Partiler hızla seçime hazırlanıyorlar. Bir yandan milletvekili aday listeleri oluşturuluyor, öte yandan seçimler için parti bayrakları ve sloganları hazırlanıyor.Bunlar bitince partiler gerçekten seçime hazır olacaklar mı? Partilerin buna ne cevap vereceğini bilmek zor. Ancak sadece adaylarla ve sloganlarla seçime hazır olunmaz. Seçimler geleceğin Türkiye'sini inşa planlarıdır. Bundan dolayı, partilerin seçime hazır olmaları ancak ve ancak halkın önüne gelecekle ilgili çok boyutlu planlar koymaları ile mümkündür.
Türkiye'nin en önemli meselesi olan bölücülük konusunda milli devlet çözümü çerçevesinde Türk halkının önüne somut ve kapsamlı bir plan koyan bir parti henüz Türk siyaset sahnesinde görülmüyor. Oysa bölücülük sorunu çözülmeden herhangi bir sorunun çözülmesi mümkün değil. Abdullah Gül, AKP iktidarının ilk günlerinde "kaygılardan dolayı daha büyük hak olan özgürlükleri kısamayız" anlayışını temsil ettiklerini söylüyordu. AKP'nin temsil ettiği bu zihniyet PKK terörünün artmasına neden oldu. Sadece 18 ayda PKK çoğu güvenlik görevlisi 600 insanımızı şehit etti. Bu konuda muhalefet partilerinin yapacakları neler?
Bölücülük sorununun diğer boyutu ise Kuzey Irak'tan Türkiye'ye dayatılmaya çalışılan bağımsız Kürdistan sorunu. AKP iktidarı Barzani'nin en büyük ekonomik destekçisi. Ancak şu ana kadar hiçbir muhalefet partisi, "Biz iktidara gelince Kuzey Irak'tan ülkemize yönelik tehditleri kontrol altına almak için" şunları yapacağız demedi. Bu sorun çözülmeden Türkiye üzerindeki tehdidin ortadan kalkması mümkün değil.
AKP iktidarının Türkiye için oluşturduğu tehdidin en ağır yönü bu partinin Türkiye'yi AB tam üyelik sürecinin arkasına gizlenerek federal devlete doğru sürüklemesi. Bu çerçevede bölgesel kalkınma ajansları, ikiz yasalar, vakıflar yasası, Köy hizmetleri genel müdürlüğünün kaldırılması, hizmet birlikleri kurulması yasası, belediyeler yasası, Büyükşehir belediyeleri yasası, il idaresi kanunu çıkarıldı. Biz bunları kaldıracağız diyen hiçbir muhalefet partisi yok ortada. AKP'nin çıkardığı yabancılara toprak satışı, MGK'nın etkisizleştirilmesi, maden ve petrol yasasını iptal ederek yeni ve milli yasalar çıkaracağını söyleyen partide yok.
AKP'nin ekonomide yol açtığı büyük ve uzun vadeli çöküntü bugün sıcak para-yüksek faiz-düşük kur üçgeni ile gizleniyor. Türkiye'nin zenginlikleri yabancı yatırımcılara transfer ediliyor. Türkiye'ye gelip dolar bozduran yabancı fonlar üç sene içinde dolar bazında % 100'ün üzerinde kar yaparak Türkiye'den ayrılıyor. Muhalefet partileri, Türkiye'den yabancı sermayenin büyük bir kaçış yaşamasına meydan vermeden hangi önlemlerle bu duruma son vermeyi hedefliyorlar.
Bir türlü % 3'e düşmeyen enflasyonu % 3'ün altına düşürmek için hangi önlemleri almayı düşünüyorlar. Aşırı değerlenmiş YTL konusunda ne yapmayım düşünüyorlar. AKP'nin Türk sanayini artan ithalat ile tekrar montaj sanayine dönüştürme sürecine itmesini nasıl durdurmayı düşünüyor muhalefet partileri? Özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekilen milli değerler tekrar millileştirilecek mi? AKP'nin dört sene içinde 230 milyar dolardan 460 milyar dolara çıkardığı toplam iç ve dış borcu kontrol altına almak için çözümleri ne? Ekonomik büyüme için ne düşünüyorlar? Merkez Bankasının işlevi konusunda ne düşünüyorlar? Türk finans sistemindeki yabancılaşma konusunda ne düşünüyorlar? Tarım sektöründe nelerin yapılması düşünülüyor.
Bütün bu konularda Türk halkının en ufak bir bilgi sahibi olması söz konusu değil. Eğer "bizim arslan gibi adaylarımız ve çok iyi sloganlarımız var" yaklaşımı ile seçimlere gidiliyor ise yazık olacak Türk milletinin gelecek dört yılına…

Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *