11 Mart 2025
21YYTE.ORG Milli Güvenlik Ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi AMERİKAN ASKERİ KÜLTÜRÜNÜN ZAYIFLIKLARI

AMERİKAN ASKERİ KÜLTÜRÜNÜN ZAYIFLIKLARI

Savaşlarda diğer ülkelere oranla daha az kayıp veren Amerikan Ordusu, kayıpları ne derece az olursa olsun, kamuoyundaki yankısı bunun aksine fazla olmaktadır.

7 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Savaşlarda diğer ülkelere oranla daha az kayıp veren Amerikan Ordusu, kayıpları ne derece az olursa olsun, kamuoyundaki yankısı bunun aksine fazla olmaktadır. Bu durum Amerikan Ordusu’nun sahip olduğu askeri kültürün farklılığından kaynaklanmaktadır.

ABD'de vuku bulan savaşlardaki kayıp oranları, eski kıtalardaki savaşlara göre düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Coğrafyasının sağladığı güvenlik ortamı sayesinde, İç Savaş haricinde Amerikan toprakları üzerinde yıkıcı bir savaş yaşamadığından, ülkenin ekonomik gelişimi kesintiye uğramamış, bilim ve teknoloji yatırımları sürmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanların sahip olduğu üstün askeri teknoloji de Amerikalılara geçmiştir. ABD, bu sayede Soğuk Savaş'taki son derece kuvvetli bir sistemi olan ve içinde destek unsurların muhariplere ağır bastığı bir modern ordu yapılanmasına sahip olmuştur.

Ancak Vietnam Savaşı, son derece gelişmiş olan Amerikan Ordusu'nun da sınırları olabileceğini göstermiştir. Amerikan askeri kültürünün Avrupa ya da Asya'dakilerden farklı olması da, ABD'nin farklı coğrafyalarda girdikleri savaşlarda verdikleri kayıpların kabul edilebilir düzeyin üstünde olmasına neden olmuştur. Teknolojik üstünlük sayesinde karşı tarafın aşırı kayıp vermesine rağmen Amerikan askerlerinin verdiği kayıpların artması, Amerikan kamuoyunda sorun yaratmaktadır. Çünkü teknolojiye paralel olarak medyanın artan gücü, halkın savaşları yakından izlemesine, kayıplarla birlikte cephedeki olumsuz gelişmeleri kısa zamanda aleyhte bir kamuoyunun oluşmasına neden olmaktadır.

Destek birimlerin öne çıktığı Amerikan Ordusu'nun muharip gücünün az olması önemli bir zaafı olup, bu yüzden destek gücünün etkinliğini kaybettiği coğrafyalarda girdiği çatışmalarda sıkıntı yaşamaktadır. ABD'nin giriştiği büyük savaşlarda ordusunun en çabuk başarılı olabildiği coğrafyanın çöl olduğunu görüyoruz. Burada hareketler daha rahat saptanmakta ve yakın destek daha kolay sağlanmaktadır. Vietnam'daki yoğun ormanlık alan, Afganistan'daki dağlık alan ve Irak'taki şehirler ise çölün aksine Amerikan savaş makinesinin önündeki en büyük engellerdir.[1]

Amerikan birliklerinin harekât alanında pusuya düşerek çok kayıp verdiklerini de görmekteyiz. 1791'de General Arthur St. Clair komutasında Maumee'ye hareket eden 2.000 Amerikan askerinden oluşan birlik (o zamanki tüm Amerikan Ordusu) Kızılderililerin pususuna düşünce 900'den fazla kayıp vermiştir.[2] 19. yüzyılın ikinci yarısında gelişen Kızılderili Savaşları sırasında mikro düzeyde seyreden birçok çarpışmada Amerikan birliklerinin pusuya düştükleri bilinmektedir. Ancak bunun daha geniş boyutlu bir örneği 1876'da Little Big Horn Muharebesi'nde, ünlü Sioux şefleri Sitting Bull ve Crazy Horse'un savaşçılarının Amerikan 1. Süvari Tümeni'nin 7. Alayı'nı pusuya düşürerek çoğunu yok etmesiyle gerçekleşmiştir. Vietnam Savaşı'nda Amerikan askerlerinin pusu ile karşılaşmaları yoğunlaşmıştır. Savaşın başlarında, 1965'te düzenlenen "Starlite Harekâtı'nda" tanıştıkları taktik düzeydeki küçük pusu, Ia Drang'ta operasyonel düzeyde daha geniş bir pusuya dönüştüğünde kayıplar da katlanarak artmıştır. Ancak yoğun hava desteğiyle gelen Amerikan ateş-gücünün etkisi, Fransızların Dien Bien Phu'da yaşadıkları gibi stratejik düzeyde bir pusuya düşmelerine engel olmuştur. Bu sefer de gayri nizami harbin yaygınlaşarak sürdürülmesi sorunuyla karşılaştıklarında ise, bu savaş tarzı Amerikan kayıplarını son derece artırmıştır.

Burada bir karşılaştırma yapacak olursak, Vietnam'daki Koreli askerlerin piyade gücünü ön plana çıkarmak suretiyle, Amerikalılardan daha az kayıp oranına sahip olduklarını görürüz. Yoğun ormanlık alanda bir keskin nişancı ateşine maruz kalan Amerikan müfrezesi yerinde çakılı kalıp destek isterken, Koreli askerler keskin nişancı bulunana kadar koşarak kaybı göze almışlardır. Bu tür olaylarda Amerikalılar rahatlıkla pusuya düşürülürken, Korelilerin pusuyu bozdukları düşünülebilir. Çünkü yerinde çakılı kalan bir birlik orman içinde keskin nişancı ve havan desteği altında daha çok kayıp verebilmekte ve eğer yakınlarda başka düşman müfrezeleri de mevcut ise kuşatılabilmektedir. Olasılıkla Korelilerin Uzak Doğu kültürüne sahip olmasının verdiği içgüdü ya da düşünce tarzı, benzeri bir durumu dezavantaja çevirmesini engellerken Amerikanların yoğun hava ve topçu desteğine bağlı savaş tarzı kayıpların artması konusunda etkisiz kalmıştır. Hatta bu nedenle Viet Cong birimlerine galibiyetten yüzde yüz emin olmadıkça Kore birliklerine karşı çatışmaya girilmemesi emredilmiştir.[3]

Toplam kayıpların bölgede görev yapan birliklere oranının Kore'deki % 5'ten Vietnam'da % 8'e çıkması, ABD'nin gayrinizamî harp koşullarına olan hassasiyetinin bir göstergesi olarak algılanabilir. Çünkü bu savaş tarzındaki düşman faaliyetlerinin genelde sürpriz ve pusu ve gibi taktiklerle şekillenmesi ve Kore Savaşı'ndaki gibi statik cephelerin kurulduğu savaşa oranla daha fazla kayıp verdirmesi, düşman taktiklerinin önceden sezilmesinin zor olduğu tropik ormanlardaki yakın sıcak temaslar sayesinde daha olağan bir hale gelmesine neden olmuştur.[4]

Irak Savaşı sırasında da pusulara sıklıkla başvurulmuş, bunlardan birinde Amerikan 507. Bakım Bölüğü baskına uğrayarak ölü ve esir vermişti. Bir diğerinde ise AH-64 Apache helikopterleri yoğun bir uçaksavar desteğine sahip olan çarpışma bölgesinin içine çekilmiştir. 23-24 Mart gecesi dört bölükten oluşan 34 AH-64D Apache "Longbow" helikopteri, Kerbela yakınlarında Medine Zırhlı Tümeni'ne karşı muharebe edip döndüklerinde, 23mm uçaksavarlar ve RPG-7'ler karşılaştıkları eşi görülmemiş ağır ateş yüzünden 27 adedinin hasarlı olduğu, bunlardan altısının bir daha kullanılamayacağı tespit edilmiştir. Bir Apache ise iniş esnasında düşmüştür.[5] Savaş sonrasında gelişen düşük yoğunluklu çatışma döneminde ise konvoylara düzenlenen pusu olaylarına sıklıkla rastlanmıştır. Bu çatışmalarda ölen askerlerin önemli bir kısmının pusuya düşen konvoylarda vurulan Hummer cipler ile M-2 Bradley ya da M-113 tipi zırhlı piyade taşıyıcılarda olduğu görülmüştür. Gayrinizamî harp taktikleri içerisinde gerillaların düzenledikleri pusuların önemli bir yer tutması ve Amerikan askerlerinin de bu konuda hassas ya da endişeli olmaları, Amerikan Ordusu'nun bu tür deneyimleri doğrultusunda sürekli ele alınmıştır. Bu yüzden Amerikan Kara Kuvvetleri'nin 1986'da FM 90-8 seri numarasıyla yayınladığı Kontrgerilla Operasyonları talimnamesinde pusulara geniş yer vermiştir.[6]

Amerikan Ordusu'nu kuvvetli kılan özellikler ateş gücünün yüksekliği ile C4I (komuta, kontrol, haberleşme, bilgisayar ve istihbarat) faaliyetlerinin gelişmişliği olup, her ikisi de Amerikan ulusunun teknolojideki ilerlemişliğinin bir sonucudur. Bu yüzden belirleme ve izleme yeteneklerinin yanı sıra, daha gelişmiş silahlar ve teçhizat ile donatılmış ordusunun yanı sıra bunların taktik ve harekât seviyelerinde geliştirilmiş üstün muharebe teknikleri mevcuttur. Ancak pusuyu daha çok kullanan gerillaların yerine "vur-kaç" taktikleri uygulayan, ateşgücü ve hareket kabiliyeti yüksek hafif taktik birimleri koyduğumuzda, ortaya ABD için tehlikeli bir manzara çıkacaktır. Çünkü ABD'nin mevcut yeteneklerini zorlaştırmak için geniş yüzeyde hızlı hareket kabiliyeti yüksek olan, değişik rollere sahip taktik araçlardan oluşturulmuş çok sayıda küçük birimlerden oluşturulması gerekmektedir. Bu yeteneğe sahip olan bir kuvvetin vereceği kayıp ne olursa olsun, verdireceği kaybı da oldukça artıracağını söyleyebiliriz. Savaşın henüz genel harekât safhasında binlerce askeri öldüğü takdirde, ABD'de oluşacak savaş karşıtı kamuoyu mutlaka yenilgiyi getirecektir.


[*] 21. Yüzyıl Enstitüsü, Milli Güvenlik Çalışmaları.



[1] ÇINAR B. (2005) "Irak Savaşı'nda Silahların Etkinliği", Cumhuriyet-Strateji, No: 29, (17 Ocak 2005).

[2] LECKIE, R. (1998) The Wars of America, Castle Books, Edison, s.223.

[3] SUMMERS, JR, H.G. (1995) Historical Atlas of the Vietnam War, Houghton Mifflin, New York, s.154.

[4] ÇINAR, B. (2004) "Savaş ve Çatışmalardaki Amerikan Askeri Kayıpları", Jeopolitik (Yıl: 3, Sayı: 9, Kış 2004) s.146-157, s.155.

[5] Bkz: HEWSON, R. (2003) "Apache Operations Over Karbala", Jane's Intelligence Review, July 2003, s.26-27 ve RIPLEY, T. (2003) "Apaches in Iraq", Air Forces Monthly, August 2003, s.36-37. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz: ÇINAR, B. (2007) "Saldırı Helikopterlerinin Etkisizliği", Cumhuriyet-Strateji, No: 165, (27 Ağustos 2007).

[6] AMERİKAN KARA KUVVETLERİ (1997) Kontrgerilla Operasyonları, Haziran Yayınevi -17, İstanbul.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *