Kendisiyle titizlikle "yumuşama" dönemi yaşadığımız Yunanistan'dan Türkiye'ye yeni husumet ifadeleri. Her biri "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" zihniyetinin en bariz yansıması.
Yunan Devlet adamları, Ermeni radikal unsurlarının ve militanlarının tarihî gerçekleri saptırarak Osmanlı Devleti’ne ve Türklere karşı ileri sürdürdükleri “Ermeni soykırımı” iddialarına bu 24 Nisan’da da alet olmakta beis görmemişler.
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis bugün (24 Nisan) yayınladığı mesajında şunları dile getirmiş:
“Bugün, her türlü şiddet ve hoşgörüsüzlüğe karşı uyanık olarak 110 yıl önce Ermeni Soykırımı'nın 1,5 milyon kurbanının anısını, onurlandırıyoruz.
Yunanlar ve Ermeniler, tarih boyunca ortak tecrübelerle birbirine bağlanmıştır.
Ne de olsa, birçok zulüm kurbanı buraya sığınmış bulunmaktadır. Onlar millî dokumuzun bir parçası ve toplumumuzun yaratıcı bir kolu olmuştur. Bu yüzden iki halk arasında hakikat, onur ve adalet için ebedi bir yıkılmaz dayanışma oluşmuştur.”
Yunan Savunma Bakanı Nikos Dendias X platformundaki paylaşımında şöyle demiş:
“Ermeni Soykırımı Anma Günü'nü derin bir saygıyla anıyoruz. Yunan halkı zulüm ve soykırım deneyimlerini Ermeni halkıyla paylaşmaktadır. Tarihî gerçeğin tanınması insanlığın bir görevidir."
Yunanistan Parlâmento Başkanı Nikitas Kaklamanis yayınladığı mesajında şunları ifade etmiş:
“Ermeni Soykırımı'nın resmi başlangıcından bu yana 110 yıl geçti.
O gün, Osmanlı Konstantinopolis'indeki Ermeni aydınların ve toplum liderlerinin çoğu tutuklandı, işkence gördü ve öldürüldü. Konstantinopolis'ten yüzlerce Ermeni onlarla birlikte asıldı.
Ermeni Soykırımı, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biridir. 1,5 milyon Ermeni'nin hayatına mal olmuş ve milyonlarcasının daha sürgün edilmesinin ve acı çekmesinin başlangıcı olmuştur.
Ve yine de, bu korkunç tarihi olaylardan 110 yıl sonra, Türkiye resmi olarak tarihi gerçeği inatla reddetmeye devam ediyor.
Ve bugün, tarihin ve yaraların şimdiki zamanla ve geleceğin umutlarıyla buluştuğu yerde, hepimizin kardeşlerimizin anısını hatırlama, onurlandırma ve koruma görevi var; bugün—Ermeniler, yarın—Küçük Asya, Pontus ve Kıbrıs halkı.
Çünkü ancak bu şekilde, hafıza ve sağduyuyla birleşebilir ve tarihin unutulmasına ve çarpıtılmasına karşı koyabiliriz.”
Görüşüme göre, tarihin sayfalarından 29 Mayıs 1453, 10 Ocak 1921, 1 Nisan 1921, 13 Eylül 1921, 30 Ağustos 1922, 9 Eylül 1922, 24 Temmuz 1923, 20 Temmuz 1974, 15 Kasım 1983 silinmeyeceğine göre, Türkiye ile Yunanistan arasında iyi komşuluk ilişkilerinin kurulması, Yunanistan'dan kaynaklanan sebeplerle, hayal ötesidir.