Türkiye'den yeni bir geri çekilme mi? Barbaros gemisi Kıbrıs'tan ayrılıyor!

7 Ekim’de GKRY lideri Nikos Anastasiadis, Türkiye’nin doğalgaz arama sahasına savaş gemileri gönderdiğini iddia ederek Rum tarafının KKTC ile yürütülen görüşmelerden çekilme kararı alındığını söylemiş ve masadan kalkmışlardı. Türkiye ise 2012 yılında KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Türkiye'nin 'milli petrol şirketi' Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında imzalanan, deniz ve karada araştırma ve doğal kaynakları değerlendirmede ortaklığı öngören anlaşmaya dayanarak Türk bandralı sismolojik araştırma gemisi Barbaros Hayrettin Paşa'yı 20 Ekim 2014 günü Rum Yönetimi’nin tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’ye (MEB) girerek çalışmalarına başlattı. Bunun üzerine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), geminin, beraberinde iki destek gemisi ile birlikte, yasadışı şekilde Güney Kıbrıs’ın ‘özel ekonomik bölgesine’ girdiğini açıklayarak Ulusal Konseyi toplamış, Türkiye'nin AB üyeliğini engellemeye dönük (fasılların açılmasının engellenmesi) ve konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıma girişimlerini başlatmıştı. Kıbrıs'ta işler bir çıkmazda iken 30 Mart'ta yenibir gelişme oldu. Kıbrıslı Rumların, müzakerelerin durmasına gerekçe olarak gösterdiği Bararos Hayrettin Paşa sismik arama gemisi Türkiye'ye geri gönderileceği medyaya yansıdı. Habere göre GKRY adına sondaj yapan SAIPEM 10000 gemisinin bölgeden ayrılmasının ardından Bararos Hayrettin Paşa da bölgeden ayrılacaktı. Konuyla ilgili KKTC devlet televizyonu BRT'ye konuşan Dışişleri Bakanı Özdil Nami, iyi niyet göstergesi olarak Barbaros Hayrettin Paşa’nın Türkiye’ye dönmesine karar verdiklerini söyledi. Bakan Nami, ellerinden geldiğince iyi niyetli bir şekilde Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in müzakere masasından kaçmasına yönelik ortaya koyduğu mazeretleri ortadan kaldırmaya çalıştıklarını kaydetti. Rum liderin bu imkanı olumlu bir şekilde kullanmasını ve müzakere masasına gecikmeden geri dönmesini temenni eden Nami, "Umarız Rum lider durumunu tekrar değerlendirir ve daha yapıcı bir tavır içerisine girip müzakere masasına döner." dedi.***********YORUM**********Son dönemlerde AKP iktidarının dış politikası öyle büyük yaralar aldı ki iyi bir haber gibi verilen yeni haberlere şüpheyle bakmamak mümkün değil. Çünkü bir süre sonra kaygıların gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz. Son bir senede olanlara bakarsak; IŞİD tehdidinin ortaya çıkmasıyla birlikte Türkiye Irak'ta Musul Başkansolosluğunda baskına uğradı pesonelini rehine verdi, Türkmenlere sahip çıkılamadı bırakın Türkiye'ye göçmelerine izin verilmesi Irak'ta yerlerinden edilmelerine seyirci kalındı, Barzani sözde IŞİD'le mücadele ederek aldıkları yerlerden (Kerkük, tartışmalı bölgeler ve şimdilerde Musul) çıkmayacaklarını buraları kendi toprakları olarak kabul ettiklerini açıkladı, Süleyman Şah türbesine yönelik tehdit nedeniyle Türk toprağını terk ettik, Ege'e 16 ada fiilen Yunan işgalinde olduğunu Milli Savunma Bakanı bile kabul etti yani Ege'de de toprak kaybettiğimiz tescillendi. Yunan Savunma bakanı Ege Yunan denizi dedi bizim hükümetten tek bir ses gelmedi.Görünen o ki sıra ne zamandır uygun ortamı bekleyen Kıbrıs'ta. Barbaros gemisinin geri çekilmesi bu anlamda önemli. Rum tarafının iyi niyet gösterilerinden, jesttlerden anlamadıkları bütün bunların hep Türkiye'nin kayıp hanesine yazıldığını yıllardır görüyoruz. AKP iktidarının içte ve dışta sıkıştığını gören Yunanistan ve Rum yönetimi muhtemelen yeni tavizler alarak sonucundan ne çıkacağı belli olmayan müzakere masasına dönmenin hesabı içinde. Müzakerelerin en can alıcı konularından biri Kıbrıs'taki Türk askerinin geri çekilmesidir. Çünkü askeri oradan çektiğinizde artık birdaha oraya dönme şansınız olamayacaktır. Ümit ederiz Barbaros gemisinin Kıbrıs'tan ayrılması Türk askerinin tamamen Kıbrıs'tan çekilmesinin dolayısıyla Türkiye'nin Kıbrıs'ı feda etmesinin başlangıcı olmaz....