
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bugün (25 Temmuz) yaptığı basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi ve souları cevapladı. Bakan, IŞİD'e karşı ABD ile işbirliği ve Türk askeri üslerinini yabancı ülkelere açılması konusundaki sorulara verdiği cevaplarda ise skandal olarak değerlendirilebilecek ifadelerde bulundu. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından anlaşılan İncirlik'in ABD savaş uçaklarının ve silahlı İHA'larının kullanımına açıldığı kesin ama bürokratik prosedürler (imzalar, resmi gazete vs) nedeniyle fiili uygulama kısa bir süre sonra başlayacak. Ama Çavuşoğlu, Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde IŞİD ile mücadelede Türkiye'deki hangi üslerin diğer hangi koalisyon ülkelerinin kullanımına açılacağının sorulması üzerine kararı Türkiye ve ABD'nin birlikte vereceğini bildirdi. Çalışmaların sürdüğünü kaydeden Çavuşoğlu, şunları aktardı: "Tabii ki daha önce de olduğu gibi, eğit-donat programında olduğu gibi tüm kararları birlikte veriyoruz. Bazı ülkelerin talepleri olabilir ama Türkiye'nin bu konuda Amerika ile birlikte ortak karar alacağını burada söyleyebilirim. Yani hangi ülkenin, ABD ve Türkiye'nin dışında hangi ülkelerin bu üsleri kullanacağı ve konuşlanacağı konusunda kararı birlikte vereceğiz". Bakan Çavuşoğlu üslerin kullanımına "ABD ile birlikte karar vereceğiz" kararını eğit-donat uygulamasına dayandırıyor. Hemen belirtilelim ki başka bir ülkedeki iç savaşa katılmak üzere silahlı grupların eğitilmesini, donatılmasını ve o ülkeye gönderilmesini sağlayarak oradaki çatışmalarının desteklenmesini öngören eğit-donat projesi T.C. Anayasasına göre suçtur. Dolayısıyla suç olan bir eylemi esas alarak yapılan başka bir ugulamada yasal ve meşru olmayacaktır. Bunun yanında AKP hükümeti TBMM'den aldığı tezkere yetkisiyle yabancı ülke silahlı kuvvetlerinin Türkiye'de bulundurulmasına karar verebilecek. Ama tezkerede bu kararın başka bir ülkeyle ortaklaşa alınacağına dair bir ifade yok zaten olmaz. Çünkü böyle bir yaklaşım Türk devletinin milli egemenlik yetkisinin başkasıyla paylaşılması anlamına gelir. Ama sanki çok normal ve basit bir işlem yapıyorlarmış gibi Türk askeri üslerine başka hangi ülkeler gelsin, hangi üsssü kim kullansın gibi Türk toprakları üzerinde gerçekleşecek, Türkiye'nin milli egemenlik ve çıkarlarına göre belirlenecek bir kararın verileceği karar mekanizmasına yabancı bir ülkenin ortak edildiği hiç çekinmeden kolayca açıklanabiliyor. O zaman bize de şu soruları sormak kalıyor: Türk askeri üslerinin kullanımına ilişkin ABD ile ortak karar vermek için yetkiyi kimden aldınız? Türkiye'nin milli egemenliğini ve milli karar alma hakkını başkalarıyla paylaştığınızın farkında mısınız? Bu ABD'nin Türkiye'nin içişlerine müdahalesi değil mi? Bu uygulamayla TBMM'yi ve milli egemenliği hiçe saydığınızın farkında mısınız? Böyle bir uygulamada, kendi güvenlik ve askeri stratejilerinde bırakın Türkiye'yi müttefik veya ortak olarak tanımlamayı Türkiye'nin adına bile yer vermeyen ABD, Türkiye'nin milli çıkarları ve egemenliği doğrultusunda mı yoksa Amerikan çıkarları doğrultusunda mı karar alınmasını isteyecektir?
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *