11 Mart 2025
21YYTE.ORG Terörizm Ve Terörizmle Mücadele PKK Yol Kesme Eylemlerinin Duran Kalkan Tarafından İzahı ve İzahın Analizi

PKK Yol Kesme Eylemlerinin Duran Kalkan Tarafından İzahı ve İzahın Analizi

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

PKK şeflerinden Duran Kalkan PKK’nın kesme eylemlerinin devam ettiği şu günlerde yaptığı açıklama ile PKK eylemlerini  değerlendirmiş ve devleti tehdit etmiştir. "Halkı tehdit eden, yurtsever halkımız üzerine kurşun yağdırmaya çalışan o sadist, gözü dönmüş kişilikler bilmeliler ki, bunda ısrar ederlerse yapanlardan yaptıklarının hesabı misliyle sorulur. O nedenle herkes aklını başına almalı, haddini bilmeli" dedi. Kalkan, "Amed-Bingöl hattında ve Hakkari yöresinde bir süreden beri kahramanca direnen halkımızın tarihi direnişini selamlıyor, kutluyor ve başarılar diliyoruz. Gerçekten de Lice ve Meskan direnişleri daha şimdiden tarihe iz bırakan, önemli sonuçlar veren direnişler haline geldi. Bu direnişler sayesiyledir ki, AKP Hükümeti İmralı'ya gitmek Amed'e gelmek, Önder Apo'ya ve halkımıza yalvarmak zorunda kaldı" dedi.

Kalkan,"Açığa çıkmıştır ki, direniş geliştikçe Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun çözümü yönünde adımlar atılacak, süreç ilerleyecek, bu temelde başta Amed, Bingöl, Cölemerg halkımız olmak üzere tüm halkımızın giderek Demokratik Özerklik çözümünü gerçekleştirmek üzere direnişleri güçlendireceğine inanıyoruz. Kesintisiz bir biçimde başlayan direniş eylemlerinin Önder Apo'nun özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümüne kadar kesintisiz sürdürülmesi gerektiği görüşündeyiz. Bu temelde diyoruz; durmak yok mücadeleye devam. Bu anlamda yaratıcı yöntemlerle, karşı tarafın oyunlarını dikkate alarak, onları boşa çıkartma ve etkisiz kılma temelinde direnen gençlerin, kadınların, halkımızın eylemliliğini her alanda yükseltmesi gerekiyor.Özgürlük direnişi sadece birkaç yerde olamamalı tüm Kürdistan'a hatta Türkiye'ye, metropollere, Türkiye toplumunun emekçilerine yayılmalıdır. Lice ve Meskan yalnız bırakılmamalıdır. Her taraftaki emekçiler, yurtsever insanlarımız, Kürt halkının dostları, demokratik güçler bu direnişi desteklemelidir. Lice ve Meskan bir özgürlük kıvılcımı olmuştur. Önder Apo'nun özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü gerçekleşene kadar da bu özgürlük direnişi kesintisiz bir biçimde devam edecektir. Bu temelde AKP hükümetine ve ilgili güçlere de şunu söyleyelim; tehditler, zorbalıklar Kürt halkını ve demokratik güçleri artık durduramaz, sahte vaatler ve boş laflara da artık halkımız kanmaz.

Dolayısıyla Kürt halkının eylemine saygı ile yaklaşmak, isteklerine kulak kabartmak ve kabul etmek gerekiyor. Bunun dışında hiçbir yol AKP hükümetini, Türkiye sistemini kurtaramaz, ayakta tutamaz. Eğer gerçekten tarih karşısında olaylardan doğru sonuç çıkartacaklarsa içine girecekleri tek tutum bu olabilir. Bunun dışındaki hiç bir şey halkımızı, emekçileri, yurtsever demokratik güçleri gelişen özgürlük yürüyüşünden alıkoyamaz."

Kalkan, güvenlik güçlerini de tehdit etti: "Özellikle de halkı tehdit eden, yurtsever halkımız üzerinde kurşun yağdırmaya çalışan o sadist, gözü dönmüş kişiliklerde bilmeliler ki, bunda ısrar ederlerse yapanlardan yaptıklarının hesabı misliyle sorulur. O nedenle herkes aklının başına almalı, haddini bilmeli. Halka dönük geliştirilecek en küçük baskı, katliam girişimi yapanlar için büyük tehlike oluşturacak, deyim yerindeyse kıyametin kopması anlamına gelecek. Bunu herkes bilmeli ve buna göre de adımını yerinde, denk atmalı. Bu temelde bir kere daha PKK olarak, Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak halkımızın bu tarihi süreçte başlattığı ve kararlılıkla yürüttüğü direnişi selamlıyoruz. Sonuna kadar bu direnişi en zengin yöntemleri kullanarak sürdüreceğimizi ve 2014 yılını mutlaka bir zafer yılı, Önder Apo ve Kürdistan'ın özgürlük yılı haline getireceğiz, diyoruz. "

Röportajda Duran Kalkan'ın sıklıkla direniş kelimesini kullanarak, yol kapatma eylemlerinin sembolik önemini arttırmaya çalıştığı, direniş kelimesiyle bir özgürlük teması yarattığı, bu açıdan sözde direnişi silahlı eylemlerin tekrar başlaması bir fırsat olarak gördüğü anlaşılıyor.

Yol kapatma eylemlerini abartılı bir biçimde direniş olarak tanımlaması ayrıca örgüt sempatizanlarını cesaretlendirmeye yönelik olarak örgüt eylemselliğini arttırmak istediklerinin göstergesidir. Röportajda, PKK çizgisindeki siyasilerin de sıklıkla yaptığı gibi, eylem yapan örgüt üyelerinin genelleştirilerek "Halk" olarak nitelendirilmesi de dikkat çekiyor.

Ayrıca direniş adı altında güvenlik güçleri kışkırtılarak, güvenlik güçlerinin refleksif tepkiler vermesi hedeflenerek, yapacakları terör eylemlerine meşru bir zemin kazandırmaya çalışıldığı görülmektedir.

Yol kapatma eylemlerini engelleyen güvenlik güçlerine karşı misilleme yapacaklarını söylemesi ve bunu KIYAMET olarak tanımlaması da  siyasilere yönelik bir manüplasyon olarak yorumlanabilir. Yapılacak olası misilleme, yine abartılarak KIYAMET'e benzetilmiş, bunun olmaması için, güvenlik güçlerinin operasyon yapmamasının elzem olduğu mesajı verildiği görülmektedir.

Sonuç olarak içeriği abartılı ve genelleştirmelerle doldurulmuş, tipik bir terör örgütü propagandası olan bu söylemin ciddiye alınarak, örgüt taleplerinin karşılanmasına yönelik politika belirlenmesi yanlış olacaktır. Bununla birlikte terör örgütünün eline geçirdiği her fırsatı terör eylemlerine tekrar başlamak için bir bahane olarak kullanacağı anlaşılmaktadır. Bu özelliğini de bir tehdit ve pazarlık aracı olarak kullandığı görülmektedir. İlerleyen dönemlerde bu tarz eylemleri bir propaganda aracı olarak artan bir şekilde kullanıp, kendi sempatizan ve üyelerine güçlü olduğu mesajını vermeyi, devleti aciz göstermeyi hedeflediği anlaşılmaktadır.

Röportajın geneli incelendiğinde Öcalan'ın özgürlüğü, Kürtlerin özgürlüğü gibi siyasi taleplerin  röportaja yer yer serpiştirildiği görülmektedir. Ancak genel olarak bakıldığında bölge insanının gerçek ihtiyaçlarından ziyade, örgütün kendi var oluşunu korumak ve bölgede bir güç nesnesi haline gelebilmek için eylemselliğini  korumayı ve arttırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *