
Bugün itibarıyla Türkiye’de son üç gün içerisinde Şanlıurfa/Suruç Bölgesi’ne Suriye’den gelen göçmen sayısı 135.000’e ulaştı. Suruç’un nüfusu ise 116.651 (http://urfafx.mekan360.com/iys_ilcelerimiz,sehirID=63,ilceID=815,kriter39=39,icerik=538,sayfa=1-ilcelerimiz-suruc-nufus.html). Yani şu anda bölgenin nüfusundan daha fazla sayıda göçmen bölgede bulunuyor. İnsani boyutunu bir kenara koyarak;
-Türkiye’de şu anda kayıtlı olmayanlarla birlikte mülteci sayısının 1 milyon 200 bini aştığı tahmin ediliyor,
-Sınır güvenliğimiz girişler nedeniyle büyük sıkıntıda, IŞİD sınırımıza ciddi anlamda yaklaşmış durumda,
-Tüm bunların üzerine PKK’lı gruplar askerlerimize saldırıyor,
-Gelen göçmenlerin barınmaları için uygun ve yeterli alanlar bulunmuyor,
-Mersin, İstanbul ve Gaziantep gibi büyük şehirlere giden göçmenler, başta bu şehirler olmak üzere gittikleri birçok yerde toplumsal gerginliklere neden oluyorlar,
-Ayrıca göçmenler Türkiye içerisinde dağıldıkları noktalarda kontrol edilemez haldeler.
Bu durumun bir tanesi bile Türkiye için ciddi güvenlik sorununa neden olabilecek potansiyele sahipken, Türkiye tüm bu sorunların hepsiyle karşı karşıya kalmıştır. Tüm bu gelişmelerin, tehlikenin boyutunu tehdit düzeyine çıkartacak noktaya getirmesi neredeyse kaçınılmaz bir hal almıştır. Tüm bunların yanında; okul yakan, yol kesen, “IŞİD’i protesto ediyoruz” diye güvenlik birimlerimize saldıran, halkın huzuruna, güvenliğine tehdit olan, sınırda çok ciddi anlamda güvenlik sıkıntıları yaşanırken, şuursuzca hareket ederek askerlerimize saldıran, üstüne TBMM’de temsil hakkına sahip milletvekili olup, “Senin Devletin” diyerek sözde hak arama şovu yapan, bu grupların içerden, diğerlerinin sınırın dışından Türkiye için en büyük tehdit olduğunu bir kez daha net bir şekilde görüyoruz. Sözde “Kobani’ye gideceğim, sınırı açın” diyerek askerlerimize saldıranlar, IŞİD bir anda belirse, bir anda yok olacaklardır, hiç şüpheniz olmasın. Bir terör örgütünün en önemli özelliklerinden birisi propagandalarını şov yaparak topluma iletmeye çalışmasıdır. Bizim de tanık olduğumuz bundan farklı bir durum değildir. Ancak hala birileri PKK ve bağlantılı örgütlerini “kahramanmış” gibi gösterme çabasından vazgeçemiyor.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *