11 Mart 2025

Irak ve Amerikan Politikaları

Irak’ta Amerikan politikalarının başarısız olduğu Amerikan kamuoyu tarafından da kabul edilmiştir.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Irak’ta Amerikan politikalarının başarısız olduğu Amerikan kamuoyu tarafından da kabul edilmiştir.

Geçen süre içinde Amerikan kamuoyu tarafından Irak'tan çekilme yönünde baskılar artmıştır ve bu baskı Amerika'da başkanlık seçimleri yaklaştıkça artacaktır. Ancak Bush yönetiminin Irak'tan çekilmesini beklemek pek mantıklı gelmemektedir. Burada tahlil edilmesi gereken konu Amerika bölgeden ne ölçüde çekilecek ve çekilmeden sonra Irak'ta neler olacaktır.

Amerika'nın Iraktan çekilmesi halinde ortaya çıkacak öngörülebilen durum kaos ve iç savaştır.İç savaş çıktıktan sonra çatışmaların çok daha kanlı olacağı ve muhtemelen Irak'ın üçe ayrılacağı en muhtemel senaryodur.Eğer çatışmanın tarafları bunun kendileri içinde tahmin edilenden de daha büyük zararla kapanacağını kabul edip Irak işgalinden önceye dönüş için aralarında anlaşabilsinler ancak bu ihtimal de pek kolay görünmemektedir. Özellikle güneydeki Şii Araplar ile kuzeydeki Kürtler mevcut durumun veya ortaya çıkan kaos ortamının kendi yararlarına olacağına inanmaktadır. Unutulmaması gereken husus iç savaş başladıktan sonra durumu kontrol etmek sanıldığından daha zor olacağıdır. Bunun emareleri de görülmektedir. En güvenli bölge olarak gösterilen kuzeyin de karışmaya başladığı bir gerçektir.

Amerika'nın Irak'ı tamamen terk edeceğini düşünmek, Amerika'nın izlemiş olduğu BOP kapsamındaki politikalar açısından pek mantıklı gelmemektedir. En azından kuzeyde belli miktarlarda kuvvet bırakacağı, bu kuvvetleri gerektiğinde takviye etmek maksadıyla bölgede de bir miktar kuvvet bulunduracağı daima göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kuvvetin bulundurulacağı ülkeler ise Kuveyt, Ürdün ve Türkiye'dir. Kuzey Irak kapsamında buna en uygun ülke de Türkiye'dir. Türkiye hem kuvvet bulundurma hem de çekilmenin en az sorunla yapılabilmesi açısından çok önemli bir konuma sahiptir.

Türkiye'de kamuoyu Amerikanın PKK terör örgütüne karşı tutumundan dolayı oldukça hassastır. Bu nedenle hükümetlerin ABD isteklerine kolayca evet demesi beklenmemelidir. Buna karşılık Amerika Ermeni kozunu elinde bulundurmaktadır. Eğer istenilen destek sağlanmazsa Amerika'nın sözde soykırımı tanıyacağı kozu bize karşı kullanılacaktır. Bunun emareleri de Yasemin Çongar vasıtasıyla seslendirilmektedir. Onun tavsiyesi Amerika'nın tezleri doğrultusunda Ermenistan'a karşı açılımlar yapmamızdır.

Türk-Amerikan ilişkilerinin özellikle son yılları iki müttefik ilişkilerinin dışına çıkmış olup özellikle Amerika bazı konuları, bunun başında terörle mücadele ve sözde soykırım olarak tasarıları olmak üzere elinde kart olarak kullanmaktadır. Türkiye'de ise Amerikan işbirlikçileri tarafından Amerikan isteklerinin karşılanması yönünde kamuoyu oluşturulmaktadır. Amerikanın bölgeden çekilmesinde Türkiye önemli bir role sahip olmakla birlikte Amerika alternatifsiz de değildir. Zor da olsa Amerika girdiği gibi bölgeden çıkabilir. Burada önemli olan kuzeydeki oluşumu korumak maksadıyla Türkiye'de kuvvet konuşlandırmak istemesidir. Bu durum bir anlamda savaş öncesi duruma dönüştür. Seçim sonunda ortaya çıkacak hükümetin önüne konulacak ilk Amerikan isteği muhtemelen bu olacaktır.

Diğer zayıf bir olasılıkta bölgedeki sorumluluğun Afganistan'da olduğu gibi NATO'ya devridir. Bu durumda NATO'nun yeterli kuvveti oluşturması sanıldığından daha zordur. NATO politik olarak sorumluluğu alsa bile oradaki birliklerin ikmali Türkiye'den yapılmak zorundadır. Türkiye'nin eli gösterilmek istendiği kadar zayıf değildir. Yeter ki akıllı ve ülke menfaatlerini koruyacak politikaları üretip kararlılıkla uygulayabilelim. En önemli iki konu Türkmenlerin emniyeti ve kuzeydeki oluşumun engellenmesidir. Zordur ancak imkansız değildir. Bunu başarmak için ilk şart hiç şüphesiz politik kararlılıktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *