-Iran-spy-rings- //Yorum: Bu gelişmeyi iki açıdan yorumlamak mümkün. Birincisi istihbarat anlaşması Cumhurbaşkanı Gül’ün BM ziyaretinden önce verdiği İran mesajı ve İran Dışişleri Bakanı Zarif’in Ankara ziyareti esnasında Suriye konusunda varılan kısmi mutabakat ile birlikte düşünüldüğünde Türkiye'nin Suriye politikasının değişebileceğine işaret etmektedir. Zira ABD ile İran arasında yaşanan ılımlı rüzgârın İran-Türkiye ilişkilerini de etkilediği görülüyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İranlı mevkidaşı Cevat Zarif'le yaptığı son görüşmede, iki ülke Suriye sorununun çözümüne ortak katkıda bulunmak için 3 konuda mutabakata varmıştı. Buna göre her iki ülke de Suriye’de çatışan taraflar arasında ayrımcılık yapılmasından kaçınarak her kesime insani yardımda bulunacak; Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak, iç barışı yeniden tahsis etmek için Cenevre 2 Konferansı da dahil olmak üzere geçiş sürecinin vakit geçirilmeden sağlanmasına katkı sağlanacak; Esad dönemini sona erdirecek geçiş sürecinde gereken koşulların sağlanmasından sonra, Suriye halkının kendi geleceğini ve yöneticilerini belirlemek ve demokratik taleplerinin karşılanması için serbest seçimlerin yapılmasının sağlanmasına destek vermek ve bu talebe saygı gösterilecek. Aslında Türkiye'nin Suriye krizi konusunda İran'a yönelik ilk manevrası Cumhurbaşkanı Gül'ün BM Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a giderken uçakta gazetecilere verdiği mesaj olmuştu. Bu paralelde Cumhurbaşkanı Gül, İran'ın içinde olmayacağı bir Suriye planının başarılı olmayacağını ifade etmişti. DebkaFile'ın İran ve Türkiye arasında imzalandığını iddia ettiği istihbarat anlaşması doğru ise bu gelişmenin İran ile ABD arasındaki ılımlı mesajların verilmeye başlandığı dönemden sonra gerçekleştiğini ifade etmek mümkündür. Bu bakımdan artık Türkiye'nin özellikle Suriye politikasında İran'ı gözardı etmeyeceğini ve Suriye konusunda adımlarını daha ılımlı bir çizgiye çekeceğini ifade edebiliriz. Nitekim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, mevkidaşı Muhammed Zarif ile görüşmesinden önce düzenlediği basın toplantısında “Türkiye, İsrail’le bir olup asla bir Müslüman ülkeye saldırmaz” mesajının Esad rejimine verildiği ortadadır. İstihbarat anlaşmasına getirilebilecek ikinci yorum ise iki ülke ilişkilerinin mecburi birliktelik ekseninde yürümesidir. Washington Post’tan David Ignatiu’un ifadesiyle “Eninde sonunda, Türkler açısından İran, İsrail’den çok daha önemli bir komşudur, İsrail ise bazen birlikte iş yaptığı bazen de yapmadığı bir istihbarat ortağıdır.” Bu durumu Eski CIA yetkilisi olan Phılıp Gıraldı çok iyi açıklıyor. Phılıp Gıraldı’ya göre İsrail’in artan bölgesel tecridi yüzünden, bu ülke ile yürüyen bir ilişkiye sahip olmak 20 yıl önceki kadar değerli değil, oysa İran uluslararası rolü ve öneminin artması yönünde ilerliyor gözüküyor. Türkiye’nin ise bölgesel gelişmelere tepkisiz kalması mümkün değil.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *