11 Mart 2025
21YYTE.ORG Politik-sosyal-kültürel Araştırmalar Merkezi Anadilde Eğitim mi Yoksa Eğitimsizlik mi?

Anadilde Eğitim mi Yoksa Eğitimsizlik mi?

Amaç eğitim birliğini ortadan kaldırarak Anadolu’da ikinci bir millet oluşumuna gidecek bir süreci tetiklemek ve Türkiye’nin üniter yapısını kırmaya yönelmek midir?

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Amaç eğitim birliğini ortadan kaldırarak Anadolu’da ikinci bir millet oluşumuna gidecek bir süreci tetiklemek ve Türkiye’nin üniter yapısını kırmaya yönelmek midir?

............ bak bu taş, ..............taşı at..............at.

……….bana Molotof kokteyl yap, yap…..yap.

koş ............koş, ........polis geliyor, kaç.........kaç

..............bak bu okul,…….. hadi okulu boykot et,

Güneydoğu Anadolu halkı kendi adına bir şeyler yapılmasından bıkmıştır. Devlet kendi adına bir şey yapmaktadır. Güneydoğu Anadolu halkını temsil ettiğini öne süren partiler ve terör örgütü de. Güneydoğu Anadolu'da halkın ne istediğini kimse sormamıştır. Soranlar da cevaplarını duymak istememiştir.

İşine göre "demokrasi"

Demokrasinin temeli seçim sistemi ve siyasi partilerdir ve halkın taleplerinin seçtikleri vekilleri vasıtasıyla parlamentoda kendileri adına gerçekleştirilmesidir. Peki, Güneydoğu Anadolu'da halkın talebi nedir? Özerklik veya federasyon mu? Yoksa iş, aş, eğitim, sağlık, yol, su ve elektrik gibi ekonomik ve sosyal talepler mi? 2010 yılında üç ayrı araştırma merkezinin yaptığı araştırmaya göre bölgede özerklik veya federasyon isteyenlerin oranı %13'dür.[1] Bu bile abartılı bir sonuçtur. Bölge halkını temsil ettiğini iddia eden Barış ve Demokrasi Partisi (BDP/DTP) 2009 Yerel Seçimlerinde Türkiye genelinde %5,7 bölge genelinde yaklaşık %44 oy almıştır[2].

BDP'nin Güneydoğu Anadolu'da aldığı oyun arkasında PKK terörünün kitleleri yıldırmasının ve PKK'nın sandıklar üzerinde oluşturmuş olduğu hakimiyetin büyük etkisi olduğu bilinmektedir. BDP, özerklik/federasyon çizgisinde bir siyaseti savunurken, özerklik ve federasyon isteyenlerin ancak % 13'de kalması dikkatle okunması gereken bir sonuçtur. Bölge halkının %87'sinin özerklik veya federasyon gibi bir talebi yoktur. Bölge halkının yaklaşık % 44 oranında bir şekilde oy alan BDP bunu görmemezlikten gelmiş ve konuyu ısrarla kamuoyunun gündemine taşımıştır.

Demokratik hak ve hürriyetler kapsamında Kürtçe eğitim talep edilmektedir. Daha önce yine bölge halkının bir çok hak ve hürriyeti PKK tarafından engellenmişti. 1917 ile 1998 yılları arasında 150 öğretmenimiz şehit oldu. Bunların 140'ı 1987-1998 yılları arasında PKK terör örgütü tarafından şehit edilmiştir[3]. Bölgedeki çocukların anayasa ile güvence altına alınmış en demokratik hakları olan "öğrenim" hakları ellerinden alındı. (TC Anayasası Md.42: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.) Aynı çocuklar üniversiteye hazırlık kursuna giderken öldürülerek diğer bir anayasal hakları daha gasp edildi[4]. (MADDE 17- Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.) Okula gitmeyip, zorla boykot ettirilseler bile, parkta oynarken öldürüldüler.[5]

Şimdi gene siyasi rant uğruna, çocukların en temel haklarından birileri daha ellerinden alınmaya çalışılmaktdır."MADDE 49- Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir ve MADDE 23- Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir."

Eğer Kürtçe eğitim serbest bırakılırsa 12 yıl Kürtçe eğitim gören çocuklar sonra yüksek öğrenim ve iş piyasasında ne yapacaklar?

- Kürtçe bir eğitim dili olmaya müsait midir?

- Bu eğitimi verecek öğretmen var mıdır?

- Eğitimini devam ettireceği üniversite var mıdır?

- Eğitimde Kürtçe'nin hangi lehçesi (Kırmançi, Soranice, Gorani) kullanılacaktır?

Okulları boykot eden ve güvenlik güçlerine taş atan çocuklar bunu kendi iradeleri ile mi yapmışlardır? Şu anda bile birçok sorunu olan eğitim sisteminde bir de Kürtçe girerse bunun yaratacağı teknik ve lojistik sorunları tahayyül edebiliyor muyuz? Gerçekten istenen demokratik, hak ve özgürlükler kapsamında bölge halkı tarafından istenen masum bir talep midir? Yoksa amaç, eğitim birliğini ortadan kaldırarak Anadolu'da ikinci bir millet oluşumuna gidecek bir süreci tetiklemek ve Türkiye'nin üniter yapısını kırmaya yönelmek midir?

Kenan ERTÜRK·



· 21nci Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Düşük Yoğunluklu Çatışmalar Merkezi Başkanı



[1] İhsan BAL "21Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Hilton Toplantıları, 20 Ekim 2010

[2]"2009 Yerel Seçim Sonuçları", http://secim.haberler.com/2009/

[3] "Şehit Öğretmenlerimiz", Milli Eğitim Bakanlığı web sitesi, http://www.meb.gov.tr/belirligunler/sehitogretmenler/index.asp

[4]. "03 Ocak 2008, Diyarbakır'da park halindeki bir otomobile konulan bomba, askeri personeli taşıyan servis aracının geçişi sırasında patlatıldı. Saldırı sonucu 4'ü öğrenci 5 kişi hayatını kaybetti, 68 kişi de yaralandı." "Diyarbakır'da Bombalı Saldırı: 5 Ölü", CNNTürk, 3 Ocak 2008.

[5] Gurbet Gökçe, "Diyarbakır'da patlama: 5 ölü, 67 yaralı", Hürriyet, 3 Ocak 2008. " Diyarbakır'da son yılların en kanlı eylemi 2006 yılının eylül ayında meydana gelmişti. Bağlar Semti Hatboyu Caddesi Koşuyolu Parkı girişine konulan 'termos bomba'nın patlaması sonucu 7'si çocuk 10 kişi ölmüş, 15 kişi yaralanmıştı."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *