30 Nisan 2025
21YYTE.ORG Orta Doğu Ve Afrika Araştırmaları Merkezi İRAN’IN S-300 İHTİYACININ ULUSLARARASI YANSIMALARI

İRAN’IN S-300 İHTİYACININ ULUSLARARASI YANSIMALARI

Ülkelerin hava savunma sistemlerinde füzelerin önemi büyüktür.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Ülkelerin hava savunma sistemlerinde füzelerin önemi büyüktür. İkinci Dünya Savaşı’nda gelişmeye başlayan karadan havaya ve balistik füze teknolojileri Soğuk Savaş’a damgalarını vurmuş, bu iki yetenekten antibalistik füze sistemleri doğmuştur.

Körfez Savaşı'nda ABD'nin Patriot füzelerinin kullanımı, bu silahların pazar yolunu açmıştır. Ancak bunlar stratejik silahlar oldukları ve büyük güçlerin dahi saldırı kapasitelerine sınırlama getirebilecekleri için, bu silahların pazarlara ulaşması için uluslararası arenadaki siyasi engellerin aşılması gerekmektedir. Rusya'nın İran'a vermeyi planladığı ama sürekli geciktirdiği S-300 füzeleri de Amerikan-Rus ilişkilerinde siyasi bir gelgite yol açmaktadır.

İran'ın alacağı füzeler beş S-300PMU-2 Favorit (SA-20B Gargoyle)[1] sistemi olup,[2] bu füzelerin radarları 300 km'den hedef tespitinde bulunabilmekte ve füzeler 200 km'den hedefleri vurabilmektedir. S-300'ler ucuz sistemler değildir. Bir S-300 bataryasında dört ya da daha fazla lançer bulunmakta olup, her bir bataryanın fiyatı 125-150 milyon Dolar arasında değişmektedir.[3] Hindistan bir milyar Dolar'a altı S-300PMU2 bataryası almıştır. Vietnam'a satılan iki S-300PMU-1 bataryası ise yaklaşık 300 milyon Dolar tutmuştur.[4]

Türkiye'nin komşularından Yunanistan, Ermenistan ve Bulgaristan'da S-300 sistemleri konuşlu bulunmaktadır. Ermenistan'daki sistemler Rusya Federasyonu'na ait olup, Rusya'nın Güney Kafkasya'da ileriden hava savunması yapma işlevine sahiptir. 1990'larda İran'ın haricinde Kıbrıs Rum Kesimi ile Suriye'nin de S-300 alımı için Rusya ile irtibata geçtiği görülmüştür. Kıbrıs Rum Kesimi'nin 1996'daki S-300 isteği, ertesi sene Türkiye'nin sert tepkisiyle krize dönüşmüştü. Türkiye'nin baskıları sonucunda bu sistemler Yunanistan'ın Girit adasına konuşlandırılırken, Rumlar ise S-300'lerin yerine Ruslardan altı adet Tor-M1 (SA-15 Gauntlet) ve 21 adet Buk-M1 (SA-11 Gadfly) sistemi almışlardı.

ABD ve İsrail'i tehdit gören İran'ın antibalistik savunma füzelerine ihtiyacı olması son derece doğaldır. Bu yüzden S-300 alımı için 2005'te Rusya Federasyonu ile anlaşma imzalamıştır. Anlaşmanın imzalanmasının ABD'nin Irak'ı işgal ederek birliklerini bölgede konuşlandırmasından sonra olması, İran'ın hava ve füze saldırısına maruz kalma korkusunun hızla arttığını göstermektedir. Ancak ABD'nin 2009'dan başlayarak İran'a uygulamaya çalıştığı yaptırımlara paralel, Rusya'nın S-300 teslimi geciktirdiği göze çarpmaktadır. Rus yetkililerden sistemlerin teslim edileceği ve edilmeyeceği yönünde farklı ve birbirleriyle çelişen açıklamalar yapılmaktadır.

Yılan oyununa dönen bu sorunda İran hala Rusya'dan gelecek S-300'leri beklemektedir. Buradan İran'ın S-300 alma isteğinde oldukça kararlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Rusya'nın İran'a S-300 satışını ABD'ye bağladığımız takdirde, İran'ın bu füzelere sahip olmasını da ABD'nin Doğu Avrupa'ya yerleştirmek istediği Patriot sistemlerine bağlamak gerekmektedir. Dolayısıyla bu bölge için düşünülen füze kalkanı projesi, proje dışında kalan bölge ülkelerine Patriot satışı ihtimali, ABD ile Rusya arasında nükleer silahsızların indiriminde imzalanacak yeni antlaşma ve Rusya'nın İran'a S-300 satış anlaşmasına uyup uymayacağı birbirine bağlıdır.

2009'da ABD'nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne yerleştirmek istediği Patriot bataryalarına Rusya'nın gösterdiği siyasi direnç, ABD'yi geri adım atmaya itmişti. Ancak aynı dönemde Rusya'nın İran'a teslim edeceği S-300 bataryaları için sorun çıkartması da, Rusya'nın bunun karşılığında ABD'ye ödün vermiş olabileceğini ya da ABD'nin alternatif girişimlerini engellemek için bir koz olarak kullanacağını düşündürmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, Rusya'dan kısa zaman aralıklarıyla birbirine zıt açıklamaların gelmesi ve aynı dönem içinde ABD'nin Türkiye, Polonya ve Romanya'ya doğrudan Patriot satma düşüncesinin birbiri ardına kamuoyunda önplana çıkmış olmasıdır.

Diplomaside karşılıklı ödün vererek anlaşma yapılmakta olup, Rusya ve ABD'nin karşılıklı olarak S-300 ve Patriot konularını ellerinde tuttuklarını görmekteyiz. Ancak Nisan-Mayıs gibi nükleer silahlarda azaltılmaya gidilecek yeni bir antlaşmanın imzalanması da bu pazarlığa dâhil edilmiş olabilir. Çünkü 2009 sonlarında yürütülen görüşmelerde antlaşmanın diğer konulardan bağımsız tutulduğu gözlenirken, son zamanlarda pürüzlerin çıkmaya başlaması, Rusya'nın S-300 konusundaki açıklamalarındaki tutarsızlıkla birleştiğinde böyle bir kanının oluşmasına sebep olmaktadır.

Peki, İran'ın S-300'lere sahip olması ABD için ne derece önemli? ABD'nin 2001'den itibaren Afganistan, 2003'ten beri de Irak'ta bulunması İran için ciddi bir baskı unsurudur. Kaldı ki, İran'ın nükleer silah üretmeye çalışmasından dolayı, senelerdir ABD'nin İran'a harekât düzenleme olasılığının yüksek olduğu söylenmektedir. Amerikan Hükümeti de bunu saklamamaktadır. Ancak İran'ın stratejik derinliğe sahip olması ve coğrafi yapısı bu harekât şeklini oldukça riskli kılmaktadır. S-300'ler modern füzeler olup, hava hedeflerine karşı oldukça etkili oldukları sanılmaktadır. En azından genel veriler itibarıyla, ABD'nin olası bir hava harekâtı-özel harekât kombinasyonu için mevcut olan riskleri oldukça artıracağı beklenmelidir. Başka bir deyişle, ABD'nin hava araçları, pilot ve özel harekât elemanı kaybının büyük olması ve hatta bu kayıplara ek olarak nükleer tesislere düzenlenecek saldırıların başarısız olması konusundaki riskler, S-300'lerin stratejik hedeflere konuşlandırılmalarıyla artacaktır. Bununla birlikte, S-300'lerin antibalistik kapasitesinin ABD'nin Tomahawk seyir füzeleri ile İsrail'in IRBM'lerine (Orta Menzilli Balistik Füze) etkili olacağı da öngörülmektedir.

S-300'lerin İran'a verilmemesi Rusya'yı sadece bir milyar Dolar değerinde bir satıştan mahrum etmeyecek, aynı zamanda 300-400 milyon Dolar civarında bir ceza ödemesine de neden olacaktır.[5] Yani Rusya'nın S-300 teslimini yapmaması oldukça külfetli olacağından düşük ihtimalli görünmektedir. Ancak ABD ile girişeceği pazarlık sonucu sistemleri teslim etmezse ortaya İran için zorlayıcı bir durum çıkar mı? Yani, İran S-300'ler gelmediği takdirde ne yapar? İran'ın S-300'ler ile stratejik hava savunmasını belli bir bölgede güçlendireceği doğrudur. Bununla birlikte olumsuz bir gelişmeye karşı, İran alternatif olarak S-300'den daha gelişmiş olan bir füzeyi kendilerinin geliştirdiklerini ve denediklerini açıklamıştır.[6] Tabi bu geliştirdikleri füzenin muharebe alanında ne derece etkili olacağı merak konusudur. Yine de İran'ın S-300 konusundaki ısrarı, kendi geliştirdiği füzelerin stratejik hava savunmasındaki boşluğu dolduramayacağı izlenimini vermektedir.



[1] Parantez içindekiler aslı Sovyet/Rus olan silah sistemi isminin NATO'daki karşılığıdır.

[2] Bazı kaynaklara göre İran'ın alacağı füzeler bir önceki S-300PMU-1 (SA-20A Gargoyle) olarak geçmektedir.

[3] Nabi Abdullaev, "Fed-up Russia Freezes Delivery of Iran's S-300s", DefenseNews, 16 November 2009, http://www.defensenews.com/story.php?i=4376848 (düzeltme yapılarak alınmıştır).

[4] http://en.wikipedia.org/wiki/S-300_(missile)

[5] "Russia not currently supplying S-300 SAM systems to Iran", RIA Novosti, 8/10/2009, http://www.globalsecurity.org/wmd/library/news/iran/2009/iran-091028-rianovosti02.htm

[6] "Iran develops air defense system comparable to Russia's S-300", Ria Novosti, 08/02/2010, http://en.rian.ru/mlitary_news/20100208/157810928.html

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *