11 Mart 2025
21YYTE.ORG Orta Asya Araştırmaları Merkezi Rusya, Orta Asya'nın "Jandarması" Olma Arzusunda

Rusya, Orta Asya'nın "Jandarması" Olma Arzusunda

Rusya Orta Asya'nın iç güvenlik krizlerinde askerlerini kullanma hakkını ele geçiriyor

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Rusya Orta Asya'nın iç güvenlik krizlerinde askerlerini kullanma hakkını ele geçiriyor

Orta Asya güvenliğini sağlama rolünü 2001'de ABD'ye kaptıran Rusya, bugün Orta Asya'nın "jandarması" olma yolundadır. Orta Asya'daki askeri varlığını artırma arayışındaki Rusya, Orta Asya iç güvenlik krizlerinde askeri müdahalede bulunmanın hukuki temelini atmaktadır. Rusya'nın liderlik yaptığı ve Türkmenistan dışında tüm Orta Asya ülkelerini kapsayan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (Kolektif Güvenlik) içerisinde imzalanan son anlaşmalar, Orta Asya ülkelerindeki iç karışıklıklar durumunda Rusya'nın müdahalesine kapı aralamaktadır.

Orta Asya'ya müdahale yetkisi

Bugüne kadar Rusya, Kolektif Güvenlik çerçevesinde sadece dış tehditlere karşı Orta Asya ülkelerini "koruma" yetkisini üstlenmişti. Bu yetki daha hiç kullanılmamasına rağmen, Rusya'nın Orta Asya güvenlik sağlayıcısı rolüne talip olduğunu gösteriyordu. Bu yıl Kırgızistan'ın güneyinde sivil çatışmaların patlak vermesi Orta Asya güvenlik tehditlerinin Afganistan ile sınırlı olmadığını açıkça gözler önüne serdi. Çatışmalar sırasında, Kırgızistan Geçici Hükümeti, Rusya'dan askeri müdahalede bulunmasını istemiş ancak talebi karşılıksız kalmıştı. O günlerde Rusya, müdahale konusunda isteksiz görünse de Kolektif Güvenlik'in 10 Aralık 2010 tarihindeki zirvesinde, üye ülkelerin iç güvenlik krizleri sırasında birbirlerinin topraklarına barış birliklerini göndermesinin yolunu açmıştır. Anlaşmalar yürürlüğe girerse, üye ülkeler sadece dış tehdide karşı değil, güvenlik, istikrar ve toprak bütünlüğüne karşı herhangi bir tehdit ortaya çıktığında ortaklaşa güvenlik önlemlerini alabilecektir.[1] Pratikte bu, Orta Asya ülkelerinde çıkabilecek iç karışıklık sırasında, Rusya'nın askeri müdahalede bulunabilmesi demektir.

Dış güce böylesine bir yetkinin verilmesi, ileride yetkinin kötüye kullanımına da yol açabilir. Kolektif Güvenlik görüşmeleri çerçevesinde yeni kararların alınmasında Kırgızistan güneyindeki olayların etkili olduğu belirtilmiştir.[2] Ne var ki yeni anlaşmalarda, müdahale sebebi olabilecek durumlar geniş bir şekilde tanımlanmıştır. Hatırlanırsa, Mart 2010'da Kırgızistan'da iktidarın devrilmesi sırasında çatışmalar meydana gelmiş, eski devlet başkanının ülkenin güneyine sığınması üzerine ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik bir tehdit ortaya çıkmıştı. Kolektif Güvenlik'in yeni mevzuatı, Rusya'nın müdahalesini bu tarz durumlar için de mümkün ve meşru kılabilir.

Terörist saldırı tehdidi

2010 yılının sonuna gelindiğinde, Tacikistan ve Kırgızistan'da terörist saldırı tehdidinin reel hale gelmesi, bölgede istikrarsızlık potansiyelinin tükenmediğine işaret etmektedir. Aralık ayında Kırgızistan'da patlayıcı maddeler güvenlik güçleri tarafından ele geçirildi, ülkenin güneyinde ise terörist saldırı ihtimaline karşı tedbirler alındı. Gözlemciler her iki ülkede de radikal hareketlerin yayıldığını kaydetmektedir. Haberler Kırgızistan hükümetinin ülkenin güneyindeki güvenlik güçlerine hakim olmadığı yönündedir. Tacikistan'daki durum ise daha vahimdir. Bu sene Raşt Vadisi'nde operasyona giden devlet güvenlik güçlerinin pusuya düşürülmesi, Tacik İç Savaşı sürecini hatırlatmaktadır. Söz konusu iç savaşın bitirilmesinde Rusya kilit rol oynamış, Tacikistan'daki Rus üssü de o günlerden kalmıştır. Tacikistan'da İmamali Rahmonov yönetiminin iktidarını sağlamlaştıran Rusya, Tacik-Afgan sınırında bulunan askerlerini ise 2005'te çekmişti.

Rusya Tacik sınırını korumaya talip

Bugün ise Rusya tekrar Afganistan sınırına dönme yollarını aramaktadır. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, artan terörizm tehdidi karşısında Rusya'nın Tacik-Afgan sınırını korumaya hazır olduğu belirtildi. Bu zemin yoklaması ve Rusya'nın son dönemki diğer girişimleri değerlendirildiğinde önümüzdeki dönemde Rusya'nın Orta Asya güvenliğine daha fazla müdahil olmaya hazırlandığı söylenebilir.

Özbekistan'ın tepkisi

Rusya'nın bu niyeti bölgenin kilit ülkesi Özbekistan'ın tepkisine sebep olmaktadır. Kolektif Güvenlik zirvesine katılan Özbekistan Devlet Başkanı İslam Karimov, örgütün temel amacının dış tehditlere karşı ortaklaşa güvenlik sağlamak olduğunu hatırlattı. Karimov'a göre, iç çatışmalar durumunda herhangi bir dış gücün müdahalesi daha fazla istikrarsızlık getirecektir.[3] Bu tarz durumlarda Rusya'ya müdahale yetkisinin verilmesinin önlenemez durumlara yol açacağını düşünen Özbekistan yönetimi, yeni belgeleri imzalamaktan imtina etmiştir. Özbekistan Devlet Başkanı'nın Kolektif Güvenlik zirvesindeki konuşmasında, "iç karışıklık" olaylarını kimi zaman dış güçlerin çıkardığına dikkat çekmesi de düşündürücüdür.

ABD devre dışı

Rusya, Orta Asya iç güvenlik krizlerine müdahil olmaya hazırlanırken ABD'nin bölgedeki güvenlik sağlayıcı fonksiyonu sorgulanıyor. 2001'de Afganistan'daki Taliban yönetimini devirerek bölgenin başlıca dış güvenlik problemini çözen ABD, bugün Afganistan operasyonunu sürdürme noktasında Rusya ile işbirliğine ihtiyaç duymaktadır. Nitekim Afganistan'daki ABD birliklerinin ihtiyaç malzemelerinin yüzde otuzu Rusya üzerinden Afganistan'a ulaşıyor. Buna ek olarak son bir yıl içinde Kırgızistan'daki Rus etkisinin artmasına paralel olarak Manas Amerikan Üssü'nün Kırgızistan'da kalıp kalmayacağı meselesinde Rusya'nın etkisinin arttığı söylenebilir. Afganistan'dan Orta Asya cumhuriyetlerine yönelebilecek tehdidin savuşturulması konusunda ABD'nin güvenlik sağlayıcı fonksiyonu devam ediyor. Kendisi Afganistan'da güvenliği sağlayacak güce sahip olmayan Rusya ise, hem ABD'nin bölgedeki askeri varlığının sonuçlarından yararlanıyor hem de bu varlığın bölge ülkeleri üzerindeki etkilerini sınırlandırıyor. ABD'nin Afganistan'da zorlanması ve NATO'nun 2014'e kadar Afganistan'dan çekilme kararı alması Rusya'nın bölgedeki tek sürekli güvenlik sağlayıcısı olarak görünmesini sağlıyor. Böylece paradoksal bir şekilde NATO askerlerini kendi topraklarında bulunduran Kırgızistan ve Tacikistan, güvenliklerinin sağlanması konusunda Rusya'ya yaslanmak durumunda kalıyorlar. Öyle ki, 2010'da ciddi iç güvenlik problemleri yaşayan bu iki ülke, bir yabancı devlete iç işlerine karışma hakkını vermeye razı görünüyorlar. Orta Asya ülkeleri Rusya'ya bu hakkı verirken, kendi güvenliklerini garanti altına aldıklarını düşünüyor olabilir. Ne var ki, böyle bir hakkı elen geçiren her büyük güç, bunu öncelikle kendi çıkarları için kullanacaktır.



[1] ODKB (Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü), "Ob İtogah Provedeniya Oçerednoy Sessiyi Soveta Kollektivnoy Bezopasnosti Gosudarstv-Çlenov ODKB", ODKB web-sitesi, http://odkb.gov.ru, erişim tarihi 30.12.2010.

[2] A.g.e.

[3] İslam Karimov, "Neobhodimo İsklyuçit Vmeşatel'stvo ODKB", 13.12.2010, Ozbekistan Milli Ahborot Agentligi, http://uza.uz, erişim tarihi 15.12.2010.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *